Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Ning Xi hızla telefonu kulağından uzaklaştırdı ve bağrışmalar bitince tekrar kulağına koydu. "Hayatım, valizlerinin boyutunu büyütmem için mi aradın beni?"

"Şimdi...şimdi, Yapımcı Qiao aradı beni. Teklifimin kabul edildiğini söyledi! Spirit Stüdyo mağazası açabilirim şimdi, hahahah"

Lu Xinyan'ın sesi o kadar yüksekti ki Qiao Weilan bile duyabiliyordu.

Ning Xi gülümsedi. "Tebrik ederim!"

Kısa bir sessizlikten sonra Lu Xinyan’ın garip sesi geldi. "Ee..teşekkür ederim!"

"Ne için?"

"Bana yardım ettiğin için! Adaletli bir insanım ben! Bana yardım ettin ben de tabii ki sana teşekkür edeceğim!" dedi Lu Xinyan.

Ning Xi tevazuuyla cevap verdi. "Teşekkür ederim Bayan Lu ancak bana teşekkür etmenize gerek yok. Bir şey yapmadım. Yapımcı Qiao geldiğinde zaten teklifinizi kabul etmişlerdi."

"Kendi kabiliyetimle mi kabul ettirdim yani?" Lu Xinyan’ın ses tonu heyecan doluydu.

Ning Xi "Öyle de diyebilirsin." dedi.

Tekrar kısa bir çığlık geldi. Ardından Lu Xinyan boğazını temizledi. "Ee, dürüst olduğun için ve teklifimi engellemediğin için teşekkür ederim o zaman!"

"Rica ederim."

"Bekle ve gör, mağazan altı mağaza içerisinde en çok satış yapan mağaza olacak!"

"Tamam, dört gözle bekliyorum!"

Ning Xi telefonu kapattıktan sonra, Qiao Weilan "Patron, Lu Xinyan’ı tanıyor musun?" diye sordu.

Konuşmalarına bakınca oldukça yakın gözüküyorlardı.

"Sayılır! Önceden aramızda bir kaç karmaşık mevzu oldu ve teklifine engel olacağımı düşünmüş... ancak yanlış anlaşılmayı hallettik!" diye açıkladı Ning Xi.

Qiao Weilan kafasını salladı ardından tekrar önündeki kadına baktı.

Onu daha çok tanıdıkça, içinde bir sürü sır olan gizemli bir kadın olduğunu hissediyordu.

Stüdyodan çıktıktan sonra, araba anahtarlarıyla garaja gitti. Arabaya binmek üzereyken tekrar telefonu çaldı. 

Ekranda Tang Lang yazıyordu.

Ning Xi telefonu açtı. "Merhaba İkinci Elit Kardeş? Naber?"

"Küçük Kardeş, ilginç haberler aldım! Her zamanki mekana gel!" Tang Lang’ın garip heyecanlı sesi geldi telefonun diğer ucundan.

"İlginç haberler mi? Ne ilginç haberi?"

"Gel de gör! Çabuk! Yanında para da getir! Hiç yok ben de! Senden olsun!"

Ning Xi eve gitmek üzereydi ancak Tang Lang’dan gelen gizemli telefon sonrasında doğrucu Numara 8 bara gitti.

"Yeterli para getirdin mi?" diye aceleyle sordu Tang Lang.

"Evet, olay ne?" diye sabırsızca sordu Ning Xi.

"Su! Bana bir şişe daha Remy Martin Klüp Konyak getir!" diye bağırdı Tang Lang insan ATMsi geldikten sonra.

Ning Xi yumruğunu sertçe masaya vurdu "Hey! İçkini ödeyim diye bana yalan mı söyledin?"

Tang Lang ağzına mısır atıyordu o anda ve Ning Xi masaya vurunca tüm şişeyi yere düşürdü. Ardından ciddi bir ifade takındı ve kibirle, "Kaba! Ustanla nasıl böyle konuşursun?!" dedi.

Ning Xi dişlerini sıktı ardından tatlı bir gülümseme takındı. "Çinde silah yasak olmasa sana ihtiyacım olur muydu sanıyorsun?!"