Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

“Annie… Annie? Ne düşünüyorsun?” Ning Xi, Annie'nin gözünün önünde elini salladı.

“Kardeş Xi, bu gerçekten Lu Tingxiao mu? Neden insan gibi görünüyor? Yani aslında kibar görünüyor! ”

İnsan mı?

Ning Xi güldü: “Tabii ki öyle! Başka nasıl olacağını düşünüyordun ki?”

“Ben ... Onun gerçekten korkutucu olduğunu düşünmüştüm!”

Ning Xi biraz düşündü: “Hmm, teknik olarak, onun korkutucu bir tarafı var ama bana ve Küçük Hazine'ye karşı çok nazik davranıyor. Onunla ilk tanıştığımda ben de korkutucu olduğunu düşündüm ve hatta ona “Şeytan” diye bir takma isim bile verdim!”

Annie, Ning Xi'nin neden Lu Tingxiao ile birlikte olduğunu anladı.

Onun gibi bir adam, Ning Xi’ye bütün sevgisini verirdi.

Kardeş Xi'nin belki de Lu Tingxiao'ya diğer eski sevgilileri gibi davrandığını düşünmüştü ama şimdi o kadar basit olmadığından emindi. Bu sefer ciddi olduğu görünüyordu.

Birden, Ning Xi'nin telefonu çaldı.

"Üzgünüm, önce bu telefona cevap vereceğim!"

"Mmm, sorun değil!" Annie cevap verdi.

Telefon Qiao Weilan'dan idi, bu yüzden stüdyo ile alakalı olmalıydı. Ning Xi hızla telefonu açtı: "Merhaba, Yönetici Qiao?"

"Dokuz takım kıyafet teslim edildi ve isim listesini e-postanıza gönderdim. Lütfen onlara bir göz atın." Her zamanki gibi, Qiao Weilan mesajını kısa ve profesyonel tutuyordu.

“Tamam, biraz sonra kontrol edeceğim. Sıkı çalışman için teşekkür ederim!”

“Bu kampanyanın etkisi en geç yarım ay içinde gerçekleşecektir. Sadece beklememiz gerekiyor. Bu süre zarfında, atölyemiz hem bizim çalışma yerimiz hem de müşterileri ağırlayacağımız yer olacağı için biraz düzenleme yapabilir miyiz diye merak ediyorum."

“Hatırlattığın için teşekkür ederim. Daha sonra Momo ile bu konu hakkında konuşacağım. Tasarımları Shangze'ye bırakmak sorun olmamalı, ben fonla ilgilenirim”

Ning Xi telefonda konuşurken, Annie sessizce baktı. Evdeki Kardeş Xi dışında, onun başka bir yönü olan çalışan Kardeş Xi'yi görüyordu.

Her iki taraf da ona sürpriz oldu.

Tanıştığı Tang Xi, vahşi biriydi, yalnızlığı tercih eden bir aurası vardı ve artık hiçbir şeyi umursamıyormuş gibiydi, hatta kendi yaşamını bile. Ancak, şimdi ise parlıyordu

Daha sonra Ning Xi telefon görüşmesini bitirdi ve Küçük Hazine uyuyakalınca Lu Tingxiao da odadan çıktı. Elinde küçük kahverengi bir ayıcık vardı.

"Küçük Hazine uyudu mu?" Ning Xi sordu.

"Hıhı."

Lu Tingxiao başını salladı ve Annie'ye gitti, sonra oyuncak ayıyı ona verdi: “Bayan Annie, bu Küçük Hazine'nin size hediyesi.”

"Aaa! Bir hediye! Ne kadar da sevimli!" Annie şaşırdı ve ayıya sarıldı: “Teşekkürler, Küçük Hazine'ye teşekkürlerimi iletin!”

Lu Tingxiao'ya olan izlenimi kesinlikle değişmişti. Bu kadar sevimli bir Küçük Hazine büyütmüş biri gerçekten harika olmalıydı.

"Şifalı bitkiler ve ilaçlar mı okuyorsunuz Bayan Annie?" Lu Tingxiao birdenbire sordu.

"Nereden biliyorsunuz?" Annie şok oldu.

Lu Tingxiao: "Az önce Küçük Hazine'ye verdiğiniz hapı gördüm." dedi.