Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Yataktaki adam gözlerini açtı, gözleri hiç uyku belirtisi olmadan açıktı…

Daha önce yatakta biraz şekerleme yapıyordu.

Ning Xi kapıyı çaldığında gerçekten duymamıştı, ama Ning Xi içeri girdiğinde, bir sebepten ötürü gözlerini açmamaya karar vermiş olsa bile zaten uyanıktı.

Ning Xi daha sonra ceketini dikkatlice çıkardı, yastığını ayarladı ve battaniye örttü üstüne.

Patronu ve amiri olarak sadece onun bakımını üstlendiğini bilmesine rağmen, bakımları altında ılık ve bulanık hissediyordu, yorgunluğu bir anda gitmişti.

Kızın ayrılmaya hazır olduğu anda, onun ayak seslerinin yok olmasının biraz garip geldiğini hissetti.

Yürümüyor ya da hareket etmiyordu ve kızın bakışlarını hissedebiliyordu…

O ... ne yapıyordu? Neye bakıyordu?

Çok kötüydü gözlerini şimdi açamaması, bu yüzden sadece bilinçsiz ve yatağa uzanmış gibi hareket etmiş, duyduğu her küçük sese odaklanmıştı.

Kız başucunun yanında durdu ve bir süre sessiz kaldı. Sadece bakılmaktan dolayı gergin hissediyordu ve kısa bir süre sonra, birbirlerine karşı küçük bir kumaş sesi duyuyordu.

Ning Xi ... ona yaklaşıyor muydu?

Şüphe duyuyorken, aniden omuzlarında bir ışık düştüğünü hissetti, sonra kızın alışık olduğu kokusunu kokladı.

Sonunda, onun omuzlarına düşen saçları olduğunu ve şu an inanılmaz derecede yakın olduklarınıı fark etti…

Lu Tingxiao'nun kalbi neredeyse duruyordu, kan akımı pratikte ters yönde akıyordu ve midesi bir sıcaklık seli hissettiği için merkezi sinir sisteminde yıldırım hızında bir reaksiyon meydana geliyordu.

O ne yapıyordu?

Lu Tingxiao hala olabildiği gibi uzanıp nefesini tutmaya çalıştı.

Kız yaklaşıyordu…

Daha yakına…

Bir sonraki saniye özlem duyduğu tatlılığı tadabileceğini düşündüğünde, kızın kokusu kayboldu ve hızlı ayak seslerini odadan çıkarken duydu.

Lu Tingxiao gözlerini açtı ve neredeyse sadece bir rüya olduğunu düşündü.

Ama hayır, bir rüya değildi, aslında gerçekti.

Ning Xi daha önce garip davranıyordu, davranışlarını anlayamıyordu…

Gözlerini tamamen kapattı ve tam olarak ne olduğundan emin değildi, ama sezgisinden, onu öpmek istediğini, ancak son anda fikrini değiştirdiğini düşünüyordu?

Sadece fazla mı düşünüyordu?

Saçında kalan bir şey ona yakınlaşmasını mı sağlamıştı?

“Hah…” Lu Tingxiao, vücudunun alt bölgesinde meydana gelen büyük tepkiye baktığında elini alnına koydu ve acı bir kahkaha attı ve çıldırmış gibi hissetti.

İmkansız ...

Neden onu öpmek istesin ki?

Sadece o bu tür şeyleri yapardı.

Hayal gücü ve varolmayan bir öpücüğünden dolayı, vücudu genç gibi tepki veriyordu…

Lu Tingxiao ayağa kalktı ve banyoya gitti.

Soğuk su onu soğutmaya yardım etmedi, içindeki ateş her zamankinden daha güçlü yanıyordu…

“Xiao Xi…” Sonunda, adam artık dayanamadı, elleri uzandı ve kendini rahatlatmaya devam etti.

Kızın şimdi onu gerçekten öptüğü zaman ne olacağını hayal etti ve hepsini serbest bıraktı…