Çeviri: Lúthien Düzenleme: LordVioleGrace

"Evet!" Genç adam kararlı bir ses tonuyla cevap verdi. İfadesi şaka yapıyormuş gibi görünmüyordu.

"Neden birdenbire bu aklına geldi? Sadece anlık bir istekle hareket etmediğine nasıl inanabilirim ya da ... bunun sadece kötü bir şaka olmadığına? " Zhuang Liaoyuan'ın ifadesi ciddi görünüyordu.

Genç adam dişlerini sıktı. "Baba, bu konuda ciddiyim. Nedenine gelince, hiçbir zaman gerçekten büyük hedeflerim olmadığını biliyorsun. Etrafımdaki insanların benim için endişelenmesini istemiyorum. Bir şey olursa sevdiğim insanları koruyabilmek isterim. Korunacak biri değil, güvenebileceğiniz biri olmak istiyorum." dedi.

Zhuang Liaoyuan, oğlunun sözlerine gerçekten şaşırmıştı.

Zhuang Rongguang'ın "Ülkemi korumak ve ailemi gururlandırmak istiyorum." gibi bir şey söyleyeceğine asla düşünmezdi.

Ama yine de bunları söylemişti.

Zhuang Liaoyuan bunu düşünürken, Zhuang Rongguang korkunç bir uzun kırbaç çıkardı ve babasına verdi. "Baba, aslında kız kardeşim tavsiyesine uyup bunu senden saklayacaktım, ama böyle bir şeyin olmasına izin veremem."

Dün gece olanları hatırlarken genç adamın vücudu titredi. "Dün gece, evi terk etmek için tek başıma para kazanmaya çalıştım, bu yüzden Sun Bin ve Liang Haoqiang'ı dinledim. Kumarhaneye gittim ve kandırıldım. Beş milyon dolar kaybettim."

"Ne dedin!?" Zhuang Liaoyuan ifadesi değişirken masaya öfkeyle vurdu.

Zhuang Rongguang ise kırbacı masanın üzerine koydu ve devam etti, "Buralı değillerdi ve bir sürülerdi. Aslında Sun Bin ve Liang Haoqiang'ın beni kurtarmak için parayla geri dönmelerini bekliyordum ama sonunda beni terk ettiler."

"İkisinin seni kurtarmasını bekliyordun?" Zhuang Liaoyuan'ın ifadesi karardı. "Oğlum nasıl bu kadar aptal olabilir?"

"Daha sonra daha aptalca bir şey yaptım." Zhuang Rongguang'ın sesi kısıldı. "Evi aramaya cesaret edemedim. Daha fazla düşünmeden kız kardeşimi aradım."

"Seni p*ç!" Zhuang Liaoyuan, aklına gelen kötü şeylerle birlikte hemen çay fincanını fırlattı. Çıldırmıştı. "Dün gece kız kardeşine ne oldu?! Hemen söyle!"

Eğer Keer'e bir şey olmasaydı, aniden bu kadar radikal şekilde değişmesinin bir nedeni olmazdı!

Tecrübesi dolayısıyla dün gece neler olduğunu kolayca hayal edebiliyordu. Neler yaşamış olabileceğini düşündüğü anda tepesi attı.

"Kardeşim parayı getirdi ama onlar sözlerini yerine getirmediler. Ondan ... gece boyunca onlarla kalmasını istediler. "

Hemen sonra Zhuang Liaoyuan genç adamı sertçe kırbaçladı. Zhuang Rongguang yere düştü.

Kapı dışarıdan açıldı. Zhuang Keer içeri girdi ve babasının Zhuang Rongguang'u vurmasını engelledi. "Rongguang! Sana babama anlatma demedim mi? Sana ne oldu!?"

Zhuang Rongguang'ın yüzü acıdan solgunlaşmıştı. "Kardeşim ... artık arkanda saklanmak istemiyorum ... sorumluluğu ben alacağım ... hak ettim."