Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

"Öf ...."

Ning Xi, sesi şimdi uykulu gelen küçük tavşana ve daha sonra hala çalışan şeytana baktı.

Şeytan,sanki sadece küçük tavşana eşlik etmek için oradaymış gibi belgelere sakin bir ifadeyle bakıyordu. Küçük çöreğin sabırsız olduğunu anlayabiliyordu, ama şeytanın böyle önemsiz bir şeye kızmasını hayal etmek zordu…

Lu Jingli abartıyor muydu?

Lu Tingxiao, kızın bakışlarını fark etti, o yüzden baktı ve “Her şey yolunda mı?” diye sordu.

Ning Xi hızla cevap verdi, "Bir şey yok, ben sadece bir ziyaret için eve döndüm!"

Lu Tingxiao onun sıradan cevabına inanmadı ama daha fazla da zorlamadı.

Ning Xi kafasını uzattı "Oh, doğru, Lu Tingxiao, sana sormak istediğim bir şey var!"

“Hmm?"

Ning Xi kaşlarını çattı. “Şey, büyükbabamın doğum günü için 120 bin dolar değerinde ve % 20'lik bir indirimle yeşim boncuk bilezik almıştım, ama nedense bugün dedeme verdiğimde, bunun iki milyon dolar değerinde olduğunu ve bir keşiş tarafından kutsanmış olduğunu söylediler ?”

Lu Tingxiao uzun soluklu bu sorudan sonra ona sadece bir kelimeyle cevap verdi, "Öyle mi?"

Ning Xi gözlerini kıstı ve suratını astı. Belli ki bir şey bilmiyormuş gibi davranıyordu!

"Çalışanlarına öyle mi yaptırdın?" Ning Xi doğrudan sormuştu.

Lu Tingxiao anlamsız bir şekilde cevap verdi, "Ben o zamanlar yurtdışındaydım."

Ning Xi gözünü kırpıştırdı. “Ah… doğru, o zaman Philadelphia'daydın!”

Eğer yurtdışında olsaydı neler olduğunu nasıl bilip ona yardım göndermiş olabilirdi ki?

"Bu garip, sonra ne oldu? O yaşlı adam bir uzman gibi görünüyordu, yanılmış gibi görünmüyordu! Hey, bir patron olarak Lu Tingxiao, çalışanınızın bana yanlış fiyattan bir şey sattığı konusunda endişelenmiyor musunuz?" Ning Xi mırıldandı.

Lu Tingxiao başını salladı, "Mmm, onu sonra ödüllendireceğim."

Ning Xi, suskundu.

Lu Jingli, "Ben sizin cilveleşmelerinizden bıktım..." diye ağzından kaçırdı.

Ning Xi, Lu Tingxiao ile tartışmayı bıraktı. Onu daha fazla sıkan ve ona baş ağrısına neden olan başka bir şey vardı. "Konusu gelmişken, bu bilezik bana garip bir randevu sağladı!"

"Ne ne?!" Lu Jingli şok olmuştu. Bir kuyruğu olsaydı şimdi çılgınlar gibi sallanıyor olurdu , dedikodu modunu açmıştı. "Xiao Xi, ne randevusu?"

“Randevu…” Lu Tingxiao’nun sakin ifadesi yavaş yavaş bir fırtınaya dönüşüyordu.Ning Xi eliyle çenesini tuttu ve iç çekti, "O benim bileziğimin kökenini tanıyan yaşlı adamdı. Çünkü o da torununun verdiği kutsanmış bir bileziğe sahip olduğunu ve çok benzer olduğumuzu söyledi ... daha sonra, büyükbabamla sohbet etti ve aniden beni torunuyla tanıştırmak istedi Büyükbabam muhtemelen torunun resmini gördükten sonra bunun iyi bir fikir olduğunu düşündü, bu yüzden kabul etti ve hatta bir tarih bile ayarladı ... hatta ben ayrılmadan önce bana bunu hatırlattı! "

Lu Jingli açıkça eğleniyordu. "Vay! Ee Xiao Xi Xi, gidiyor musun?”

Neler oluyordu? Yengesi birkaç saatliğine dışarı çıkmıştı ve yeni bir romantik rakip ortaya çıkmıştı!

Ne kadar rekabetçi!