Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Damlaların yeşim taşına düşmesi berrak ve rahatlatıcı bir ses çıkarıyordu.

Ama Ning Xi'ye, cehennemden seslermiş gibi geliyorlardı.

Ning Xi derin bir nefes aldı ve onunla yüzleşti, sakin kalamıyordu, bu yüzden öyleymiş gibi davrandı. “Uzun zaman oldu. Birinci Kıdemli Kardeş, neden buradasın?”

Nedense, Tang Ye'nin yüzü, Ning Xi'nin sorusunu duyduktan sonra karardı.

Ning Xi, Tang Ye'nin ifadesinin değiştiğini görünce düşündğü şeyden daha da emin oldu.

Kısa bir sessizlikten sonra, Tang Ye, yavaş yavaş "S Seviye Görev." dedi.

Ning Xi'nin yüzü solgunlaştı.

Beklediği gibi muhtemelen o gün yaşamayacaktı.

Bir yıl önce de olsaydı önemli olmazdı. Bir sürü kız tarafından kuşatılmış olsa ve bir sonraki saniyede ölmek zorunda olsa bile, hiçbir şeyden pişman olmazdı.

Ama şimdi, hayalleri, kariyeri, arkadaşları, Küçük Hazine vardı ve ayrıca... Lu Tingxiao...

Ölmek kesinlikle yapılacaklar listesinde değildi. Yakın bir zamanda da olmayacaktı. Özellikle evde onu bekleyen Küçük Hazine'yi düşündüğü zaman, yaşama arzusu daha da güçlendi.

"Birinci Kıdemli Kardeşim, bunu gerçekten bana yapacak mısın kendi kanından birine?" Ning Xi, onu ikna etmeye çalıştı.

Tang Ye sessiz kalırken kaşlarını kaldırdı ve elini kaldırdı.

Ning Xi'nin siniri bozulmuştu tam o sırada Tang Ye'nin işareti üzerine helikopterden iki adam geldi.

Ning Xi kaşlarını çattı. Neler oluyordu?

Bu canavar onu biraz gözünde mi büyütmüştü? Buraya sadece Birinci Kıdemli Kardeş'i değil, onun gibi biri için yardımcı da mı göndermişti?

Ning Xi'nin her yerinden ter akıyordu. Onu ikna etmeye çalışmanın faydasız olduğunu biliyordu bu yüzden bir plan hazırlamaya başladı.

Böyle uzun bir mesafede, başarısız olma şansı yüksekti ama yine de denemek zorundaydı. Tang Ye adamlara bakmak için arkasını dönerken, Ning Xi, hızla çıkışa doğru koştu.

Adımını daha üçüncü basamağına uzatmıştı ki, üzerine bir şeyin düştüğünü hissetti ve sonra sıkıca beline sarıldı. Başını eğdiğinde etrafına sarılmış bir ip gördü ve daha bunu idrak edememişti ki biraz  önce durduğu yere geri çekildi. Yerde yuvarlandı ve kısa sürede onu bağladılar.

Birinci Kıdemli Kardeş insanları bağlama konusunda gittikçe daha da iyi oluyordu!

O sırada, alt kattaki Lu Tingxiao, monitörün ekranından Ning Xi'yi bağlı bir halde gördü talimat vermek için parmağını endişeyle telsizinin tuşunun üstünde tutuyordu.

Lu Jingli gergince dişlerini sıktı. Çatıdaki bu adam çok kötü bir gelişmeydi! Gözlük takıyor ve bu kadar zarif görünmesine rağmen, acımasızdı!

Ning Xi, onu bağlayan ipi tutan Tang Ye'ye baktı. “Birinci Kıdemli Kardeşim, beni fazla abartmıyor musun? Bütün bunlar benim gibi biriyle uğraşman için biraz fazla israf değil mi!”

Tang Ye hiçbir şey söylemedi ve dehşet verici bir bakışla ona baktı.

Yanındaki iki adamın her biri uzun bir dikdörtgen kutu ve avuç içi büyüklüğünde bir kutu tutuyordu.

Tang Ye gömleğinin kollarını sıyırdı ve içindekileri kontrol etmek için kutuları açtı.