Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Organizasyondaki herkesin özel bir yeteneği vardı. Tang Lang’ın da dövüş yetenekleri vardı. Tang Ye’ye gelince dövüşten başka ilginç yöneticilik yetenekleri vardı. Feng Xiaoxiao suikastte uzmanken Annie de sağlıkta ustaydı. Feng Jin tam bir strateji dehasıydı ve Ning Xi keskin nişancıydı.

Yurtdışındalarken, elinde silahı olduğu sürece yanına kimsenin gelemediğini söylemek abartı olmazdı. 

Ancak burada işler farklıydı. Çinde silahlar katı biçimde yasaklanmıştı.

Oyuncu kariyerine ek olarak, her zaman yanında silah taşıdığı öğrenilirse, kariyerini olumsuz yönde etkilerdi bu yüzden dövüşmeyi öğrenmek zorundaydı ve birincil işi olmayan şeylerde kapasitesini arttırmalıydı.

Onun için çok zordu bu.

"Bu yüzden sana en iyi en kuvvetli silahın vücudun olduğunu söyledim!" dedi profesyonel edasıyla Tang Lang.

"Tamam, kes. Gizemli olmayı bitirdin mi? Bir şey demeyeceksen gidiyorum ben!"

Tang Lang insan ATMsinin gideceğini görünce hızla cevap verdi. "Ne bu acele!? Sabırsız hiçbir şey yapamazsın tamam mı? Ancak....haberler çokta gizemli değil. Tüm organizasyonda biliniyor!"

"Onlarda mı dahiller?" Ning Xi’nin ifadesi kararmıştı.

Tang Lang Ning Xi’nin ciddi ifadesini görünce el salladı. "Rahat ol, haberler iyi! Şeytanın aslında kimsenin sana el uzatmamasını emrettiğini biliyor musun?! Demiş ki "eğer birisi onun kılına zarar verirse, kemiklerini paramparça ederim" "

Ning Xi şaşırmıştı. "Emin misin? Tersini söylemiş olmasın? Belki de kemiklerimi kıracak kişilere ödül verecektir!"

Tang Lang gözlerini devirdi. "Sadece organizasyon değil, tüm kara borsa, The Sins ve diğer paralı asker grupları da uyarılmış. Geçen gün olanlardan dolayı kimse sana bulaşmaya cesaret edemez!"

"Ve Feng Jin’in elini vuranın normal bir silah olduğunu mu sanıyorsun? Bilerek damarına nişan almışlar. Eli tarih oldu. Eğer Annie olmasaydı günlük hayatını bile devam ettiremeyebilirdi. Tekrar silah bile tutamayabilir!"

Ning Xi burnunu okşadı. "Bu onun kişiliği tamam, kimsenin emirlerine karşı gelmesine izin vermez"

Bu kadar mıydı?

Tang Lang meraklı gazeteci ifadesi takındı ve yumruğunu hayali bir mikrofon gibi uzattı. "Hey, Küçük Kardeş, söylediklerimi duyduktan sonra hiçbir şey hissetmiyor musun?"

"Nasıl hissetmeliyim?"

"Duygusal! Sadece organizasyonu bırakıp ondan ayrılmadın üstüne en büyük düşmanıyla birlikte oldun, ancak Şeytan seni öldürmedi! Seni koruyor hatta. İşte buna gerçek aşk derim!" dedi Tang Lang abartılı bir ses tonuyla.

Ning Xi’nin ağzı titredi. "Çok düşünüyorsun!"

Belki de bizzat kendisi öldürmek istediği için diğerlerinin el sürmesini istemiyordu. Dahası, "ondan ayrılmakla" ne kastetmişti?

O zamanlar, adam onu kurtardıktan sonra, dört sene boyunca onun için çalışacağına söz vermişti. Geri ödeme olarak, dört sene boyunca her şeyi yapmıştı.

Dört seneden sonra, istediği gibi gidebileceği söylenmişti.

Sonunda, son gün adam sözünü çiğnedi ve onun gitmesine izin vermedi.

Ning Xi bir şey yapamadı bu yüzden ne istediğini sordu.

Adam onun sevgilisi olmasını isteyecek kadar cesaretliydi.