Çevirmen: Nessie

Editör: Lord Viole Grace

Xi, "Kral"ın geldiğini görmüştü.

Ye Ying öylesine korkmuştu ki dizlerinin bağı çözüldü ve neredeyse düşüyordu.

Kahretsin!

Neden CEO Lu ve ikinci patron aniden gelip tesadüfen, bu sahneye tanık olmuştu? Yetersiz olarak bilinmesi gerekiyordu!

Daha önce kendi kardeşi tarafından görmezden gelinen Lu Jingli, bir sızlanma krizinden sonra istediği gibi onu getirmişti. Yine de, dedikoduların nasıl ortaya çıktığını izlediğini düşündüğünde, hemen yeniden enerji topladı ve böyle bebek gibi davranmayı bıraktı.

Ancak, kim gelir gelmez böyle şaşırtıcı bir sahneye tanık olacaklarını düşünürdü!?

Xiao Xi Xi, beni hiç hayal kırıklığına uğratmadın!

Aslında Lu Şirketi CEO'sunun şahsen geldiğini gördüklerinde, herkes bilinçaltında doğruldu ve onu selamladı.

Mo Yuxiu ve Ning Xi savaşa dalmış oldukları için, Lu Tingxiao ve Lu Jingli'nin gelişini fark etmemiş gibi görünüyorlardı.

Mai Huaian çabucak gülümsedi ve onları şevkle selamladı, "CEO Lu, hoşgeldiniz! Tesadüfe bakın, biz de seçmeleri ayarlıyorduk!"

Lu Jingli güldü, "Sadece kavga etmediklerine emin misin?"

Mai Huaian zorlama bir kahkaha attı. "İkinci patron, şaka yapıyor olmalısın! Bu nasıl olabilir? İkisi çok yetenekli bir özel ajan karakteri için seçmelere katılıyor!" Mai Huaian, koltukta oturmaları için onlara işaret ederken söyledi.

Ye Ying sadece yönetmenin talimatlarını takip edebilirdi, "Evet, doğru, CEO Lu, İkinci Patron!"

Biraz ilerideki  Ning Xi, en sevdiği ve en işgüzar insanın geldiğini fark etmişti, ancak şu anda dikkatinin dağılmasını göze alamadığı için Mo Yuxiu ile uğraşmaya devam etti ve hatta saldırılarının yoğunluğunu artırdı.

Hey, Bay Mo! Sevgilim burada. Seninle oynayacak vaktim yok!

Herkes Ning Xi'nin saldırılarının gittikçe daha şiddetli olduğunu fark etti ve tüm dikkatlerini onlara çevirdiler.

Oturduktan sonra Lu Jingli, kardeşinin karısının başka biriyle dövüşmesi konusunda oldukça sakin göründüğünü fark etti, bu yüzden "Kardeşim, yardım etmeyecek misin?"

Lu Tingxiao ifadesizce yanıtladı, "Neden bir yabancıya yardım etmeliyim?"

Sözleri yardıma ihtiyacı olan kişinin Ning Xi değil, adam olduğunu ima ediyordu.

Açıkçası, karısının gücüne inanılmaz derecede güveniyordu!

Lu Jingli sustu. İyi, onu çürütememişti.

Lu Jingli biraz daha izledi ve yavaş yavaş bir şeyler olduğunu hissetti.

"Hey, kardeşim, neden bu ikisi arasındaki havanın... Garip olduğunu hissediyorum?" Lu Jingli çenesini okşadı, sonra Jiang Muye'yi parmağıyla çağırdı ve "Muye, buraya gel!" dedi.

Muye sadece isteksizce yürüyebiliyordu. "İkinci Amca, ne oldu?"

"Sana sorayım, Xiao Xi Xi ve Mo Yuxiu birbirlerini tanıyor mu? Aralarında bir çeşit intikam mı var?" Lu Jingli anında konunun tam üstüne basmıştı.

Jiang Muye, Lu Tingxiao'ya korkuyla baktı, sonra boğazını temizledi ve "Şey, bence daha sonra Ning Xi'ye kendiniz sormalısınız! Ben de pek emin değilim!"

Lu Jingli sert bir şekilde kollarını Jiang Muye'nin omuzlarına koydu ve "Ama belli ki bu konu hakkında bir şeyler biliyorsun!"

Jiang Muye sıkıntılı hissetti. "Amca, hayatı benim için zorlaştırma!"

Lu Jingli kaşlarını kaldırdı ve kendi kendine mırıldandı, "Gerçekten Xiao Xi Xi'nin eski erkek arkadaşı olabilir mi?"

Jiang Muye şaşkına dönmüştü. "Nereden biliyorsun?!"

"Oha! Doğru!" Lu Jingli'nin gözleri parladı. "Kardeşim, inanılmaz biriyim, değil mi? Aslında doğru tahmin etmişim!"

İşini bitirir bitirmez Lu Jingli, sırtında bir ürperti hissetti. Kardeşinin ifadesi aniden buz gibi olmuştu.

Lu Jingli hemen övünmeyi bıraktı. Tekrar Jiang Muye'e baktı ve heyecanla sordu, "Benim güzel yeğenim, hızlı bir şekilde bütün hikaye neymiş anlat?"