Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Aslında, o gelmeden önce, Ning ailesiyle buluşmayı düşündüğünde gergin ve isteksiz hissediyordu.

Geçmişinden gelen travma kolayca unutulmayacak kadar inciticiydi ve yine de kabuslar onu korkutuyordu.

Ama orada var olmak, o insanların alaycı bakışlara ve kendi ebeveynlerinden alay konusuyla yüzleşmek, Ning Xueluo’nun olağan ikiyüzlü eylemiyle birlikte, beklediği kadar endişe verici değildi. En ufak bir öfke ya da sinir bile yoktu.

Zaman bir insanı gerçekten değiştirebilir.

Farkına varmadan önce, o kadar çok önemsediği her şey şu an için önemli değildi.

"Mmm, sen sadece daha güzel değilsin, aslında çok daha fazla güven kazandın. Onu görebiliyorum, özellikle gözlerinde. Nasıl desem? Bir anka kuşunun yeniden doğuşu gibi küllerden yükselen bilinmeyen bir güç var... " Tian Tianxin biraz kalp ağrısı hissetmesine rağmen onu heyecanla anlattı.

İnsanlar mantıklı bir şekilde değişmezdi ve bugün Ning Xi'nin değişimini neyin tetiklediğini bilmiyordu. Ning Xi'nin beş yıl önce yurt dışına gitmesinin garip olduğunu hissetti ama bunun hakkında sormak için pozisyonda olmadığını hissetti.

Ning Xi gülümsedi ve ellerini çenesine kaldırdı. "Kuzen, insanlara iltifat etmek için bile bir yeteneğin var!"

"Ciddiyim!" Ning Tianxin yanıtladı.

Ning Xi biraz şarap yudumladı ve iç geçirdi, "Aşk ırkları üzüntü, aşk ırkları korkuyor. Aşkı terk etmiş olanlar üzüntü ve korkudan yoksundur. Belki de artık bunun önemi yok çünkü artık bunların hiçbiri önemli değildir… ”

Ning Tianxin, Ning Xi'nin sözlerinin biraz soluk görünmesine baktı. "Xiao Xi, ne düşünüyorsun ?! Neden kendini dünyevi ilişkilerden koparmışsın gibi geliyor?"

Ning Xi öksürdü. Sadece şaka yapıyordu ama Ning Tianxin açıkça korkuyordu, bu yüzden onu hızla rahatlatıyordu, "Kardeş Xin, sadece şaka yapıyorum, endişelenme!"

Etrafında böyle bir cazibeye kapılmıştı, kendini dünyevi ilişkilerden nasıl koparırdı? Bunu gerçekten başarabilirse harika olurdu!

...

Ning Xi herhangi bir şekilde kafasına takmadığından, kısa bir süre önce onun hakkındaki dedikodu sona ererken, Ning Xi, mutlu bir şekilde Ning Tianxin ile sohbet etti.

Onların asıl amacı yaşlıların ve Ning Yaohua’nın iyi tarafına geçmekti. Bazı önemsiz evlatlıklı kızlara bakmak için burada değildi.

Gece olmuştu. Giderek daha fazla ziyaretçi gelmiş ve ziyafet salonu insanlarla dolmuştu.

Ning Yaohua, yaşlıyı mutlu etmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya zorluyordu kendisini. İnsanları önceden hazırladığı hediyeleri ortaya çıkardı.

Çok abartılı görünen zarif bir Red Coral Sekiz Hazine ekranı hazırlamıştı. Herkes övdü ve Ning Yaohua'nın nasıl bağlı olduğunu söylediler.

Yaşlı sadece ona baktı ve kaymasına izin verdi. Görünüşe göre çok mutlu görünmüyordu çünkü hala kızgındı.

Ning Xueluo babasına rahatlatıcı bir bakış attı. Elinde karmaşık oymalar ile doldurulmuş tahta bir kutu ile yaşlıya gitti. "Büyükbaba, doğum günün kutlu olsun! Bu, kendim seçtiğim bir hediye, umarım beğenirsiniz!"

Zhuang Lingyu başladı, "Baba, aç şunu! Xueluo'nun şirketi son zamanlarda biraz para kazanmaya başladı ve sana onu satın almak için kendi parasını kullandı! Onun için ödeme yapmaktan bahsetmiştim ama o, samimi olmak için kendi hazırlamakta ısrar etti!"

Yaşlı torununa bir bakış attı ve kutuyu alıp yavaşça açtı. İçinde ne olduğunu görünce yüz ifadesi büyük ölçüde değişmişti.

Kutunun içinde yeşim boncuklardan yapılmış bir bilezik vardı.