Çevirmen: Godctia

Editör: Lord Viole Grace

''Herhangi bir değişiklik oldu mu?'' Ning Xi bir şeyler öğrenmeye çalıştı.

"Biraz, sanırım! Aslında bu sayılır mı onu da bilmiyorum!'' Ning Tianxin, tamamen aşık olmuş bir kadın gibi sorunlu görünüyordu.

Ning Qiutong, iki kıza gülümsedi ve tekrar genç olmanın ne kadar güzel olduğunu düşündü. ''Bir yere gitmem gerekiyor. Siz sohbete devam edin!''

"Tamam, güle güle, Teyze!"

"Teyze, bizim için endişelenme!"

...

''Biraz ne demek? Daha açık olmalısın! Senin için analiz edeyim!" Ning Xi, kızın bu kadar şaşkın görünmesine dayanamadı ve sabırlı olmaya çalıştı.

Ning Tianxin bir an için tereddüt etti. Yakınlarda kimsenin olmadığını görünce, sessiz bir şekilde: "Biz... Biz yaptık!"

"Oha! Ne!?'' Ning Xi neredeyse şaşkınlıktan ağlıyordu. Şok içinde genellikle itaatkar,geleneksel ve muhafazakar olan kuzenine baktı. ''Bu nasıl 'biraz' değişiklik oluyor? Sen genellikle sessiz birisin ve şimdi beni tek bir şeyle şok etmeyi başardın!''

Ning Tianxin'in yüzü kırmızıya döndü. ''Demek istediğim... Bunu yapmamıza rağmen durumumuz çok değişmedi.''

Bunu duyduğunda, Ning Xi anında bir şeylerin doğru olmadığını hissetti. "Lanet olsun, o serseri bunu yaptı ve kaçtı mı?"

''Sarhoştu ve çok aklı başında değildi. Benden özür de diledi...'' Ning Tianxin çok acı çekiyormuş gibi görünüyordu.

Ning Xi o kadar sinirlenmişti ki göğsü acıyordu. Bunu yaptıktan sonra direk kaçmamış bir de bu onun için sarhoşken geçirdiği tek gecelik bir ilişki olmuştu!

"SisTianxin, neden bu kadar masumsun? Eğer biri gerçekten sarhoşsa bunu hala nasıl yapabilir?" Ning Xi ondan bu kadar acımasız bir şekilde yararlanılmasına şok olmuştu. Çok öfkeliydi. Gerçekten bu kişinin kim olduğunu bilmek istiyordu! O serseriyi kesinlikle sekiz parçaya ayırırdı!

Ne yazık ki bunu uzun zaman önce sormuştu ama Ning Tianxin çok kararlıydı ve ne olursa olsun kim olduğunu söylemezdi.

Ning Tianxin'e bakan Ning Xi öfkesini bastırdı ve kaşlarını çattı. ''Şunu sormama izin ver. Birlikte olduğunuz gece gerekli önlemleri aldınız mı?''

Ning Xi ona utanarak baktı. "Hayır, o sırada benim evimdeydik. Bende... Bende o tarz şeyler yok!''

"Biliyordum!" Ning Xi kafasında yine o adamı sekiz parçaya ayırdıktan sonra hızla sordu, ''Bekle, ertesi gün hapı içtin mi?''

Ning Tianxin solgunlaştı. "O zaman kafam çok karışıktı. Dürüst olmak gerekirse, hala kafam karışık... Bunu düşünmedim bile..."

Ning Xi'nin bakışları direkt Ning Tianxin'in karnına yöneldi ve başının ağrıdığını hissetti.

Masum Ning Tianxin hiçbir şey bilmemesi anlaşılabilirdi ama o da mı bilmiyordu? Sorumluluk almak istemiyordu ama ona hatırlatamıyor muydu?

Onun gibi birinin böyle pislik adamlarla tanışacağını hiç düşünmezdi...

Ning Xi olabilecek şeyleri Ning Tianxin'e söyledikten sonra daha fazla oturamadı. ''Xiao Xi be-benim gitmem gerekiyor!''

Bu olamazdı. Kontrol etmek için eczaneden hamilelik testi alması gerekiyordu.

Ning Xi, Ning Tianxin'in yalnız kalmasından endişelendi bu yüzden çabucak peşinden koştu. Kapıya ulaştığında, birine çarptı ve o kadar korktu ki hemen döndü ve başka bir yöne doğru koştu!

Kahretsin! Yun Shen!

Olamaz!

Bu... İmkansızdı!

O dikkatle kapının ordan ziyafet salonuna bakarken Ning Xi kalabalığın arasında saklandı.

Yine de, aslında bakmasına gerek yoktu. Etrafındaki insanların tepkileri ona cevap olmuştu.

Yun Shen deli olmalıydı. İnsanların içine böyle çıkmıştı ve görüntüsünü gizlemek için uğraşmamıştı bile! O kibirli beyaz saçıyla çok tanıdıktı...