Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

"Yun Shen! Ne istiyorsun!?" Ning Xi sonunda uyanmıştı.

Adam kanayan eline baktı ve yavaşça yaladı. Şeytani gözleri ona kilitlenmiş ve kısık bir sesle kulağına, "Bir şey planlamamıştım... ancak şimdi"

Sesi Ning Xi’yi korkutmuştu. "Sana açıkça anlattım zaten. Evet, hayatımı kurtardın bu yüzden sana dört senemi verdim ve hayatımı defalarca riske attım ancak şimdi sana hiçbir borcum yok! Farklı yollara gidiyoruz derdin ne senin?"

Adam kıkırdadı ve kızın çenesini tuttu. "Bana borcun yok mu? Canım, hayattayken bundan bahsetme istersen. Ölmüş olsan bile yine de benimsin! Cehenneme de gitsen, tam arkamda olacaksın!" 

Bu...bu manyaklık!

Adamın sözleri çılgıncaydı ve durum kontrolden çıkıyordu. Ning Xi sadece bağlanmamıştı hiç hareket bile edemiyordu. Gözlerini kapattı ve bağırdı, "Zorla hiçbir meyveyi tatlandıramazsın! Yaptığın şey sana mantıklı geliyor mu!?"

"Tatlı meyveleri sevdiğimi kim söyledi sana?"

Ning Xi kendine gelmişti. "Bedenimi....bedenimi alsan bile aslaa kalbimi alamayacaksın!"

Adam kaşlarını kaldırdı ve parmaklarını kızın saçlarında gezdirdi. "Sadece bedenini istiyorum. Kalbini isteyen kim?"

Neden bu kadar mantıksız davranıyordu bu herif?

Korkudan altına sıçacakken, sadece canlı birsinin gelmesi için dua ediyordu! Yaşayan birisi olsa yeterli! Ancak şimdi, önündeki adama baktıkça bir hayalet bile olurdu.

Dua etmesinde bir hata olmalıydı.

"Bekle! Neden Lu Tingxiao’yu seçtiğimi bilmek istemiyor musun?" diye bağırdı Ning Xi tekrar.

Beklediği gibi adam durdu. Gözlerini ovuşturdu ve gülümseyerek konuştu. "Söyle bakalım."

Ning Xi yutkundu, biraz daha rahatlamıştı.

Büyük ihtimalle Lu Tingxiao’nun ismini andığı için kızın ifadesi yumuşamıştı. Adamın daha önce görmediği bir ifadeydi, içsel tutkusunu coşturmuştu.

Ning Xi gözlerini kapattı ve yavaşça "Yun Shen, beni tanıyorsun. Ne üvey evlatlıkken, ne 18imde Ning ailesine döndüğümde ne de yurt dışındaki dört senem boyunca, Lu Tingxiao ile tanışmadan önce bir gün bile kendim olamamıştım!”

"Terkedilmekten korktuğum için üvey aileme layık olmak amacıyla elimden geleni yaptım. Görmezden gelinmekten korktuğum için aileme ve sosyeteye iyi görünmeye çalıştım. Aşk yüzünden, her şeyden vazgeçtim ve Su Yanı tatmin etmeye çalıştım. Hayatta kalmak için benliğimden vazgeçtim!"

Bu noktada, evden uzaktaki zamanlarını hatırlayınca Ning Xi soğuk bir gülümseme takındı. Ancak, sonra o soğukluk eridi. "Geri geldikten sonra intikam gözümü kör etti ve yolumu kaybettim.”

"Taa ki...onunla tanışana kadar.. Lu Tingxiao ile tanışana kadar... kimse bana onun kadar iyi davranmamıştı. Beni seviyor ve koruyor, her zaman sessizce kendisini feda ediyor benim için ve beni hiçbir şeye zorlamıyor... sadece onunlayken kendim olabiliyorum!"