Bölüm 131.3 : Onun İçin Öylece Ölmek... (3)

avatar
5681 14

Heavenly Jewel Change - Bölüm 131.3 : Onun İçin Öylece Ölmek... (3)


Çevirmen : Clumsy 

 

Fei’er’in kolları hala Zhou Weiqing’in boynuna sarılıydı. Weiqing aniden oturur pozisyona geçmiş olsa da sarılışları azıcık bile etkilenmemişti.

 

Zhou Weiqing, Shangguan Fei’er’in tüm meridyen sisteminin eridiğini ve iç organlarının tükendiğini hissedebiliyordu.

 

Ölmüştü. Kendisini kurtarmaya çalışırken ölmüştü. Sebep bu olmasa bile bunu hiç tereddüt etmeden, ardına bakmadan… pişman olmadan yapmıştı.

 

Zhou Weiqing’in ağzı açıktı ama boğazından en ufak bir ses dahi çıkartamıyordu. Konuşabilecek gücü yoktu ve bedeni yeniden titremeye başlamıştı. Kıza bakmak ve güzelliğinin küle döndüğünü görmek, tek bir saç telinin dahi kalmadığını fark etmek kalbini patlama aşamasına getiriyordu.

 

Ölmüştü. Onun uğruna ölmüştü. Weiqing onu kurtarmayı başaramamıştı.  

 

Şu anda düşünebildiği tek şey onu diriltmekti… Cennetsel Kar Dağının İlahi Nitelikli insanları Diriltme Yeteneğiyle ünlüydü.

 

Ama bunun ağır bir bedeli olmalıydı… ve Cennetsel Kar Dağına gidecek vakitleri yoktu.

 

Shangguan Fei’er’in bedeni zaten dağılmak üzereydi ve onu kıpırdatmaya çalışırken dünyadaki son parçasını yok etmekten korkuyordu.

 

Zhou Weiqing hiçbir ses çıkaramıyor, gözyaşı bile dökemiyordu. Düşünme yetisini de kıpırdama yetisini de yitirmiş gibiydi. Yalnızca kalbinin defalarca parçalandığını ve ruhunun tükendiğini hissedebiliyordu.

 

Fei’er… Fei’er… sen… nasıl böylece ölebilirsin. Eğer zamanı geriye alabilseydim… Ben… Ben…

 

O anda, Zhou Weiqing’in gri, cansız gözleri ani bir parlaklığa kavuştu. Zamanı geri almak… zamanı geriye almak. Ve o çaresizlik anında, bu üç kelimeye tutundu.

 

Kendisini çevreleyen on metre çaplı hava bükülmeye başladı.

 

Havanın hareketi garip bir devinime sahipti, tahmin edilemez ve garipti. Hava renksizdi ama aynı zamanda korkunç ve boğucu bir enerji de taşıyordu.

 

Belli belirsiz bir anafor, on metre çaplı alanı teslim aldı ve değişik oranlarda şok dalgaları oluşmaya başladı. Zhou Weiqing’in bileklerindeki dört set Cennetsel Cevher aynı anda aydınlandı ve özellikle de Alexandrite Kedigözü Cevherinde yoğun bir parlaklık belirdi.

 

Nitelik Çarkı son alana, transparan olana kaydı ve Zhou Weiqing’ten korkunç bir aura yayıldı. Sol elini kaldırıp göğe döndüren Zhou Weiqing’in gözleri tamamen beyazladı ve sütümsü bir görünüme erişti… Aşırı saf ama aşırı derin bir beyazlıktı.

 

“Zamanı Geri Alma!” Aniden bağırdı ve sonunda kontrolünü geri kazandığı sesi hem korku hem de umut doluydu.

 

Zhou Weiqing’in ensesinde devasa, gölgemsi bir figür belirdi. Bu figür, Şeytani Ejder Kadının Cennetsel Yetenek İmgesinden çok daha büyüktü. Garip, silindirik bir şekli vardı ve gökte yirmi metre kadar yükselmişti. İlk bakışta kocaman bir solucana benziyordu ve tüm bedeni transparan olsa da gözlerinde canlı bir ışıltı mevcuttu.

 

Bu da bir Cennetsel Yetenek İmgesiydi. Ve Büyük Aziz Niteliklerden biri olan Zaman Niteliğine aitti!

 

Bu Cennetsel Yetenek İmgesinin gerçek etkisini bilmeyenler büyük bir şok ve korku yaşayabilirdi, buna Zaman Niteliğiyle tanınan Tutku Vadisi üyeleri de dahildi. Çünkü tüm dünya üzerinde bir Cennetsel Tanrı Aşaması Zaman Niteliği Yeteneği salabilen kişiler yalnızca dünyanın en güçlülerinden ibaretti. Cennetin Yayılma Sarayı Efendisi Shangguan Tianyang bile bu İmge karşısında afallardı.

 

Bu Yeteneğin ne işe yaradığını öğrendiklerinde ise Zhou Weiqing’le alay edebilirlerdi.

