Kapanış- Bölüm: 1 Parça: 2

avatar
1064 0

My Sunshine (Silent Seperation) - Kapanış- Bölüm: 1 Parça: 2


                                                                                   Çevirmen:  Wkeey

 

 ---- Yi Mei'nin gözünden, Bölüm:  1 Parça:  2

 

 

Aslında, Yi Chen'in Mo Sheng'ten bu denli hoşlanacağı asla aklıma gelmezdi, üstüne üslük bir de sevgilisi olarak duyurmuştu onu.

 


Bir defasında Zhao Mo Sheng'e birbirilerini nasıl tanıdıklarını ve ilişkiye nasıl başladıklarını sordum.

 


Başını salladı, parmağıyla beynini gösterdi, keyfi yerindeydi:'' Usandırmak.'' Sonra Yi Chen'in kolundan tutup dikkatini kendine çekti:'' Doğru değil mi?''

 


Yi Chen homurdanmış, onu kale almamıştı.

 


Yi Chen'in başkalarına karşı tutum ve davranışları, Yi Chen'e sergilediği biçimden pek farklı değildi. Hep soğuk ve nemelazımcıydı., çok konuşmaz, pek samimi olmazdı. Normal şekilde konuşurlarken, Mo Sheng onu yanına çekmedikçe, kendi başına yürürdü. Mo Sheng bir defasında bu konu üzerinde bana dert yanmıştı:'' Yi Mei, He Yi Chen'in beni gerçekten sevdiğini düşünüyor musun? Bir kaç gün önce onunla kasıtlı olarak bağlantımı kestim, fakat hiç arayıp sormadı........''

 

 

Mürekkep karası gözleri, kin doluydu.

 


Dedim ki:'' Biraz gözü kara ol, sonra gelip tatlı sözlerle seni kucaklayacak mı yoksa oralı olmayacak mı gör.'' Yi Chen sebepsiz yere sorun çıkaran insanlardan hoşlanmazdı. Bu tavsiyemde kötü bir niyetim olduğunu biliyordum.

 

 

''Tabi ki öyle olmayacaktı.O da buna cesaret edemezdi:'' Neyse, ben bunu yapamam.''

 


Onları zamanla tanıdıkça, birbiriyle sevgili olmalarını, bir anlık boşluğa düşmek olarak değerlendirdim.

 

 

Yi Chen'in hayatında kısa bir fragman olacak ve ardından her şey son bulacak diye düşündüm. Çünkü tamamen uyumsuzlardı, biri soğukkanlı, vakur kişilikli, diğeri fevri ve hayta. Bir tanesi olgun, diğeri ergensi. Yi Chen'in bu uyumsuzluğu fark etmesi için, sadece sabretmeye ihtiyacım vardı.

 

 

Ancak, sessiz bahçede gördüğüm o sahne, bütün inancımı talan etmişti.

 


Gördüğünüz gibi, hiç ummadığım bir yerde onları o şekilde görmüştüm.

 

 

Sarmaş dolaşlardı.....

 


O sahne aklımda uzun süre yer etmişti. Yattım başımı yastığa gömdüm. Bir kaç gün sonra, o anları aklıma getirdiğimde, tarifi namümkün acılar meydana gelmişti.

 

 

Yurdun ışıkları kapanmıştı, bir kaç çenebaz oda arkadaşım fakültedeki öğrenciler üzerine dedikodu yapıyorlardı. Bu sohbetlerine hiç ilgi duymazdım fakat bu kez, farklı oldu:'' Eğer erkek öyle bir kızı sevmiyorsa, nasıl öper ki?''

 


Cevabı hazırdı...

 

 

''Sevmiyor olsanda, bir öpücük ne ki? yatağa bile girersin. He Yi Mei snei öpen biri oldu mu?'' Bir tanesi beni de çembere almıştı.

 


Boş boş tavana baktım, cevap vermedim.

 


Sevmesen de, birini öpebilirsin...Gerçekten Yi Chen, ondan kalben hoşlanmıyor muydu?

 

 

Sohbet aralıksız devam ediyordu:'' He Yi Mei, söylesene seni öpen biri oldu mu? Endişelenme öpen olursa da seni seviyordur. Sen niteliklisin, güzelsin ve zekisin.....''

