Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Giyindikten sonra herkes çevrede Guan Ziyao'yu aramak için ayrıldı.

“Xinyan, üzülme, Ziyao kesinlikle o kadar da zayıf birisi değil!”

“Hepsi bu kadının suçu. Çok fazla oldu artık! Dünden beri Sis Ziyao'yu kışkırtmaya çalışıyordu ve kasten kuzenim onları görsün diye birbirlerini sanki etrafta kimse yokmuş gibi öptü. Ahh, hele gece olanlar... Bu ahlaksızlık! " Lu Xinyan, bağırdı.

“Bu kadın gerçekten çok fazla oluyor, dünden beri bunu söylemek istiyorum. Buraya trekking için mi yoksa uyumak için mi geldi? Eğer uyumak istiyorsa, eve gitsin! Neden buraya geldi ki?”

"Zavallı Ziyao ..."

...

Ziyao ile iyi anlaşan birkaç kız, Guan Ziyao ile ilgili tüm suçlamaları reddetmeye ve Ning Xi'ye sallamaya başladı.

Bir çiftin herkesin içinde birbirlerine olan sevgisini göstermesi yanlış mıydı? Bu, toplum ahlakına zarar veriyorsa, o ve karısı, standartlara göre daha saldırgan değil miydi?

Zhao Haisheng ve karısı Ling Fei, bir şey söylemek istemişti ama bu insanlar Guan Ziyao'nun tarafındaydı, bu yüzden onların aksine bir şey söylenemezdi. Sadece kafalarını sallayıp aramaya devam ettiler.

Gökyüzü aydınlanmaya başlarken, onlar için zaman yavaşça geçti ve herkes ayrı yollara gitti, ama yine de onu bulamadılar. Çabaları bir işe yaramadı, endişe ile doluydular.

Ning Xi'nin araması da başarısızdı. Kafasını kaşıdı ve “Lu Tingxiao, ikimiz de ayrılalım! Bu şekilde daha hızlı! oluruz” dedi.

Guan Ziyao'ya gerçekten bir şey olmuş olsaydı, özellikle Lu Tingxiao için kesinlikle çok sıkıntılı olurdu. Onlarla hiçbir ilgisi olmasa bile, suçlama kesinlikle üzerlerine düşecekti. Sanki daha önce diğer insanların dedikoduları ve fısıldaşmaları yokmuş gibi.

Lu Tingxiao, "Buradaki araziler karmaşık, benimle kalsan daha iyi olur" dedi.

Ning Xi çaresizce  Lu Tingxiao'ya baktı. “Ben bir yetişkinim. Sence kaybolur muyum? Çok fazla konuşma, çabucak onu ara!”

Lu Tingxiao onu durduramadı, "Bir şey olursa beni ara, kaybolma ..."

"Biliyorum, biliyorum!"

...

"Sis Ziyao! Sis Ziyao! Neredesin?"

"Beni duyabiliyorsan cevap ver?"

"Sis Ziyao !!!"

Lu Xinyan, ciğerlerinin dibinden, uçurumda bağırdı ve bir anda dar bir yolda bir anda Ning Xi'ye çarptı.

Ning Xi'yi görünce, Lu Xinyan derhal ona kötü bir bakış attı. “Cadı! Sis Ziyao artık senin yüzünden kayboldu! Şimdi mutlu musun ?? Şimdi tatmin oldun, değil mi ?? Nasıl bu kadar kötü olabilirsin?”

Ning Xi, anlamyarak kaşlarını kaldırdı. “Umarım gelecekte, erkek arkadaşınızla aranıza üçüncü biri girdiğinde ve erkek arkadaşınız onu reddettiğinde üçüncü kişi kaybolursa, umarım bu kadar doğrucu olabilirsiniz Bayan Lu.”

"Sen!" Lu Xinyan öfkeyle kükredi, “Hangi üçüncü kişi ?! sen üçüncü kişisin! Sen Sis Ziyao ve kuzenim arasındaki üçüncü kişisin!”

“Bayan Lu, “ üçüncü kişi ”nin arkasındaki anlamı gerçekten anlıyor musunuz? Kuzeninizle bir ilişkiye girdiğimde bekardım, o da öyleydi. Üçüncü kişi olduğum sonucuna nasıl geldiniz?”

Lu Xinyan dudağını ısırdı ve karşı çıktı, "Sis Ziyao ve kuzenim birlikte büyüdüler ve birbirlerini gençlikten beri tanıyorlar!"

Ning Xi ciddi bir şekilde başını salladı. “Yani kuzenin, Guan Ziyao’yu sevdiğini ve onunla evlenmek istediğini mi söyledi?”

“O… bana bunu asla söylemedi, ama kuzenim kesinlikle Sis Ziyao'yu seviyor. Sis Ziyao'yu beklediği için bunca yıldır hiç kız arkadaşı olmadı!” Lu Xinyan inanılmaz derecede emindi.