Çeviri: Deantrbl Düzenleme: LordVioleGrace

Onun gerildiğini sezen Su Yimo kendini daha iyi hissetmişti ve kendini sakinleştirdi, “Kimsenin hakkında bir şey söylemeyeceğim, ama çok çalıştığından beri, CEO Lu seni fark etmişti.”

Dükkan sahibi, hilesinin işe yaradığını biliyordu, bu yüzden gülümsedi ve ona teşekkür etti, dükkanını ziyaretini daha da unutulmaz kılmaya çalıştı, "Teşekkürler, Bayan Su! Aslında, dükkanda çok daha fazla eşya var. Zamanın varsa, etrafına bir bakın. "

Su Yimo bir şey söyleyemeden önce, Liang Biqing, "İyi ruh halimiz mahvoldu. Görecek başka ne kaldı?" diye bağırdı.

Dükkan sahibi aniden Ning Xi'yi gördü ve baktı, sonra soğuk bir şekiklde dedi, "Oradaki hanımefendi, zaten bir süredir göz gezdiriyorsunuz. Bir şey satın almıyorsanız, lütfen ayrılın. Burada hizmet verdiğim bir VIP olduğunu görmüyor musun? "

Su Yimo kayıtsızca şöyle dedi: "Patron, o hâlâ senin müşterin. Onu kovalamak çok iyi fikir değil, değil mi? Beni iyi bilmeyen insanlar ona karşı ayrımcılık yaptığımı düşünür!"

Dükkan sahibi bir kez daha tedirgin oldu, "Bayan Su, seninle hiçbir ilgisi yok.Düşük maliyetli yeşim taşıyoruz, bu yüzden ucuz bir fiyata satıyoruz ve çok fazla müşteri çekiyor. onun gibi!”

"Genellikle, bu tür olaylar olmazdı. Bayan Su, dükkanımızın çok klas bir dükkan olduğunu ve genellikle yaptığımız anlaşmaların yaklaşık bir milyon değerinde olduğunu biliyorsunuz.”

"Bu yeşimleri birkaç gün içinde vitrinden almayı düşünüyorum. Aksi halde, müşterilerimize hizmet edecek kadar çalışanımız yok!”

“Ya eğer, ya… eğer şimdi onları şimdi çıkarsam? Söz veriyorum, bir daha asla gerçekleşmeyecek. Ne düşünüyorsun?”

Ning Xi, sahibinin konuşmasından etkilenmişti, çenesine dokunuyordu, şeytanın çok fazla yetenekli insanı işe aldığını düşünüyordu.

Su Yimo daha sonra, "Sahip sensin, karar senin" diye yanıtladı.

Su Yimo, dostane bir şekilde rahatlamış, sahibini rahatlatmıştı, bu yüzden emin bir şekilde Ning Xi'ye döndü ve kaba bir şekilde ona şöyle dedi: "Hey, senin hakkında konuşuyorum. Söylediğimi duydun mu? Burada artık dandik yeşim süsler satmıyoruz, diğer mağazalara git! "

Beklendiği gibi, Su Yimo pratik olarak bu sözleri duyup durdu.

Dükkan sahibi gelecekteki bayan patronunu gururlandırmaya devam etti ve bu işe yaramaz müşteriyi kovalamak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Küçük gözleri birdenbire dükkânına doğru yürürken takım elbiseli şık bir şekilde giyinmiş üç adamı buldu.

Daha yakınlaştıklarında, sahibi öndeki tıraşlı saçları olan adamı görünce şok oldu.

Nasıl olabilir…

Bu adam neden bir anda buraya geldi? Yönetimden herhangi bir bildirim yapılmadı!

Bu rastgele bir ziyaret olabilir mi?

Hayır ... Su Yimo'nun burada olduğunu bildikleri için kişisel olarak mı geldiler?

Tsk, herkes haberi aldı gibi görünüyordu. Onu daha önce övgü ile yüceltmesi iyi bir şeydi. Şimdi diğerleri için çok geç oldu!

Dükkan sahibi rahatlamış bir şekilde gülümsedi ve orta yaşlı adama karşı, "Siz... Siz…"

Kim bilirdi, daha fazla bir şey söyleyemeden, üç adam onu görmezden geldi ve Su Yimo'yu rahatsız eden hanıma doğru yürüdü.

Dükkanın sahibi şaşkın, "Sen ... sen ... bu nedir?"