Çeviri: Punchie Düzenleme: LordVioleGrace

"Tabii ki! Kardeş Xi, bilmiyor musun?" Xiao Tao şaşırdı  ve sonrasında sessizce kulağına fısıldadı: "Su Yimo’nun destekçisi... CEO Lu!"

"CEO Lu? Lu Jingli demiyor musun?" Ning Xi’nun ilk düşüncesi Lu Jingli olduğuydu; Lu Jingli'nin kalbinde onun olduğu besbelli ortadaydı…

Xiao Tao başını kaldırdı ve Lu Jingli’nin üstündeki kişiyi işaret ederek parmağıyla gösterdi.

Şimdi Ning Xi şaşırmıştı, tek kaşını kaldırdı. "Lu Tingxiao?"

Xiao Tao şiddetle başını salladı etrafına baktı ve söyledi. "Sessiz ol… bunu bildiğin sürece!”

Ning Xi çenesini kaşıdı. "Fakat kimse bu bombayı sızdırmadı mı? Dışarıda hiç sözü bile geçmiyor."

"Büyük Patron hakkında konuşup da kim ölmek ister? Sadece şirkettekiler bunu biliyor!" Xiao Tao açıkladı.

"Anladım…"

Ning Xi daha fazla detay sormasına gerek kalmadan, Xiao Tao kendini tutamayıp tüm dedikoduları onu anlatmaya başladı. "Başta Su Yimo sadece ikinci kademe, üçüncü kademe bir aktristi, üstünde çok daha büyük isimler vardı. Yine de kimse hala Büyük Patron’la nasıl bağlantı kurduğunu ve onun lehine ne yaptığını bilmiyor. Kısa bir süre içinde tüm şirket kaynakları ona sunuldu ve bir roket misali zirveye tırmandı..."

Xiao Tao konuştukça daha da sinirleniyordu. "Kardeş Manyun’un bulunduğu yere gelmesi on yıl aldı fakat onun gibi biri tarafından gölgede bırakıldı, hiç adil değil..."

Ning Xi, Xiao Tao'nun gerçekmiş gibi dedikoduları anlatışını dinledi. Doğru olduğundan emindi, bilmediği tek şey Lu Tingxiao ve Su Yimo’nun ilişkisinin ne olduğuydu…

Xiao Tao açıkça söylememesine rağmen, ses tonu sanki… "yattılar” gibiydi?

Fakat Lu Tingxiao’nun anlayışını göz önüne aldığında, Ning Xi doğal olarak Xiao Tao’nun anlattıklarına inanamadı.

Geveze Xiao Tao aniden başkasının gücünden bahsetmenin uygun olmadığını fark etti ve hemen Ning Xi’yi rahatlattı, "Öhöm, ama Kardeş Xi, senin destekçin de epey harika, sonuçta sen de Genç İkinci Efendi tarafından getirildin!"

Xiao Tao bunu söylemesine rağmen, sesi hayal kırıklığına uğramış gibiydi.

Leng Manyun’un asistanı olması lazımdı ama bu sefer Ning Xi ile birlikte çalışmak için Lin Zhizhi ile taşınmıştı.

Leng Manyun'la birlikteyken herkes ona saygı gösterirdi ama Ning Xi,  Leng Manyun’a kıyasla bir hiçti ve artık onun asistanı olarak bundan sonra ne zaman Su Yimo’nun menajeri ve asistanını görse başını eğmek zorunda kalacaktı. Kalbinde hissettiği adaletsizlikten kaçınmak zordu.

Ning Xi’nin Xiao Tao’nun yüzündeki hayal kırıklığını görmemesi mümkün değildi ama Xiao Tao’nun tepkisi normal olduğundan kişisel olarak algılamadı.

Fakat Su Yimo ile ilgili olan şeyi, o kadar kolayca aklından atamadı…

Sonuçta bu yedi önemli gün boyunca, küçük bir ayrıntı kararını etkileyebilirdi.

Sonuç olarak Ning Xi’nin bunu kendi anlamaya vakti olmadığından telefonunu çıkardı ve Lu Tingxiao’ya mesaj attı—

[Su Yimo’yla ilişkin ne?]

(Aynı sırada, Lu Şirketi)

Lu Tingxiao telefonuna bildiri geldiğinde toplantıdaydı.

Astının raporunu dinlemeye devam ederken, Lu Tingxiao telefonuna baktı.

Ardından toplantı odasında oturan tüm çalışanlar, sadece bin yılda bir kez olan bir şeye tanık oldu…

Şirkette olduğu süre boyunca neredeyse hiç gülümsemeyen Efendi Patronları telefonuna bakar bakmaz, rahatlamış bir yüz ifadesiyle memnun bir şekilde gülümsemişti...