Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Ning Xi yatağa yattı ve küçük tavşanın sırtını hafifçe okşadı. “Böyle günler beni çok mutlu hissettiriyor! Emekli olduğum güne kadar bekle. Şehirden uzak büyüleyici bir manzaraya sahip bir yer bulmak istiyorum!”

“Emin misin? Burada elektrik ya da Wi-Fi yok.”

“Neden onlara ihtiyacım olsun ki? Sen ve Küçük Hazine yetersiniz!”

...

Ning Xi, birden arkasındaki duvardan sesler duyduğunda Lu Tingxiao ile aylakça sohbet ediyordu.

Sonra, Lu Jingli'nin yan odadan belirsiz sesini duydular: "Affedersiniz, ikiniz de, burası ses geçirmez değil. Gecenin ortasında sevginizi göstermeyi keser misiniz? Böyle devam ederseniz polisi arayacağım!"

Ning Xi, “Ah, çok özür dilerim, sizin hala burada olduğunuzu unutmuştum!” diye yanıtladı.

Yan odadaki Lu Jingli ve Jiang Muye gözlerini devirdi.

Lu Jingli öfkeyle yastığına vurdu ve sonra yatakta yuvarlanmak için battaniyeye sarıldı. “Ah! Gerçekten aşık olmak istiyorum! Neden hiç modern, olağanüstü, kusursuz güzel, kuş gibi hafif, zarif bir şekilde gizemli, mis kokulu kuğu kadar zarif ve doğaüstü bir kız yok?!"

Jiang Muye ondan alaycı bir tavırla ondan uzaklaştı.

...

Ertesi sabah, Song Jin, biraz garnitür ve birkaç tuzlu ördek yumurtası ile hazırlanan hafif bir yulaf lapası pişirdi.

Malzemeler kaliteli olduğundan, çok taze ve lezzetliydi. Lu Jingli bile beş büyük kase kadar yemişti.

Lu Tingxiao, "Elder Song, sizin için konaklamanızı ayarlayacak birini buldum. Sizin için ne zaman uygunsa, sizi alması için ayarlayacağım." dedi.

Song Jin hemen "Yarın uygun, bugün toplanacağım." diye yanıtladı.

"Tamam."

İkilinin sohbeti bittikten sonra Song Jin aniden tavşanı lahanalarla besleyen Ning Xi'ye döndü. "Kızım."

“Evet! Elder Song bana mı seslendiniz?” Ning Xi cevapladı.

“Bahsettiğin o şeye katılıyorum.” dedi Song Jin bir süre düşündükten sonra ona cevap vermişti.

"Ah...?" Ning Xi, Song Jin'in ona Küçük Hazine'nin çalışmalarını anlatmak istediğini düşünüyordu. Duyduğu şey karşısında şok oldu ve anlaması biraz zaman almıştı. Yüzü şok içindeydi. “Spirit Studio ile işbirliği yapmaktan mı bahsediyorsunuz? Kabul ediyor musunuz?!”

"Hmm." Song Jin başını salladı, sonra küçük topuza baktı ve "Böyle iyi bir çırak almama sebep olduğun için teşekkür etmek istedim!" dedi.

Ning Xi, küçük tavşana sarılınca neredeyse sevinçten ağlıyordu. “Ah! Küçük tavşan! Sen gerçekten de benim şanslı yıldızımsın!”

Küçük tavşan, annesi tarafından iltifat edilince utanarak dudaklarını ısırdı.

Kısa bir süre sonra Ning Xi sakinleşip boğazını temizledi ve "Yaşlı Song, ummm...bizimle işbirliği yapmanızı umarak sizi davet etmiş olsam da, tabii ki daha önemlisi umarım ki bu sizi kötü etkilemez!"

Kızın sözlerini duyunca, Song Jin ne demek istediğini anladı. "Kapımda bıraktığın bilgileri okudum. Bundan önce seninle gelen tasarımcı... Adı neydi?"

"Gong Shangze!"

“Mmm, o çocuğun tasarımları çok da kötü değildi. İsmimi zedelemez!”

Song Jin’in Spirit kalitesini onayladığını duyunca Ning Xi, güvence verdi. “Teşekkürler Elder Song, sizi asla hayal kırıklığına uğratmayacağız!”