Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Lu Tingxiao biraz düşünüp "Kızılötesi ışınları düşünebiliriz güçlerini kısarız belki biraz." dedi.

"Louvre’nin güvenlik sistemi mesela. Harika bir sistem"

İki adam anlamadığı şeyler hakkında konuşmaya başlamışlardı. Küçük çocuk bile katılmıştı onların tartışmasına.

"Eh? Yaptığın robotları koruma olarak kullanmak mı? Bu fikri sevdim! Çok beceriklisin! Öğrencimden beklendiği gibi!" Tang Lang gururlanmıştı.

Sonunda akşam villada karar kılmışlardı.

Şehrin dışındaydı ancak merkeze çokta uzak değildi. Villanın sıcak bir havası ve geleneksel Çin tasarımlı renkli duvarları vardı. Etraftaki hava bile harikaydı; küçük bir bahçe, yüzme havuzu ve serası vardı. Ayrıca her zaman emirlerinde olan özel bir uşak da vardı. 

Ning Xi hızla sözleşmeyi imzaladı. Ev ikisinin adınaydı.

Ning Xi sözleşmeyi neşeyle Lu Tingxiao’ya uzattı. "Sevgilim, burası gelecekte bizim aile konutumuz olacak!"

Lu Tingxiao’nun yüzünde bir gülümseme vardı. "Mm hmm."

Küçük çocuğun gözleri parladı. Evleniyorlar mıydı?! Böylelikle onun resmi oğlu olabilir miydi?

Tang Lang suskundu. Gözleri kör olmuştu! Tüm gün onlarla birlikteydi, kör olmasa bile gözlerinde ağır hasar oluşmuştu!

Tüm gün bunlara maruz kalmanın ne kadar zor olduğunu düşündü. Para kazanmak kolay bir iş değildi!

Kahretsin, Tang Ye! Kredi kartımı geri ver!

O gece, akşam yemeğinde Tang Lang da vardı. 

Tang Lang yemekten sonra girişe gittiği için Ning Xi’nin ona üzüldüğünü düşünmüştü.

"İkinci Elit Kardeş, yardımına ihtiyacım var!" Ning Xi ciddi bir suratla önünde duruyordu.

"Ne?" Tang Lang kaşlarını kaldırdı.

Ning Xi başını salladı. "İkinci Elit Kardeş, bir tane daha öğrenci alır mısın?"

Tang Lang afallamıştı. "Başka bir öğrenci mi? Kim?"

Ning Xi kendini işaret ederek "Ben!" dedi.

"Derdin ne senin?" Tang Lang’ın kafası iyice karışmıştı

Bu piç derslerden nefret ederdi ancak şimdi onu eğitmesini mi istiyordu ondan?

"2 kat ödeme yapacağım" dedi neşeli bir sesle Ning Xi.

"Patron ne zaman başlayalım?"

Ning Xi gülümsedi. "Sana haber vereceğim!"

Tang Lang şüpheyle ona baktı. "Neden yapıyorsun bunu?"

Ning Xi’nin gülümsemesi dağılmıştı. "Bir kaç gün önce Feng Jin beni davet etti"

Tang Lang’ın da ifadesi değişmişti. "Düşündüğümden daha yakında....Ee? Ne istedi?"

Ning Xi’nin bu rahat tipine bakınca Lu Tingxiao hızla yetişmiş olmalıydı.

Ning Xi’nin ifadesi dondu. "Canımı istedi büyük ihtimalle... Her neyse, ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar, her zaman Lu Tingxiao’nun korumasına güvenemem. Hep benim hakkında endişelenmesini istemiyorum. Daha da önemlisi, ona yük olamam!"

Tang Lang sessizliğini sürdürdü.

Neydi bu ani gösteri!?

Mutlu sohbetlerine ne olmuştu?

Gerçekten Tang Ye’yi arayıp kartını geri almalıydı.