Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Lu Jingli, çalışanlarla işi bittikten sonra, kardeşinin ofis kapısını açıp, "Kardeşim! Geri döndüm !!" dedi. “Bir gün birbirimizi görmediğimiz zaman üç mevsim gibisürüyor. Çok fazla özledim seni ... uhh ... "

Sonraki saniyede masasının önünde kardeşine açıkça baktı. Lu Jingli, gözlerini örtmeden ve inanamayarak çığlık atmadan önce bir saniyeliğine hayrete düşmüştü, "Ah! Aman Tanrım! Ne gördüm az önce?!"

Kardeşi ne giyiyordu? Neydi o?

Son zamanların safir mavisi renginin zaten bir mucize olduğunu düşünmüştü ...

Bugün, abisinin kırmızı giydiğini gördü! Kırmızı, kırmızı, kırmızı! Bu yaşamda erkek kardeşinin asla böyle bir renk giymediğine yemin etmeye cüret etmişti!

Bu fikrin nereden geldiğini sormaya bile gerek yoktu!

Şoktan kurtulduğu gibi, aynı renkte kıyafeti eşleştirerek pencere kenarında duran Küçük Hazine'yi gördü.

Tekrar şaşkına dönmüştü!

"Tanrım! Yapamam, yapamam! Az önce geri döndüm ve bana şimdiden böyle işkence ettin! Birisi benim için bir uçak hazırlasın, Kuzey Yarımküredeki yalnız adama dönmek istiyorum. .."

Sonunda sakinleşince, Lu Jingli meşgul bir insan olmaya başladı.

O yürüdü ve gizlice kardeşinin tişörtüne dokundu, "Benim yengem mi aldı bunu ? Bütün bu zamana kadar etrafta olmadığım zaman, ikiniz iyi ilerlemişsiniz! Doğru, doğru, duydum bebeğim Küçük Hazine sonunda konuşmuş, bu yüzden hemen geri uçtum! Küçük Hazinenin tekrar konuştuğu doğru mu? ”

Bitirdiğinde bir cevap bile beklemiyordu, Küçük Hazine'ye koştu ve açıkladı, "Bebeğim, çabucak İkinci Amca de bana! Hızlı, çabuk, çabuk! Sesini duymak için, İkinci Amca bütün ateşli kızları kenara attı."

Küçük Hazine, Lu Jingli'ye salak gibi baktı ve bazı kelimeler yazmaya başladı.

Lu Jingli baktı ve sadece yazı tahtası üzerinde gördü: [Teyze Xiao Xi'nin en sevdiği bebeği ben miyim?]

"Ahh ...?" Lu Jingli bu soruyla kafasını karıştırmıştı çünkü çocuktan çok gurur duyuyordu, bu yüzden "Bu bir soru mu? Tabii ki sensin" diye yanıtladı.

Bebek Küçük Hazine'nin gözleri yazmaya devam ederken parladı: [O halde neden Teyze Xiao Xi, beni almaya gelmedi?]

Lu Tingxiao, masasından kardeşi ve oğluna baktı, sonra beklenmedik bir şekilde Lu Jingli'ye şu andaki durumdan bahsetti, "Şu andan itibaren, Küçük Hazine, Ning Xi ile yaşayacak, ama Ning Xi'nin bugün koşacak bazı işleri var, Geçici olarak ona bakıyorum. "

Lu Jingli hemen anladı ve "Küçük Hazine, endişelenme, Xiao Xi teyzeniz durmadan çalışmalı, böylece sizi daha erken alabilir!"

Küçük topuz: [İş mi daha önemli, yoksa ben mi daha önemliyim?]

Lu Jingli, "Uhh, elbette, sen daha önemlisin!" dedi.

Küçük topuz: [O zaman neden Teyze Xiao Xi, beni almaya gelmedi?]

Lu Jingli konuşamadı. Bir şey doğru değildi, neden tekrar ilk soruya dönmüştü?

...

Lu Jingli'ye kilitlenen Küçük Hazine'yi gördüğünde, Lu Tingxiao sessizce rahat bir nefes aldı. Sonunda huzur içinde çalışabilirdi.

Bir süre sonra, Küçük Hazine tarafından yazı tahtasına tutturulmaktan bıkan Lu Jingli, "Hah! Küçük Hazine, bana merhamet et! Daha fazla soru sorma !!"

Gönül yapmada başarılı ama Küçük Hazine'nin psikolojik saldırılarına zorlukla dayanabilen Lu Jinli'ye merhamet et.

Lu Jingli, sakin bir şekilde çalışan kardeşine baktı ve durumu ona açıklamak için yeterince nazik olduğunu merak etmediğini fark etti. Yani onca zamandır onu bekliyordu.

Pfft! Neden geri döndüğü en kısa sürede onu aldatmak zorunda kalmıştı ?!

Sonunda, yüksek ruhlara girmiş olan Lu Jingli, çiçek bluzu ve hula eteği giymiş olan Lu Jinli koltukta yorgunluk attı. Elini uzattı ve cansız bir şekilde dedi ki, "Yenge... hızlıca geri dön ..."