 

 

Şaşkın şaşkın bu söyediklerini sadece dinlemekle yetindim.

 

 

İyi nitelikler, ne işe yarar ki O beni sevmediği sürece....

 


Zhao Mo Sheng benden üstün biri olsa, bunu sineye çekebilirdim, bundan gocunmazdım... Ama aramızda bir çok kulvarda büyük farklar var.

 


O zaman neden O?

 


O gece kafamda kördüğüm olmuş düşüncelerle uyudum.

 


Sonra, şu kanıya vardım: Eğer Yi Chen beni sevmediyse, artık onun kardeşi de olmak istemiyordum.

 


Yaklaşık bir ay sonra, Zhao Mo Sheng'e onunla buluşmak istediğimi söyledim.

_______________________________________________


Zihinsel olarak kendimi hazır hale getirmek için bir KFC'de oturdum.

 


Zhao Mo Sheng sırt çantası takınmıştı, camın önünden geçiyordu. Beni gördü, seslendi. Sona içeri geldi.

 


Moral dolu görünüyordu. Onu tanıyordum, keyfi tam tıkır olduğu zaman, top gibi sekerek yürürdü.

 


C Üniversitesinin kampüsüne geçtiğimizde, benimle ilk tanışan o olmuştu. O gün, üniversiteinin önünde Yi Chen'i bekliyordum. Karşıdan tıpkı top gibi sekerek geldiğini gördüm.

 

''Merhaba, Yi Mei! Yi Chen buluşacağımızı söylemişti seni almam için beni gönderdi. Yüzünde çiçekler açıyor, gülümsüyordu. Şimdi yine aynı edayla karşımdaydı.:'' Yi Mei, erken gelmişsin.''

 


Karşıma oturdu:'' Ne yiyoruz? ticketlarım var.'' Bir deste ticket çıkardı masanın üstüne koydu.

 


''Neyse.''

 


''Çocuklara yemek sipariş etmen için sana yardım edeceğim, bu oyuncağı da oynaması için Yi Chen'e vereceğim.'' Ciddiyet takınıyordu bunu söylerken.

 


Espri yaptığını biliyordum, ama gülemedim. Zaten onun bu gevşek hallerinden nefret ediyordum, bir de güleceğim ha!

 


Sipariş kuyruğu çok uzundu, sonunda sıra ona gelmişti. Başını uzattı ve mönü ekranına bakmak için biraz yükseldi. Dikkatsizliği yüzünden, elinde kolasını tutan bir adama çarptı. Bir kaos patladı...

 

Yi Chen'in o an orada olduğunu düşündüm, delirirdi ve hemen onun bu sakarlığını telafi etmeye çalışırdı.

 


Böyle bir kız, Yi Chen'e ne verebilirdi ki? İkisi de kuşkusuz ayrı dünyaların insanıydı. Mo Sheng sadece biraz alımlıydı, Yi Chen'in iç dünyasına nasıl ayak basabailirdi. Yi Chen'in kendisine yardım edecek, onunla ilgilenicek birine ihtiyacı vardı amma velakin, tam tersi Yi Chen ihtiyacı olan şeyi bir başkasına vermeye çalışıyordu.

 


Elinde tablet, yemekleri masaya getirdi. Elbisesinin sağ yanına kola lekesi bulaşmıştı ama bunu dert etmiyordu. Suçluluk hissediyordu:'' Yi Mei, lütfen yine her şeyi berbat ettiğimi Yi Chen'e söyleme.''

 


Başımı salladım ve birkaç patates kızartması aldım.

 


''Mo Sheng.'' Ona seslendim.

 


Kolasını yudumluyordu. Beni işittiğinde, başını kaldırdı ve kömür karası gözleriyle bana baktı.

 


''Yi Chen ve ben kardeşiz. Önceleri ailelerimiz samimi komşulardı. Hepimizin soyadı 'He'. bu yüzden aileler birbirine yakın isimler seçmiş. Sonra, Yi Chen'in babası ve annesi vefat etti benim ailem de onu evlat edindi.''

 


Tek solukta ikrar etmiştim. Hala kolasını içiyordu, ölü balık gibi bana bakıyordu.

