Çevirmen: Godctia

Editör: Lord Viole Grace

Kalabalık girişi kapamıştı bu yüzden Ning Xi bir türlü çıkamıyordu. Sadece oturup gitmesini bekleyecek bir köşe bulabilmişti.

Onun gibi biri muhtemelen uzun süre kalmazdı.

Ama bu sefer sanki ona karşı bir şey yapmak istiyor gibiydi çünkü hiç gitmeye niyeti yoktu.

''CEO Yun gerçekten genç ve geleceği parlak birisiniz zaten bunların hepsini bu yaşınızda yaptınız. Gerçekten takdire şayan! Acaba daha önce yurtdışında ne iş yapıyordunuz?"

Bu kadar yüksek miktarda servet biriktirebilecek kadar...

Diğerleri de bu konuda çok meraklıydı. Hepsi onun yurtdışında köklü, eski bir aşiretin üyesi olabileceğinden şüpheleniyordu.

Beyaz saçlı adam uzun parmaklarıyla şarap kadehini kavradı ve sakin bir şekilde cevap verdi, ''Silahlar.''

Bundan sonra ölüm sessizliği gibi bir sessizlik oldu.

Sonra kuru bir kahkaha dalgası geldi. "Hahahaha... CEO Yun, oldukça iyi bir espri anlayışınız var!"

"Kesinlikle! CEO Yun, çok komiksiniz!"

...

"CEO Yun,kız arkadaşınız var mı?"

Açıkçası, bu soru kızları olan tüm CEO'ların aklındaydı.

Beyaz saçlı adam belirsiz bir yere dalmış gibiydi daha sonra, ''Vardı ancak terk edildim.'' dedi.

Herkes şok içinde öksürür gibi bir ses çıkardı. "CEO Yun, yine şaka yapıyorsunuz! Bir kadın sizi nasıl terk edebilir?"

"Kesinlikle! O kadın kör olmalı!"

...

Çokta uzakta olmayan 'kör' Ning Xi suskundu.

"Ülkenin altyapı gelişimlerine yatırım yapmak ve desteklemek için ülkeye geri dönmeniz gerçekten çok cömertçe. Özellikle hangi sektörle ilgileniyorsunuz acaba?" diye sordu birisi.

Yun Shen, "Bu ruh halime bağlı."

Herkesin dili tutulmuştu.

Lanet olsun! Sadece normal bir konuşma yapamazlar mıydı?

Rahatsız olsalar bile, konuşmaya devam etmek zorunda kalmışlardı.

Tamam, paran var, mantığın var, tüm kararları sen veriyorsun...

...

Ning Xi, Yun Shen'e yöneltilen her soruya soğuk cevap vermesini izledi ancak kalabalık hala bu garip konuşmaya devam etmeye kararlıydı. Ning Xi azimlerine hayran kalmıştı.

Beklemeye devam etti ancak Yun Shen gitmedi ve bunun yerine bir sorun çıktı...

Bir köşede oturuyordu ve güçlü bir alkol kokusu onu sardığında çok iyi gizlenmişti. Kırklı yaşların elinde bira olan sarhoş bir adam ona doğru bir adam atarak mırıldandı, ''Sen... Sen Ning Xi misin?''

''Bir sorun mu var beyefendi?'' Ning Xi kaşlarını çattı.

''N-Ne kadar?'' Adam sordu.

"Ne?"  Ning gözlerini kıstı.

"Sana soruyorum! Bir gece ne kadar?!" Bira kokulu ağzının kokusu hızlı konuştuğu için etrafa yayılmıştı.

Adam oldukça yüksek sesle konuşuyordu ve Yu Shen'le olan kişilerin dikkatini çekmişti.

"Affedersiniz, bayım, sarhoşsunuz." Ning Xi dikkat çekmek istemiyordu bu yüzden sabırlı olmaya çalıştı ve onu kovalamak için elinden geleni yaptı.

"Saçmalamayı kes. Sana ne kadar olduğunu soruyorum! Hehe, herkes senin gerçekten kibirli olduğunu söylüyordu. Seninle yatmanın ne kadar zor olduğunu görmek istedim..." Bira göbekli adam daha da kötü şeyler söylemeye başlamıştı.

Otel yöneticilerinden biri kargaşayı fark etti ve çabucak işleri düzeltmek için oraya doğru yürüdü ama adam muhtemelen çok fazla sarhoştu ve onları görmezden gelerek küfür ediyordu. Etkinliğe katılan herkes önemli konuklardı. Bu yüzden görevli kimsenin rahatsız olmamasını sağlamalıydı. Atmosfer anında bir çıkmazın içine düşmüştü...