Bu bir gençlik draması değildi, bu bir pembe diziydi ve buna dayanamıyordu.
Seyirciler de aptal değildi. Hatta bazıları filmin yarısında çıkmıştı.. Ayrılanların çoğu şikayet ediyordu.
“Bu nedir? Bir gençlik draması tüm bu klişeleri içerip ve başka önemli şeyler içermemeli mi? Bunun Chen Mian tarafından yönetildiğine inanamıyorum!”
"Ve Jiang Muye da var. Ma Jingtao tarafından ele mi geçirilmişti? Nasıl bu kadar kötü rol yapmış!?" 'Dünya'yı izledikten sonra gerçekten çok geliştiğini düşünmüştüm bu yüzden gerçekten bunu dört gözle bekliyordum."
“Filmin ne anlatmaya çalıştığı hakkında hiçbir fikrim yok. Adam ilk aşkını unutamadığı için pislik gibi davranıyor, sonra kıza yaptırıyor ve neredeyse ameliyattan neredeyse ölecek seviyeye gelmesine rağmen pişmanlık duymuyor!"
“Gerçekten hayal kırıklığına uğradım! Neden Jiang Muye bunu kabul etsin? Sadece Jiang Muye için burada olsam bile dayanamadım!”
Jiang Muye,gelen korkunç şikayetlere karşı sessiz kaldı. Ning Xi hiçbir şey söylemedi ve sadece omzunu sıvazladı.
Film bitmek üzereyken seyircinin öfkesi de sınıra ulaşmıştı.
“Saçmalık! Paramı geri verin! Su Yimos'un 'Yıldız Okyanusu' nun soğuk ve ifadesiz yüzüyle yeterince kötü olduğunu düşünmüştüm ama bu yeni bir rekor kırdı!”
“Senaryoda bir sorun olduğunu düşünüyorum. Hiçbir şey mantıklı değildi! Erkek kahraman bütün film boyunca sadece pislik gibi davrandı. Büyük ihtimalle acıklı bir sonu var.”
"Bir yıldız hak ediyor, işte o kadar!"
Filmde, kadın kahraman vazgeçip gitmişti. Erkek oyunca ise sarhoştu ve bir mezara takılmıştı.
Klişeliğinden de beklendiği gibi herkes yağmur yağacağını biliyordu.
Beklendiği gibi adam mezarın önünde diz çökerken gri gökyüzünden yağmur yağmaya başladı ve geçmişi gösteren bir sahne başladı.
Ning Xi düz oturdu. Uzun süre bekledikten sonra, sonunda ekranda olduğu birkaç acınası dakikayı izledi.
Hastane odasında, adamın ilk aşkı geri dönülemeyecek bir şekildeydi. Kızın üzerinde beyaz bir elbise vardı ve adamın göğsüne yaslanmıştı, uzun siyah saçları solgun, küçük yüzünü örtüyordu ama parlak bir gülümsemesi vardı. Bir melek dünyayı süslüyormuş gibi gözleri çok berraktı. İyilik ve zulüm arasında kuvvetli bir zıtlık oluşturan aşırı derecede zayıf bir vücut içindeki aşırı derece bir güzelliği vardı.
Sahne kızın yüzüne geldiğinde herkesin nefesi beklenmedik güzelliği yüzünden kesildi.
Adamın ilk aşkı, konuşmalarda geçiyordu ama film boyunca görülmüyordu bu yüzden karakterin melankolisi tam anlamıyla tatmin edici değildi. Bu sahne geldiğinde insanlar neden adamın bu kadar uzun zaman sonra hayatına devam edemediğini anlamaya başlamıştı.
Kim olursa olsun böyle bir kadınla tanıştıktan sonra hiçbir erkek tekrar aşık olamazdı.
Son sahnede kız son kez gözlerini kapattığında, yüzünde kalan tek şey bir gülümseme ve adama karşı hissettiği sonsuz sevgiydi ; gerçekten de gerçek dışı bir güzelliği vardı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..