Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Yabancı kadın sabit ama hızlı bir şekilde yürüdü, sıkı elbise onun narin figürünü gösteriyordu.

"Sen cadı, benle silahsız karşı karşıya gelmeye nasıl cesaret edersin? şimdi seni aşağı indireceğim!" Shi Xiao'nun adamı çığlık attı, genç cesur ruhu ona yüzünü gösterme cesaretini verdiği için alnından ter aktı.

O bir kelime bile etmeden el hareketi yaptı.

Adam çıldırdı, her halükarda ölecekleri düşüncesiyle ateşlendi. Aklında olan tek şey, bu kadını yanına getirmekti!

Adam kıpırdadı ve kafasına bir darbe indirmesi için yumruğunu yükselterek kadına doğru koştu.

Adam bir adım bile atmadan önce, karanlık bir gölge yanından geçti. Çenesinde keskin bir ağrı hissetmeden önce esintinin sesini duydu. Kırılmış bir uçurtma gibi düştü ve çelik bir direğe çarptı ve gürültüye neden oldu.

"Lanet  ... olsun..."

Adam yerden kalkmaya çalışıyordu, ama kendini kaldırmaya bile gücü yoktu. Yüzü kanla doluydu ve dişleri de parçalanmıştı, bu da onun tutarlı olmamasına neden oldu.

Yabancı bayan, ayağını yavaşça tekmelemeden ifadesiz olarak geri çekti.

Kurbanı bir şey görmedi ama Xiong Zhi ve Shi Xiao tüm sahneyi izlemişti. Adam kapanamadan önce, kadın çılgınca güçlü bir tekme vuruşu yapmıştı, şüphesiz çok iyi eğitilmişti.

"Muhtemelen bir tekvando tekmesiydi ... ama böyle güçlü bir kadın ... ne kadar nadir!" Shi Xiao mırıldandı, gözleri aynı zamanda büyü ve korkuyla parıldıyordu.

Tüm bu yıllar boyunca, Shi Xiao, öldürme tekniklerinin çoğunu öğrendi ve ondaki bazı iyi yetenekleri tanıdı. Ancak, eğer o olsaydı, hala onu indirebilirdi. Ne yazık ki, şu anda onlara işaret eden çok sayıda silah vardı ve dikkatsizce davranırsa sonuçları ölümcül olurdu!

"Seni öldürmek için bir silaha ihtiyacım yok, sadece ellerime ihtiyacım var," diye tekrarladı Bayan, arkasındaki adam ifadesizce yürürken ve bir şey söyleme şansı vermeden, ön kolunu boynuna doladı ve ölümüne boğdu.

Shi Xiao'nun takımındaki diğer adam solgun bir şeydi, hiçbir şey söylemeye cesaret edemedi ve herhangi bir dikkat çekmemek için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı.

"Hahaha, domuzlar domuzlar! Alice taekwondo'da kırmızı bir kemer tutuyor! Salaklar, aptal domuzlar!" kel adam güldü.

"Firo, kırmızı-siyah kuşak, kırmızı değil!" bayan düzeltildi.

"Ah ... sevgili Alice'im, benim hatam, kırmızı-siyah kuşağı. Bu kırmızıdan daha iyi ve yakında siyah kuşaklarını alacaksın! Haklısın!" Kel adam özür diledi.

"Siz ne istiyorsunuz?" Xiong Zhi artık kendisini tutamadı ve onlara bağırdı.

"Hahaha, acele etme, siz aptal domuzlarla ilginç bir oyun oynamak istiyorum," dedi kel adam, önündeki ikiliyi işaret etti.

Daha sonra, iki yabancı adam Xiong Zhi ve Shi Xiao'nun yanına iki ağır kutu koydu.

"Ne anlama geliyor?" Shi Xiao’nun kaşları aşağıya bakıyordu.

“Basit, içeride bazı silahlar var. Bunları tanımak oldukça zor ve birini yanlış bilirseniz, birinizi öldüreceğim. Adil oyun.” kel adam omuz silkti.