Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

Aynı zamanda Ning Xi’nin bulunduğu binanın köşesinde açık bir noktada.

Siyah bir Maybach yakınlara park etmişti ve hemen yanında  küçük bir silahlı grup her an saldırmaya hazır biçimde bekliyordu.

Gece örttükçe şehri, hava donmaya ve insanların kalbi gerilmeye başlamıştı.

Karanlık köşede Cheng Feng’in telefonu aniden açıldı. Önemli bir görevin ortasındaydı ve açmak istemedi telefonu ancak kimin aradığını görünce açtı.

"Merhaba, naber?"

"Kardeş Feng, görevde olduğunu duydum. Beni neden aramadın?" diye sordu Shi Xiao.

Arkadan Xiong Zhi, "Beni de beni de !" diye ekledi.

Belli ki ikisi birlikteydi.

Cheng Feng kaşlarını ovuşturdu. "Bu seferki görev Bayan Ning ile alakalı. Katılmak istediğinize emin misiniz?" 

Telefonun diğer ucunda bir sessizlik oluştu.

Ardından, Shi Xiao ve Xiong Zhi aynı anda cevap verdiler. "Evet"

Cheng Feng memnun olmuş bir şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. "İkinizin de anlaması iyi bir şey. Ancak, geçen seferki performansınızdan dolayı  Patronun tekrar böyle bir göreve katılmanıza izin vermesi imkansız." 

"O zaman.. o zaman ne yapalım?" diye sordu Shi Xiao.

Kahretsin, bayan patronu korumak! Bundan daha önemli bir görev var mıydı acaba?

Üzülmüşlerdi, dışlanıyorlardı. Soğuk bir zindana atılmaktan ne farkı vardı bunun?

Cheng Feng iç çekti, bir gün bundan kesinlikle pişman olacağını biliyordu...

"Kardeş Feng, patronu ikna etmemize yardımcı ol!" dedi Xiong Zhi.

Cheng Feng çaresizce baktı ve biraz kıpırdadı. "Böyle bir kapasitem yok ancak sizi direk çözüme ulaştırabilirim. Eğer birisini ikna etmek istiyorsanız.... Bayan Ning’den yardım istemelisiniz!"

Shi Xiao biraz çekindi. "Bu işe yarar mı? Bize yardım etmesinin imkanı yok. Xiaong Zhi çok kötü değil, ama ben..."

Son seferde, kadın patronu çok kötü şekilde rencide etmişti...

“Bayan Ning çok kibar birisi, çok yumuşak kalpli. Eğer ikinizde nazikçe konuşursanız kesinlikle bunu kabul eder. Burada yapacak işlerim var, daha fazla konuşamıyorum hadi görüşürüz!" Cheng Feng dikkatinin dağılmasından ve bu geceki görevi etkilemesinden korkarak telefonu hızla kapattı.

Shi Xiao ve Xiong Zhi’nin ayak izlerini takip etmek istemiyordu.

 Bu gece Büyük Patronu bu kadar sinirlendiren büyük şeyin ne olduğuna dair hiçbir fikri yoktu...

Şu anda, Lu Tingxiao’nun arabasında.

 Ortadaki ekranda çatının canlı bir yayını vardı.

Kızılötesi kameralar olduğu için, gece görüşü onların avantajınaydı. Zayıf ışıktan başka terasta yatan ve bekleyen Ning Xi’nin gergin ifadesini de görebiliyordu. Saçları gece rüzgarından uçuşuyor ve yüzünde daha önce görülmemiş bir ciddilik vardı.

2 saat daha geçti ve saat neredeyse 12 olacaktı.

Mesajda " bu gece" yazıyordu, ee o zaman bekledikleri kişinin ortaya çıkması gerekmiyor muydu?

Eğer diğer kişi gerçekten geldiyse...

Çatıda, Ning Xi’nin sabrı tükeniyodu.

Kahretsin! Daha net bir saat veremez miydi?

Bir kadını bekletmenin erkeği bekletmekten farklı olduğunu bilmiyor muydu?

Uhh, tamam! Bu adamlar onu hiç kadın olarak görmediler ki...

En kötü şey ise Birinci Elit Kardeş ona ulaşabiliyorken, Ning Xinin ona ulaşma imkanı yoktu.

Konu Birinci Elit Kardeş olunca hep tek yönlü bir iletişim oluyordu. Yapılan hiçbir arama ya da gönderilen mesaj ona ulaşmıyordu.