Bölüm 262: Bu Havuçları Hasat Ediyor Muyum, Etmiyor Muyum?

avatar
2832 7

Hidden Marriage - Bölüm 262: Bu Havuçları Hasat Ediyor Muyum, Etmiyor Muyum?


 

Çeviri: Punchie Düzenleme: LordVioleGrace

 

O sırada Lu Tingxiao’nun aklından geçen şey… turptu.

 

Geçen gün Ning Xi'nin ona hatırlattı şeyi hatırladı, “Havuçlar ve yeşillikler tercih edilir; havuç gibi olanlar, belki yeşillikler kadar mükemmeldir,ama yine de yeşillikler kadar havalı değillerdir.”

 

O noktada, Ning Xi'nin duygularını karşılık verdiğinden emindi. Büyük olasılıkla sadece bahane uyduruyordu, bu yüzden sözlerini çok fazla düşünmedi ama şimdi... bu sorunu kabul etmekten başka seçeneği yoktu.

 

Belki de gerçekten onu havuç olarak değil de yeşillik olarak düşünmüştü…

 

Lu Jingli ağabeyinin önündeki havuçlara soğuk bakışını hissetti ve bir titreme omurgasından aşağı indi, “Ağabey, iyi misin?”

 

Neden önündeki havuçlara öldürecekmiş gibi yapıyordu?

 

Poker yüzüyle Lu Tingxiao uşağı çağırdı ve havuçları ortadan kaldırmasını, bir daha da sofraya koymamasını söyledi.

 

Lu Jingli, “...”

 

Lu Jingli şaşkına döndü. Bir dahi olsa bile, aşık bir adamın düşüncelerini asla anlayamazdı…

 

(O sırada Video City’den bir adam geldi)

 

Ning Xi’nin yüzünde maske vardı ve kapı çaldığında uykuya dalmak üzereydi.

 

Dışarıda kim var diye bakındıktan sonra, Ning Xi şok içinde konuştu, “Jiang Muye? Ne işin var?”

 

“Ben de ekibe uyuyorum. Üst katında kalacağım!”

 

Ning Xi’nin dili tutulmuştu, “Ben çok fazla çekimim var diye kalıyorum. Sen ne eğlencesine geldin?”

 

Daha fazla video oyunu oynayabileyim diye vakit ayırıyorum, olmaz mı?” Jiang Muye önemli gerçeği söyledi.

 

“İyi! Sen kazandın!” Ning Xi baş parmağını kaldırıp sordu, “Peki neden buradasın ve oyununu oynamıyorsun?”

 

Bunu duyunca, Jiang Muye mutsuz oldu. “Oyunmuş, kıçım! İnternet hızı o kadar yavaş ki peşpeşe kaybedip durdum! Hemen oyun oynamak için internet kafeye gel benimle! Hemen!”

 

Ning Xi kızgın bir şekilde konuştu, “Seninle oynamayacağım! Uyumak üzereydim!”

 

“Daha saat dokuz, ne demeye uyuyorsun?! Benimle geliyor musun, gelmiyor musun? Biri sana eşlik etsin diye gecenin 3’ünde aradığını hatırlıyor musun? O kişinin kim olduğunu hatırlıyor musun? Saat sadece dokuz ve benimle gelmiyor musun? Hehehe…” Jiang Muye gülümsedi, arkadaşını yargıladı.

 

Ne yazık ki, her şeyin ödenmesi gerekiyordu!

 

Ning Xi’nin pes etmekten başka şansı yoktu, “Tamam geleceğim, oldu mu? Önce üstümü değiştireyim müsaadenle!”

 

On dakika sonra ikisi de maskelerle internet kafeye girmeden önce sıradan kıyafetlerini giyindi.

 

Movie City olduğu için internet kafelere sık sık ünlü simalar giderdi bu yüzden internet kafe sahibi maskeli kişiler görmeyi garipsemedi. Kimlikleri detaylıca kontrol edilmeden içeri girmişlerdi bile.

 

Özel odalar yoktu bu yüzden mecbur ayrı odalar aldılar.

 

Ning Xi uzun zamandır oyun oynamadığı için şifresini unutmuştu bile, "Sarışın, benim şifrem neydi?”

 

Jiang Muye gözlerini devirdi ve şifreleri denemeye başladı.

 

“Sağ ol!” Ning Xi ‘giriş’ tuşuna basarken söyledi.

 

Giriş yaptıktan sonra, bir sürü sistem mesajı durmadan ekrana geldi. Ning Xi’nin yüzü ekranda çıkan pencerelerden aydınlandı, “Vay! Zengin çocuk! Neden bana bu kadar cilt yolladın? Sınırlı üretim bile var!”

 

Jiang Muye duyduğu şeyle şok olmuştu, “Dostum, doğum günü hediyeni görmediğine inanamıyorum. Kaç gün geçti üstünden? Hiç giriş yapmadın mı? Şifreni unutmana ne şüphe!”

 

“Ahh…” Ning Xi hatasının farkındaydı. Suçlu bir şekilde başını kaşıdı ve söyledi, “Epey meşgulüm ben, tamam mı?”

 

Jiang Muye yüz ifadesini değiştirdi ve cevap verdi, “Bu bir bahane değil, umrunda değil çünkü!”








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44302 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr