Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Yaşlı çift bir süre sonra kendine gelebildi.

“Bu… bu velet! Gerçekten az önce anne-babasıyla böyle mi konuştu?” Yan Ruyi çok sinirlenmişti daha sonra endişeyle Lu Chongshan'a baktı. "Chongshan ... Sence Tingxiao ciddi miydi?"

"Nasıl bilebilirim!?" Lu Chongshan'ın dili tutulmuştu.

“Bunun gerçekten olasılığı olduğunu düşünüyorum…  eğer böyle olmasaydı oğlun neden o kadına bu kadar sadık olsun?”

Lu Chongshans'ın ifadesi karardı ve sessiz kaldı. Bunu söyleyen Lu Jingli olsaydı onu tokatlardı ama bunu en büyük oğlu söylemişti ve son yılda olanları düşününce bu doğru olabilirdi.

Beş yıl önce çok endişelenmişlerdi ve hatta işleri daha da kötüleştirecek bazı yöntemlere bile başvurmuşlardı. Bu yöntemler kadınlardan kaçınmasıyla sonlandı ve ciddi etkileri olmuş olabilirdi.

Yan Ruyi aniden heyecanlanarak bir şey düşündü ve odada tur atmaya başladı. "Ah, bir torun ... kız torunun olması güzel olabilirdi! Bu kız oldukça güzel görünüyor ... kızı da gerçekten güzel olurdu ... böylece Küçük Hazine artık yalnız kalmaz."

Lu Chongshan, Yan Ruyi'nin kendi kendine mırıldandığını duyunca, “Ne  düşünüyorsun?” diye homurdandı.

Ning Xi'nin torunlarının annesi olma önerisine kızdığı halde, kendisi de sabırsızlanıyordu. Bir kızı yoktu ve oğullarının hepsi can sıkıcı durumdaydı bu yüzden sevimli bir torunu olsaydı...

Olmaz! Durdur şunu! Beyninin bu tuzağına düşmeyecekti!

Yine de Lu Tingxiao'nun taktiği etkiliydi. Kız torun fikri çoktan kafalarında yer etmişti.

Ah, sevimli bir kız torun...

Platinum Palace'da Ning Xi, hızlıca uykuya dalmış olan Küçük Hazine'yi yatağa dikkatlice koydu ve üstünü örttü.

Ning Xi yatağın yanında kaldı ve küçük tavşanın yumuşak beyaz yüzüne baktı. “Lu Tingxiao, Küçük Hazine'mizin bu gece gerçekten iyi olduğunu düşünmüyor musun?”

“Kesinlikle, tıpkı benim gibi.” diye cevapladı Lu Tingxiao.

Lu Tingxiaos'un ciddi yüzüne bakarken Ning Xi güldü. “Mmm, bu doğru, tıpkı senin gibi.”

"Bundan bahsetmişken, geceyi kurtardığın için sana teşekkür ederim. Guan Zhichen Küçük Hazine'ye bağırdığında neredeyse kendimi tutamayacaktım ama sen bana bir işaret yaptın ... ama ya Küçük Hazine o anda konuşsaydı?" diye sordu Ning Xi.

 Lu Tingxiao “DNA'mızı tekrar kontrol edeceğim.” diye yanıtladı.

"Of." Ning Xi cevap veremedi. Genlerine gerçekten güveniyordu. Lu Tingxiao'nun oğlunun işe yaramaz olamayacağını mı ima etmeye çalışıyordu?

“Tamam, Küçük Hazine gerçekten senin çocuğun. Aynı babası! Haha!”

"Ning Xi." Lu Tingxiao aniden gözünü ona dikmişti.

"Mmm, ne oldu?" Lu Tingxiao tereddütlü görünüyordu.

 “Sakıncası var mı?”

"Neyin var mı?" Ning Xi'nin kafası karışmıştı.

“Küçük Hazine'nin senin gerçek çocuğun olmamasının.” Lu Tingxiao bunu sorarken biraz gergin görünüyordu.

Ning Xi göz kırpıştırdı ve neredeyse anında cevap verdi, "Neden sakıncası olsun ki? Küçük Hazine senin gerçek çocuğun olmasa bile umursamam!"