Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Yaşlı adamın ses tonu inanılmaz derecede ciddiydi. Masadaki kimse tek kelime bile etmeye cesaret edemiyordu. Ning Yaohua ve Ning Yaobang bile bir şey söyleyemediler.

Ning Qiutong uğraşılmayacak birisiydi. Eğer paylar onun eline düşerse ondan en ufak bir şey bile almak imkansıza yakında. Daha da kötüsü, şirket hisseleri için savaşma niyeti varsa bu işleri daha da zorlaştırırdı...

Ning Yaohua ve Ning Yaobang’ın suratı sanki devasa bir iblisle karşılaşmış gibiyken Ning Tianxin bomboş bakıyordu. Masadaki sadece Ning Xi rahattı.

Ning Qiuton herkesin tepkisin çekiyordu...

"Tamam Avukat Cai, lütfen vasiyeti okuyun!"

Bunu söyler söylemez oturan herkes ayağa kalktı.

Avukat elindeki belgeleri çevirdi ve okumaya başladı. "Bay. Ning Zhiyuanın vasiyeti. İleri yaşı ve aniden ölme riskine bağlı olarak, mirasındaki herhangi bir sıkıntıyı engellemek adına vasiyetini yazmıştır ve malları şunlardı: Ning Uluslararası Özel Limited Şirketi'nin %51 hisseleri, yabancı güven fonları..."

Avukat yaşlı adamın mal varlığını okuduktan sonra dağıtım kısmına geçti. "Üç ev ve İmparatorluktaki 2 tane dükkan torun Ning Xueluo'nun!"

"Ne!? Sen kafayı mı yedin?! Dışarıdan birisine bu kadar mal verilir mi!" Ning Yaobang masaya vurup ayağa kalktı.. Yaşlı adamın değişmez varlığının yarısını kan bağı dahi olmayan torunu Ning Xueluo’ya verdiğine inanamıyordu. Ayrıca, yabancı güven fonunda az bir para yoktu.

"Ne dışarısı? Xueluo benim kızım, enişte. Tekrar edeyim mi senin için?" dedi Zhuang Lingyu keskin bir bakışla.

"Kızım, götüm! Yanlışlıkla eve getirdiğin bir taşra kızı sadece. İki tane kan bağı olan kızım bugün burada değil, senin dış kapının dış mandalı nasıl oluyor da Ning ailesinin mirasına konabiliyor?!"

"Benim yetiştirmiş olmam olabilir mi! Hangi ucuz kadından oldu kızların bilmiyoruz bile, hangi hakla Ning ailesinin mallarına ortak olacaklar?"

...

Karşısında oturan Ning Xi, sakinliğini korumuştu, aniden tavrını değiştirdi. Zhuang Lingyu’nun bir anne olarak kızını koruması onu oldukça şaşırtmıştı.

Hmph! Kendisine Zhuang Lingyu’nun bir yabancı olduğunu söylemişti uzun zaman önce ama Ning Xueluo’yu böyle öfkeyle savunmasını görünce neden kalbinde bir yumru oluşmuştu?

Ning Xi gözlerini kapattı ve kısa süre sonra hiçbir şey olmamış gibi normal hislerine geri döndü.

Hiç kimse Ning Xi’nin duygusal değişimini anlamamıştı. Ning Xi’nin yanındaki Ning Qiuton bir şeyler sezmişti ama.

Bu çocuk... tanışalı bir kaç yıl olmuştu ancak çok fazla değişmişti. Sadece tip olarak değildi daha çok hareketlerindeydi değişimler. Daha sakin ve daha doğaldı yaşıtlarına göre. Yıllar öncesinin o zayıf kızından eser yoktu şimdi...

Masadaki Ning Yaohua, Zhuang Lingyu ve Ning Yaobang argümanlarıyla odayı savaş alanına çevirmişlerdi.

Sonunda onları susturmak için yaşlı adam sertçe masaya vurdu. "Herkes sesini kessin! Xueluo’nun bizimle kan bağı yok ancak insanlar yaşayan varlıklar ve acımasız olamayız. 20 seneyi aşkın süredir benim torunum ve bunlar onun çeyizi! Kimse tek kelime daha etmeyecek!"

Ning Yaobang sinirle masaya bir yumruk indirdi.