Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Bu sefer, birbirleriyle tanışmalarından kısa bir süre sonra evlenmiş bir çift yeni evli vardı. Kız dağa çıkmaya yeni başladıklarında şikayet etmeye başlamıştı bile, "Aman Tanrım! Çok yüksek! Gerçekten de en tepeye kadar yürüyecek miyiz? Daha yarı yoldayken öleceğimi hissedebiliyorum!"

"Sorun değil, yorulduğunda seni taşırım!"

"Sen mükemmelsin!"

...

Yeni evlilerin konuşmalarını duyunca, Lu Tingxiao, yanındaki kıza baktı. "Hala yorgun hissediyor musun?"

Ning Xi, "Hepsi senin suçun!" dedi.

O küçük tavşanı dün gece mutsuz etmişti, bu yüzden onunla uğraşmak zorunda kaldı ve sadece birkaç saat uyuyabilmişti.

Lu Tingxiao, Ning Xi'nin ne demek istediğini anlamıştı, ancak diğerlerinin perspektifinden ve vahşi hayal güçlerinden tamamen farklı bir şekilde anlaşıldı...

Demek gerçekten de kavga ettiler! Bütün gece boyunca mı?

Lu Tingxiao, esnerken kızın önüne doğru yürüdü ve eğildi. "Bin."

"Ne?" diye sordu Ning Xi.

"Üstüme çık ve uyumaya devam et."

"Gerçekten mi?" Ning Xi, geniş sırtıyla gerçekten baştan çıkmıştı ve hızla üzerine atladı.

Lu Tingxiao pozisyonunu değiştirdi ve sırtında Ning Xi ile yürümeye başladı. Herkes gördükleri tarafından suskun kaldı.

“Evli bir çift bile onlara yenildi!"

“Bu adam yorulursa karısını taşımaya hazırdı, ancak Lu Tingxiao daha başlamadan Ning Xi'yi taşıyor!”

“Bro Xiao'dan etkilendim!”

“Hahaha, Lu Tingxiao'nun birkaç yıl önce bu tarafına sahip olduğuna asla inanmazdım ama şimdiden alıştım!”

...

Zirvenin yarısındaydılar ve Ning Xi tüm yolculuk boyunca uyudu. Lu Tingxiao, sırtında bile olsa herhangi bir yorgunluk belirtisi olmadan devam etti.

Birkaç kişi onun arkasına karıştı, "CEO Lu ... çok iyi bir... kondisyona sahip ..."

Grup yol boyunca sohbet ediyordu ve aralarındaki arkadaşlık Lu Xinyan ve Guan Ziyao’nun dostu birkaç kız dışında harikaydı.

Lu Xinyan, Lu Tingxiao'yu yakaladı ve dedi ki, "Bro, hala çok yol var! Ne kadar daha uyuyacak? Sizi yormaya mı çalışıyor ??"

Ning Xi, gürültü yüzünden biraz kaşlarını çattı ve Lu Tingxiao, Lu Xinyan'a soğuk bir şekilde baktı. "Sessiz ol."

Lu Xinyan çok sinirlendi!

Yürüyüş grubunun arkasında, Guan Ziyao Lu Tingxiao ve Ning Xi'yi izlerken şüpheleri güçlendi.

Sonunda, akşam saatlerinde dağın tepesine ulaştılar. Kısa bir dinlenmenin ardından herkes kamp kurmaya başladı. Guan Ziyao artık kendini tutamadı ve Lu Tingxiao'ya gitti. “Tingxiao, seninle biraz konuşabilir miyim?”

Lu Tingxiao, çadırı ayarlayan Ning Xi'ye baktı.

Çadır üzerine odaklanarak ona Guan Ziyao ile konuşması için işaret etti.

Guan Ziyao'nun bu kadar uzun süre kendini tutması muhtemelen zordu…

Guan Ziyao, Ning Xi'nin kayıtsız tavrı tarafından aşağılandığını hissetti. Ona bu güven nereden geliyordu?

Kamp alanından uzaklaşırken Guan Ziyao, "Tingxiao, sana dün gece gönderdiğim mesaj ve fotoğrafları gördün mü?"

"Hı-hı." Guan Ziyao onunla konuşsa bile Lu Tingxiao hala Ning Xi'ye bakıyordu.

“Ning Xi'yi o adamla birlikte gördün yani?” Guan Ziyao onunla tekrar onayladı.

"Evet." Lu Tingxiao hala sakin görünüyordu.

Buna tek tepkisi gerçekten bu muydu?

Guan Ziyao derin bir nefes aldı ve tekrar sordu, "Öyleyse ... ne düşünüyorsun?"

Lu Tingxiao, "Bunlar güzel resimler, teşekkür ederim" diye yanıtladı.