Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

"Zaman bitmedi mi henüz? Sayıyorum ..." Kız elindeki telefonuna baktı. "Ah, şimdi gerçekten bitmek üzere, hala on saniye var ... dokuz saniye ... sekiz saniye ..."

Ning Xi, başını ağrıyordu. "Ahh ... Ben ..."

Pes ediyorum!

Lanet olsun, sadece pes edip içkileri içemez miydi?

Ancak, Ning Xi pes etmeden önce, odanın ağır metal kapısı aniden dışarıdan içeri doğru itildi.

O anda, herkesin bakışları altın kapıya düştü, gözleri dedikodu potansiyeli ile doldu.

Woah! Birisi sonunda içeri girdi!

Yanlış yere gelen bir konuk mı? Ya da bir sarhoş mu? Garson? Ya da geç kalan diğer ekip üyeleri?

İlk önce, kapıyı açan uzun parmakları gördüler, sonra görüşleri sade ama lüks obsidiyen manşet bağlantısına, ardından gri desenli kravatına geldi... ve sonunda, sonunda net bir bakış yakaladılar. Onun suratı...

Bu keskin yüz, belli kaşlar, geniş burun köprüsü ve sıkı dudaklar, tanrı tarafından hassas bir şekilde oyulmuş açıkça görülen bir yüz.

Loş ışık ve küflü hava altında, adam kışlık araziden bir rüzgâra benziyordu, gözleri keskin ve berrak iken adeta havayı serinletiyordu. Kalabalıktan geçtikten sonra sessizce orada durdu. Onun ilgisiz görünümü bile etrafındakilerin ona saygı duymasını sağlayabilirdi.

Sadece yüksek pozisyondaki insanların böyle görünümlü bir gücü olur.

Kimin içeri girmiş olduğunu görünce, Ning Xi gözlerini kırpıştırdı, sonra tekrar gözlerini kırpıştırdı, hayal mi görüyor ondan emin olmaya çalışıyordu...

Büyük patron???

O anda, odadaki herkes hayrete düşmüştü. Bu adam kimdi?

Guo Qisheng ve Wang Taihe onu iyi tanıyorlardı, ama gelmesini beklemiyorlardı, bu yüzden hayrete düştüler.

"Abi ..." Sessiz bir şekilde dua eden Lu Jingli, kapıdaki adamı görünce neredeyse sevinç gözyaşları döküyordu.

Harika! Zamanlama mükemmel!

Tanrıya şükür, kurtulmuştu!

Jiang Muye şaşırdı. Gözlerinde bir şeyler parladı, ama ifadesi biraz rahat görünüyordu.

Bu şekilde ... Ning Xi’nin başı dertte olmazdı ...

Adamın aurasına dalmış olanların hepsi Lu Jingli'nin "Abi" dediğini duyduğunda, aniden şoke olmuşlardı.

Ne?

Abi?

Lu Jingli, o adama ne dedi?

Bu adam Lu Jingli'nin erkek kardeşi miydi? O zaman, bu, Lu Corporation'ın CEO'su Lu Tingxiao değil mi?!

Yönetmen onu davet etmeye çalıştı, ama başarısız olmamışlar mıydı?

"Abi, buradasın! Çabuk gel!" Lu Jingli, ışık hızında ona doğru koştu ve onu oraya getirdi.

Yönetmen ve yapımcı da tepki verdi ve korku ve kaygıyla onu karşılamak için hızla yanına gittiler. "Bay Lu, çok meşgulsünüz, bu gece gelebileceğinizi gerçekten düşünmedik!"

"Bizi çok onurlandırdınız! Çabuk, içeri gelin!"

Woah! Gerçekten Lu Tingxiao'ydu!

Ama hiç şüphe yok ki. Lu Tingxiao'nun dışında başka kimin böyle karizması vardı?

İlk giren kişi beklenmedik bir şekilde Lu Tingxiao oldu...

Anında, herkes birbirine baktı ve ifadelerinden bir şey anlamaya çalıştı, sıcakkanlı görünüyorlardı.

Bu Ning Xi, çok ... şanssızdı!

İlk olarak, Su Yan, ikincisi daha kötüydü Lu Tingxiao!

Sonunda, kesinlikle reddedileceğini bildiğinden sormalarına gerek yoktu! Belki de bu olayla ona kasten yakınlaşmaya çalıştığı belli olduğu için olumsuz tepkiler alabilirdi.