 

 

Bir anda asabım bozulmuştu:'' Anlamıyor musun? Bizler kan bağıyla bağlı kardeşler değiliz, birbirimizi öz kardeşi değiliz.''

 


''Yi Mei, şaka mı yapıyorsun?'' Hele şükür ağzından bir çift laf çıktı, ama bu şekilde tepki vermesi beni daha da sinirlendirdi.

 


Şaşırmıştı:'' Yi Chen bundan bahsetmemişti......''

 


''Bu aile meselesi sana neden bahsetsin? Yi Chen hiç sana önemli bir şey söyledi mi?'' Beti benzi atmış yüzünü görünce, onu zayıf noktasından vurduğumu fark ettim. Bazen, birbiriyle olan bağlarını gözlemlediğimde, sevgili gibi değil, ebeveyn çocuk ilişkisi içinde olduklarını görmüştüm. Hiç bir yetişkin, çocuğuna ciddi konulardan bahseder miydi?

 

 

Sonraları, iş hayatımda, biri bana:'' He Yi Mei, sen bir kitabı kapağına göre yorumlayamacağımız tipik bir türsün. Çok sakin ve mülayim görünüyorsun ama özünde alengirli birisin, bir insanın karın boşluğuna vurmakta oldukça iyisin, sonra da köşene çekilirsin.'' demişti.

 


Dinlerken gülümsüyordum, bu yapımı sergilediğim ilk an o andı.

 


O gün, aynısını iyi bir arkadaşıma da yapmıştım. İçinde bulundukları ilişkide birbirilerine güven duymuyorlardı, içten değillerdi.

 

 

Zhao Mo Sheng ve Yi Chen için de çok mu farklıydı?Arkadaşlardı, Sınıf arkadaşlarıydı bana göre de, biribirine zıt karakterleri olmalarından dolayı kısa süre sonra ayrılacaklardı.

 


Kafası karışmıştı, gözlerinin içine baktım ve ikinci bombayı patlattım:'' Bugün dile getirmek istiyorum, Ben Yi Chen'i seviyorum. Ondan aşkımı saklamak da istemiyorum. Sana meydan okuyorum.''

 


Şok üstüne şok yaşamıştı bundan kaynaklı dağılmıştı bunu fırsat bilerek devam ettim:'' Zhao Mo Sheng,Yi Chen ve benim aramdaki onlarca yıllık derin bağı, karşına alıp, savaşıp kazanacabileceğine inanıyor musun?''

 


Bunu da söyledikten sonra kalktım ve ayrıldım. Hayrettir ki oradan çıkarken kafamda düşündüğüm tek şey, yarım kalan yemek tabağımdı.


______________________________________________


Bir kaç gün sonra, kendi fakültemde kaldım, C üniversitesine gitmedim.

 


Bu konuyu kapsamlıca düşündüğümde, aslında zavallının aşağılığın biriydim. Yi Chen'e olan hislerimi kendisine söylemeye cesaret edemiyordum, bu yüzden Mo Sheng ona söylesin diye, sadece ona söyleyebilmiştim.

 


Seni hiç abi olarak görmediğimi biliyor muydun?

 

 

Yi Chen nasıl karşılardı bunu?

 


Yi Chen'in verebileceği cevapları düşündüm, umutsuzluğun en dibinde umut sahibi olmak.. Bir hafta sonra bile onlardan haber yoktu, kafam allak pullaktı.

 

Onlarca kez telefonu elime aldım aldım bıraktım, kimi arayacağımı bilmiyordum. Zhao Mo Sheng? Geçen defa yaşadıklarımızı aramızı açmış mıydı? Ya Yi Chen?

 

 

Aradan geçen uzun zaman, onlar tarafından terk edildiğimi ve unutulduğumu düşündürmeye başladı. İki gün sonra, bu çaresizliğe katlanamadım ve iki günlüğüne üniversiteye gittim. Her şey alt üst olmuştu, düşündüğümün tam tersi...

 


Zhao Mo Sheng gitmişti.

 

Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiği konuşuluyordu.
____________________________________________

İleriki yıllarda, Zhao Mo Sheng'in Yi Chen üzerinde bıraktığı etkiyi anlamaya çalıştım. Pek tesirli olmamış gibiydi, Yi Chen yine sakin ve soğukkanlıydı..

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr