Çeviri: Punchie Düzenleme: LordVioleGrace

Ning Xi'nin tekniği mükemmeldi, her hareketi doğal ve akıcıydı, sanki bunu çok kez yapmış gibi...

Sonunda, adamın sırtına koyduğu ayağının birisini çekti ve kolunu dizinin üzerinde dinlendirdi. Demin baştan çıkarıcı olan peri, şimdi tamamen bir mafya haline gelmişti. "Bana telefonunu ver!"

Aşağılık pisliği yerden kalkıp, bir şey diyemeyene dek dövmüştü. Karşı koyacak gücü yoktu ve söylediğini duyduğunda, alelacele itiraf etti, "Cebimde, cüzdanım da orada ve cüzdanımın içinde alyansım var, hepsi senindir! Lütfen hayatımı bağışla, Wonder Woman!"

Kırk yıl düşünse, ilişki için aranırken soyulacağını düşünmezdi! Ve soyguncu tam bir afetti! Öldürücü aurası ve yeteneklerinden, tam bir profesyonel olduğunu söyleyebilirdi!

Ning Xi aşağılık herifin, olayı yanlış anlamasını umursamadı. Hemen telefonu aldı, sonra telefonu adamın önünde salladı, "Elini ver, benim için kilidi aç!"

"Ki- Kilit mi? Ne yapmak istiyorsun?" Aceleyle konuştu pis herif.

Ning Xi zar zor durarak, sıkı bir tokat attı. "Sana kilidi açmanı söyledim, çok boş yapıyorsun! Göbek deliğinin üç santim aşağısındaki şeyi kullanamaz hale getireceğime inanmıyor musun?"

"Kilidi açacağım, kilidi açacağım! Hemen şimdi!" Aşağılık herif altına edecek kadar korkuyordu ve hızla kilidi açtı.

Ning Xi rehberde karısının numarasını buldu ve görüntülü aradı.

Hemen açmıştı.

Ekranda bir kadının yüzü belirdi. Kadının fondöteninin fena olmadığını söyleyebilirdi, ama belki de uzun süre evde kalıp, ev işi yaptığından, cildini ihmal ediyordu, bu sebepten tıpkı solgun bir balmumu gibi görünüyordu. Tipik bir ev hanımının yüzüydü, bu tip pislikler iğrenirlerdi.

"Sen.. Sen kimsin?" Ning Xi'nin çarpıcı güzelliğini görünce kadının ifadesi hızla değişti, fakat sonra tamamen yorgun bir sesle konuştu, "Kim olduğunu umursamıyorum, şu andan itibaren kimi isterse sevebilir ya da kimi isterse onunla birlikte olabilir; onunla boşanmaya hazırım ve ondan zırnık para istemiyorum. Ne yaparsa yapsın, artık benimle hiçbir alakası yok! Bu yüzden beni yalnız bırakın!"

Bunu duyduğunda, Ning Xi başını hayal kırıklığıyla salladı. "Tüh, onu bu kadar kolay bırakacak mısın? Kardeş, çok naziksin!"

Kadın, Ning Xi'nin böyle laubali tutumunu beklemiyordu ve temkinli bir şekilde sormadan önce, boş boş bakmaktan kendini alıkoyamadı. "Ne.. Ne demek istiyorsun?"

Ning Xi'nin dudaklarının kenarı seğerdi ve telefonun kamerasıyla ayağının altında yatan, dövülmekten dayak yemiş adamı işaret etti. "Bunu gördün mü?"

Adamı telefonda net olarak gösterdikten sonra, kadın tamamen şaşkına dönmüştü. "Siz.. ikiniz.. bu da ne?"

Ning Xi hafif kahkaha attı. "Ee? Bu iyi hissettirdi mi?"

Bir süre sonra kadın kendine geldi ve ne olduğunu anlamasa da, mahvolmuş adama bakıp, refleksle konuştu, "Evet!"

Bunu söyledikten sonra, dudakları acı ile kıvrıldı.

Çokta geçmiş olmayan zamanlarda, en ufak bir çizik alsa bile, ölümüne endişelenirdi. Ama şimdi, onun acınacak kadar yaralı halini görünce, beklenmedik şekilde memnundu…

"Hah, işte bu harika! Seni aramam için başka bir sebep yoktu, sadece tek başıma mutlu olmak yerine, bunu sana göstererek birlikte mutlu olmak istedim. Şimdi herkes birlikte mutlu olabilir!" Ning Xi umursamaz bir halde konuştu.

"....." Kadın hala şaşkındı ve bu acayip duruma nasıl tepki vereceğini bilememişti.

Ning Xi'nin ayağının altındaki adama gelirsek, domuzun yüzü tamamen bükülüp kalmıştı. Her zaman ona hayran olan karısına, bu iğrenç durumu göstererek, onu sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda zihinsel olarak da aşşağılayacağını beklemiyordu...