Çeviri: Lúthien Düzenleme: LordVioleGrace

Endişelerini ve aynı zamanda aynı yatağı paylaşabileceğin bir arkadaşa sahip olmak ne kadar güzeldi.

"Xiao Xi, çok teşekkür ederim. Artık gerçekten korkmuyorum. İlk başta oldukça korkmuştum ve umutsuzluğa kapılmıştım ... ama gelmene gerçekten sevindim! Şimdi hiçbir sorun yok. Artık benim için endişelenmene gerek yok! " Zhuang Keer, onu rahatlatırken Ning Xi'nin endişelerini biraz giderdi.

"Pekala o zaman uyuyalım!"

"Mmm, iyi geceler."

Gece, iki kız yan yana yattı.

Ning Xi gözlerini kapatmasına rağmen, yanından sabit bir nefes sesi gelene kadar uykuya dalamadı.

Zhuang Keer, yüzünde sıcak bir ifadeyle ve korku veya kabus belirtileri olmadan huzur içinde uyudu.

Ning Xi'nin kalbindeki endişe biraz olsun hafifledi.

Şanslı bir durumdu.

Başka birinin kendisi gibi olmasını istememişti.

Böyle bir şeyin olmasını önlemek için elinden geleni yaptı, bu yüzden Zhuang Keer'i eski benliğini kurtarıyormuş gibi teselli etti.

Aniden, kapıyı çalındı.

Ning Xi vücudunu hafifçe yukarı kaydırdı. "İçeri gel."

Kapı açıldı ve Zhuang Rongguang sessizce içeri girdi. "Kardeşim Xi, kız kardeşim uyuyor mu?"

"Mm-hmm."

"Ben" Zhuang Rongguang, Ning Xi'ye ihtiyatla baktı. "Xi kardeşim, seninle biraz konuşabilir miyim?"

Ning Xi ona baktı ve yataktan kalktı.

Oturma odasında, Zhuang Rongguang, Ning Xi'nin önünde garip bir şekilde duruyordu. Çabucak bir sandalye aldı ve Ning Xi'yi işaret etti. "Lütfen oturun, Xi kardeşim."

Daha sonra garip bir şekilde önünde durmadan önce ona bir bardak su verdi. Sohbete nasıl başlayacığını bilmiyordu.

Ning Xi bardaktan bir yudum su aldı ve genç adama baktı. "Aklındakini söyle!"

Zhuang Rongguang dudağını ısırdı. Bir süre sonra sessizce konuştu, "Kardeş Xi, yine de kurtarılabilir miyim?"

Ning Xi onu inceledi. Müebbet hapis cezası bekleyen gergin bir genç adam gibi görünüyordu. "Dünya kendini kurtarmak isteyen kişiyi kurtaracaktır. Şimdi hala buradasın ve bana bu soruyu sorduğun için hala umut var. "

Zhuang Rongguang gerildi ve gözleri biraz sulandı. "Yalancı çoban hikayesini biliyorum. Ne dersem diyeyim hiç kimsenin bana tekrar inanmayacağını anlıyorum ... ama bu sefer eylemlerimle kendimi kanıtlayacağım."

Zhuang Rongguang, Ning Xi'ye utanarak baktı. "Kardeşim Xi, gelecekte senin gibi bir adam olmak istiyorum!"

Ning Xi'nin ağzı kasıldı. "Hırsın"

Bir dakika o bir kadındı bir kere, tamam mı?

"Kardeşim Xi, daha önce ne yapıyordun? Gerçekten sadece normal bir oyuncu musun? " diye merakla sordu Zhuang Rongguang.

Ning Xi'nin gözleri parladı. "Ya hayır dersem?"

Zhuang Rongguang biraz şaşırmıştı, sonra kararlı bir şekilde, "Daha öncesinde kim olursan ol, iyi ya da kötü, kız kardeşime çok iyi davranıyorsun ve bize çok yardımcı oldun. Kalbimde iyi bir insansın! Dahası, düşmana karşı nezaket göstermek kendine zulüm olur! Ateş açtığında kardeşim oldun! "

"Teşekkür ederim."