Çeviri: Godctia Düzenleme: LordVioleGrace

"Küçük Hazine, büyükannene gel. Sorun ne? Aç mısın?"

"Ne yemek istersin? Deden senin için bir şeyler pişirsin!"

Her iki ebeveyn de, Küçük Hazine'yi korkutmaktan çekindiklerinden, nazik ve kibardı.

Küçük tavşanın başlangıçta sadece tecritte yaşayabildiğini ve aynı alanı onlarla paylaşamayacağını anlamalılardı. Artık onlarla yaşayabiliyor olması zaten onlar için bir karşılaştırılamaz bir nimet oldu.

Küçük Hazine kafasını salladı, ayakkabılarını çıkardı ve kanepeye tırmandı. Daha sonra küçük ellerini büyükannesinin omuzlarına koydu ve tüm gücüyle masaj yapmaya başladı.

Yan Ruyi, bu ani sevgi gösterisiyle çok sevindi ve şaşırdı, "Hey, sevgili bebeğim! Şimdi büyükannene masaj mı yapıyorsun?"

Küçük Hazine başını salladı ve işinde daha da sıkılaştı. Lu Chongshan kıskançlıkla izledi ve mırıldandı, "Küçük Hazine büyükanneyi tercih ediyor gibi görünüyor, ha?"

Genelde çok katı olduğu için mi oldu? O yüzden olmalı ... Özellikle de o kadına karşı tavrı ... gerçekten düşmanca ...

Küçük Hazine bunu görünce, ondan nefret mi etti? Ben şimdi ne yapmalıyım?

Lu Chongshan bunun hakkında daha fazla düşündükçe, daha çok endişelenmeye başladı ve daha çok kızdı. Bunu sadece Küçük Hazine ve aile için yapıyordu. Sonunda kötü adam olmuştu! Herkes onun hakkında şikayette bulundu, ama her şeyden önce, Küçük Hazine bile onu sevmiyordu ...

Lu Chongshan'ın bu konuda üzüldüğü gibi, Küçük Hazine büyükannesine masaj yapmayı bitirdi ve hemen büyükbabasına gitti ve ona da masaj yapmaya başladı. O yumuşak küçük eller gerçekten herkesin kalbini eritebilirdi!

Lu Chongshan daha sonra sessiz kaldı, iç çekip sordu, "Küçük Hazine, dedenin yardımını istediğin bir şey var mı?"

Küçük Hazine ciddiyetle başını salladı.

Lu Chongshan tekrar sordu, "Xiao Xi teyzeyi görmek istiyorsun, değil mi?"

Küçük Hazine, büyükbabasına umutlu ve belirsiz gözlerle baktığı gibi bolca başını salladı.

Lu Chongshan'a attığı bakış, yüreğinin bir karışıklığa dönüşmesine neden oldu, "Tamam, büyükbaba sana izin verecek. Sonra, onu birilerinin davet etmesini sağlayacağım, tamam mı?"

Küçük Hazine'nin gözleri hemen parladı, büyükbabasının yanağından öptüğü, sonra odaya geri döndü.

Yan Ruyi, bir salak gibi gülümsemeden gülümsediğini söyleyen kocasını izledi ve şöyle dedi: "Bundan önce hiçbir prensip veya alt çizginizin olmadığını söyleyen kişi kimdi? İlkeleriniz nerede şimdi? En alt noktanız nerede? Torunun sana omuz masajı yaptı mı? Torunundan küçük bir öpücükle, şimdi ona bir şey vaat edeceksin?"

Lu Chongsan boğazını temizledi ve ciddi ifadesini geri getirdi, “Ne saçma sapan konuşuyorsun? Bunu Küçük Hazine'nin fiziksel ve duygusal sağlığı için yapıyorum! Ayrıca, bu kadının Küçük Hazine'ye eşlik etmesinde yanlış bir şey yok. göz kulak olması için birini tutacağım! "

Lu Chongshan bittiğinde, uşağı Xing Wu'yu aradı.

"Efendim, herhangi bir emrin var mı?"

"Şimdi bir çağrı yap ve o kadının Küçük Hazine'ye eşlik etmesine izin ver." Lu Chongshan bir süre sonra düşündü, "Sadece Küçük Hazinenin evde yalnız olduğunu söyle. Daha sonra, Hanımefendi ve ben ayrılmak için bir bahane buluruz. Onunla yalnız kalmasına izin vereceğiz."

"Efendim, söylemeye çalıştığınız şey ..."

"Eve daha fazla gözetleme monitörü koyun!"

"Tamam anlaşıldı!" Xing Wu başını salladı ve gitti.

Yan Ruyi, kocasının uşağa ne dediğini duyduğunda kaşlarını çattı, "Belki bu iyi bir fikir değildir."

Lu Chongshan dikkatsizce şöyle cevap verdi: “Neden bu kötü bir fikir olsun? Onunla ilgili neyin farklı olduğunu görmek isterim! Bu kadın, Küçük Hazine'ye karşı nazik mi değil mi diye öğrenmek istemiyor musun?”