Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Ning Xi'nin parlak gözleri Lu Tingxiao'ya baktı, "Çok mucizevi! Büyük Patron, sen ve Küçük Hazine ile tanıştığımdan beri, şansımın pozitif olmaya başladı ve ne yaptığım önemli değil, her şey yolunda gidiyor! İkiniz şanslı yıldızlarım olmalısınız! Bir küçük şanslı yıldız ve bir büyük şanslı yıldız! "

Lu Tingxiao kendini tutamadı ve güldü "Öyle mi?"

Cheng Feng gözyaşları içindeydi! Bayan patron harikaydı! Patron aslında gülüyordu!

Gong Shangze'nin İmparatorluk'da kalacak bir yeri olmadığı için Lu Tingxiao, Ning Xi'ye eşlik ederek Regal Riveria Hotel'in yakınında bir otel aramak için ona eşlik etti.

Ning Xi kapıda durdu ve el salladı, "Shangze, şimdi ayrılacağım! Bu gece iyice dinlen, yarın seni aramaya geleceğim! Seni yeni kıyafetler, çantalar, el çantaları almaya ve başka her şey için götüreceğim. Görüşeceğiz ... "

Gong Shangze duygulanmıştı, "Aslında, çok fazla sıkıntıya gerek yok. Tek ihtiyacım olan şey, kalacak bir yer ..."

Ning Xi, "Bunu nasıl söyleyebilirsin? Şimdi senin için sorumluyum!"

Gong Shangze ağladı ve "Teşekkür ederim patron!" dedi.

Haih, Gong Shangze'nin savunmasız tavırları, insanların onun üzerinde koruyucu hissetmelerini gerçekten çok kolaylaştırdı. Ning Xi yavaşça dedi ki, "İyi, şimdi uyumaya git!"

...

Otelden çıktıktan sonra, Ning Xi, "Büyük Patron, bir patron olmanın oldukça harika hissettirdiğini anladım!"

"Çalışanın olmak çok güzel olurdu ..." Lu Tingxiao bilinçaltında kendi kendine mırıldandı.

"Ne?" Ning Xi onu duymamıştı.

"Hah, hiç ... stüdyonun yerini henüz seçmediniz mi?" Lu Tingxiao sordu.

Ning Xi, "Henüz değil! Bu, küçük bir sorun değil, biraz düşünmek zorundayım!" diye cevap verdi.

Lu Tingxiao, "Daha sonra, gereksinimlerinizi ve bütçenizi bildirin. Birkaç uygun yeri listelemenize yardımcı olabilirim." dedi.

Ning Xi bunu duyduğunda doğal olarak kötü hissediyordu. "Ah? Bu seni çok sıkar!"

Lu Tingxiao çok yoğun bir insandı, nasıl böyle küçük bir şey için onu uğraştırırdı?

Lu Tingxiao, ona bir bakış attı ve dikkatle dedi ki, "Bu çok zahmetli değil, benim sorumluluğumdasın."

Ning Xi öksürdü. Tamam, şeytan, sen kazandın!

Araba çok geçmeden Regal Riveria Hotel'e ulaştı.

Ning Xi, Lu Tingxiao'ya elveda edip arabadan inecekken aniden telefonu çaldı.

Lu Tingxiao, bir süre beklemesi için Xi Xi'ye işaret etti, sonra telefonu açtı, "Mmm ... Hala dışarıdayım ... ne ?! Bu ne zaman oldu? Tamam, hemen döneceğim!"

Lu Tingxiao'nun hafif panik sesini duyduğunda, Ning Xi, "Neyin var?" diye sordu.

Lu Tingxiao her zamanki gibi kontrol altında kalmıştı. Başını okşadı ve "Hiçbir şey, şimdi dinlen!" dedi.

Ning Xi arabadan çıkmadı. Bunun yerine, aynı yere oturdu ve ona baktı.

Lu Tingxiao güldü, "Gerçekten hiçbir şey, ofiste sadece ufak bir sorun var. Bir göz atmak için oraya gideceğim. Sana yalan söylemiyorum, şimdi git!"

Ning Xi hala hareket etmedi ve bakışları daha keskin görünüyordu. "Küçük Hazine'ye bir şey mi oldu?"

Lu Tingxiao, sanki tahmin etmesini beklemiyormuş gibi açık bir şekilde şok olmuş gibi görünüyordu.

Lu Tingxiao'nun ifadesini görünce, Ning Xi kafasını çiviye çarptığını biliyordu. Aslında, neden bu kadar kendinden emin olduğunu bilmiyordu, ama sadece iç güdüsel bir hissi vardı.

"Küçük Hazinenin nesi var?" Aniden, Ning Xi'nin kalbi boğazına yaslanmıştı.

Lu Tingxiao onu hafifçe yatıştırdı, "Bu küçük bir şey, sadece biraz ateş. Nasıl olduğunu bilirsin, bir çocuğun ateşlenmesi çok yaygın. Doktor çoktan yoldaymış ve hemen eve gideceğim. Çok fazla sorun değil. "

Lu Tingxiao bunu rahatça söylese de, Ning Xi hiç güvende hissetmedi. Elini daha hızlı atan kalbine tuttu ve bunun hakkında açıklanamayacak kadar kötü bir his vardı ...