Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Tuvalet girişinin önünde duran Ning Xi, neredeyse kadın tuvalete giriyordu. Aniden hatasını anladı ve karşı kapıya koştu.

Yüzüne su attıktan sonra kendini sakinleştirdi ama tuvaletten çıktığı zaman, koridorda onu bekleyen biri vardı ... Zhuang Keer.

Büyük Qiao ve Küçük Qiao’nın grubuyla eğlendiğinde, çok fazla dedikodu yapmışlar ve Ning Xi, Zhuang Keer ve Lu Tingxiao ile olan ilişkisini duymuştu.

Şimdi Zhuang Keer ile nasıl yüzleşeceğini bilmiyordu, bu yüzden önce hiçbir şey yapmamaya karar verdi.

Beklendiği gibi, Zhuang Keer sessiz olduğunu görünce, “Bunu sormamın uygun olmadığını biliyorum ... ama ... doğru mu ... sen ve Lu Tingxiao ... Gerçekten bir ilişkiniz var mı? "

Ning Xi kaşlarını çattı. Onun sevdiğini çalan kişiyle yüzleşmek için buradaymış gibi görünüyordu.

İmparatorluktaki Zhuang ailesi konu iş olduğunda Lu ailesinden biraz geri kalıyor olsa da, arka planlarının göz ardı edilmemesi gerekiyordu ... Lu ailesinin prestijiyle bile, Zhuang'lar, onların karışabileceği insanlar değildi. Aslında, önemli oldukları çeşitli açılara sahiplerdi.

Lu Chongshan'ın gözünde, gelinin en iyi adayı Zhuang Keer idi, çünkü Zhuang ailesini Lu ailesinin gücünü güçlendirmek için bir sigorta olarak kullanmak istiyordu.

Ve Zhuang ailesinin Ning Xi ile özel bir ilişkisi vardı…

Zhuang ailesinin başı Zhuang Zongren'in bir oğlu ve üç kızı vardı ve Ning Xi’nin annesi Zhuang Lingyu en küçük kızıydı. Gençken, Ning Yaohua ile evlenmek için ısrar etti ve Zhuang Zongren tarafından reddedildi. Son 20 yıldır yabancılaşmış baba ve kız çifti hiç temas etmemişti. Katılan yaşlıların bir kısmı dışında, çoğu insan Zhuang Zongren'in sadece iki kızı olduğunu düşünüyordu; Zhuang ailesindeki gençler bile bunu bilmiyordu.

Ning Xii Zhuang Lingyu ve Ning Yaohua arasındaki bir konuşma sırasında bu fiyaskoya kulak misafiri olmuştu…

Ning Yaohua bir çeşit belaya bulaşmıştı ve Zhuang Lingyu'nun yardım istemek için eve gidebileceğini umuyordu ama ikincisi onu reddetti ve asla geri dönme gibi bir şey söyledi…

Zhuang Keer, Zhuang Zongren’in torunuydu, bu yüzden biyolojik olarak konuşursak, onlar kuzenlerdi.

Bu gerçekten karmaşıktı…

Ancak, onu düşünmeye gelince, Ning Xi gerçekten düşünmedi. Zhuang Lingyu’yu annesinin annesi olarak kabul etmediğinden, uzak dede ya da kuzenini umursamıyordu.

"Ya doğruysa? Ya da değilse?" Ning Xi, Zhuang Keer'i bir soruyla yanıtladı.

“Eğer değilse…” Zhuang Keer’in sesi sarsıldı. Gerçekten bunun doğru olmadığını umuyordu ... ama imkansızdı ... yaptıkları şeylerden sonra, kendilerine yalan söylüyordu…

Sonunda, Zhuang Keer derin bir nefes aldı ve sakin ifadesine geri döndü. "Eğer doğruysa, ben pes ediyorum."

"Ha?" Ning Xi bu cevaba şaşırmıştı. Gururlu kişiliği göz önüne alındığında bu gerçekten beklenmedikti.

Zhuang Keer yumruğunu sıkıca tuttu ve ateşli gözlerle ona baktı. "İlk başta Lu Tingxiao'ya gitmekten oldukça emindim, ama konu sana geldiği için ... Ben ... onun için seninle savaşmayacağım ..."

Zhuang Keer duygusal bir çöküşe girmeden önce kendini çabucak ifade etmişti.

Ning Xi, inatla kibirli Zhuang Keer’in siluetine sessizce baktı…

Bir şey doğru değildi ... yanlış mı anlamıştı?

Neden Zhuang Keer Lu Tingxiao'nun yerine onu seviyormuş gibi hissettirmişti?