 

Bu Yeteneğe ‘Zamanı Geri Alma’ deniyordu ve Zhou Weiqing, bunu 4-Cevhere ulaştığı zaman Cennetsel Cevher Adasında Depolamıştı.

 

Cennetsel Cevher Adası Yetenek Depolama Sarayında bile Tanrı Aşamasında yalnızca 3 Cennetsel Canavar vardı. Üçünün ikisi kısıtlıydı- erişmek imkânsızdı. Geriye kalan tek Tanrı Aşaması Cennetsel Canavarsa kendi aşamasındakilere kıyasla şaka gibiydi. Çok güçlü olmasına ve yoğun oranda enerjiye sahip olmasına rağmen hiçbir ofansif veya defansif Yeteneği yoktu. Zaman Niteliğine sahipti ve tek Yeteneği de Zamanı Geri Alma Yeteneğiydi.

 

Cennetsel Cevher Adası Yetenek Depolama Sarayı kayıtlarına göre bu devasa solucana Zaman Solucanı deniyordu. Cennetsel Tanrı Aşamasında olmasına rağmen Cennetsel Kral Aşaması bir Canavar tarafından bile rahatlıkla öldürülebilirdi.

 

Kendisinden düşük rütbeli düşmanlarla yüzleşirken Zamanı Geri Alma Yeteneğini kullanıyor ve kurtuluyordu. Bir Zaman Solucanı bu Yeteneği kullandığında yüz metre çaplı bir alanı etkiliyor ve tam bir gün geriye dönerek her şeyi baştan yapıyordu. Sınırsız Cennetsel Enerjisi sayesinde de zamanı defalarca geriye alabiliyordu. Bu sayede güçlü olmmasına rağmen, hiç kimse ona saldırarak zamanını boşa harcamaya yeltenmiyordu.

 

Cennetin Yayılma Sarayının yıllar önce bir bebek Zaman Kurduna sahip olmasıysa tamamen tesadüf ederiydi. Bebekken alınan tembel yaratık, büyüyünce tehlikesiz bir hayat sürmesi için Yetenek Depolama Sarayına getirilmişti.

 

Zhou Weiqing’in ona rastlayışı da kasıtlı olmamıştı. Bir Cennetsel Tanrı Aşaması Cennetsel Canavarı gören Zhou Weiqing, şansını denemeye ve Yeteneğini Depolamaya çalışmaya karar vermişti.

 

Aslında başarılı olmayı da hiç beklemiyordu. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, Karanlık Şeytan Tanrı Kaplanının aurasını kullanmamasına rağmen ilk denemede başarılı olmuştu. Ve böylece bir Cennetsel Tanrı Aşaması Yetenek olan Zamanı Geri Almaya sahip hale gelmişti.

 

O noktada, odanın köşesinde bulunan Tian’er, Zaman Kurdunun ve Zamanı Geri Alma Yeteneğinin tanıtımını okumuştu. Aynı metni okuyan Zhou Weiqing ise neredeyse kan kusacaktı. Bu Yeteneğin savaşta hiçbir faydası olmazdı. Bunu salmak için belli bir süre gerekiyordu ve bu süreçte herhangi biri tarafından kolaylıkla engellenebilirdi. Ayrıca hiçbir ofansif veya defansif kapasitesi yoktu. Tek yararı, belli bir alandaki zamanı geriye döndürebiliyor oluşuydu.

 

Bu güçlü ama değersiz Zaman Niteliği Yeteneği, yalnızca defalarca kullanabilen Zaman Kurdu için işe yarar olmalıydı. O da rakiplerine zarar vermek için değil, onları rahatsız etmek için kullanabiliyordu.

 

Zhou Weiqing Yeteneği Depoladığında ağlamanın eşiğine gelmişti ama olan olmuştu ve geri almasına imkân yoktu! Aklı Cennetsel Yay İmparatorluğuyla olanlarla öyle doluydu ki fazla aceleci davranmıştı. En sonunda da kaderini kabullenmiş ve bu Yeteneğin varlığını aklının derinliklerine itmişti.

 

Ama tam da şu anda, o faydasız görünen Yeteneği anımsamıştı. Zamanı Geri Alma Yeteneği Mutlak etkili olmalıydı ve kontrol edebildiği müddetçe zamanı geri alabileceği kesindi!

 

Zhou Weiqing bunun işe yarayıp yaramayacağını bilmiyordu ama Shangguan Fei’er’i kurtarmak için tek şansı buydu. Ve hiç tereddüt etmeden Yeteneği aktive etmişti.

 

Şu anki yetişimiyle yalnızca on metre çapı etkileyebilecek ve iki saatlik bir geri alış sağlayabilecekti. Tabii ki neyi ve ne kadarlığına geri döndüreceği de kontrolüne bağlıydı.

 

Zhou Weiqing’in Cennetsel Enerjisi, soy gücü, ruhu… ve görünmez enerji anaforları boşalmaya başlamıştı.

 

Zamanı Geri Alma Yeteneğinin büyük bir problemi daha vardı. Kullanıcı, yetişim seviyesi ne olursa olsun, bu Yeteneği salarken maksimum enerji harcardı. Ne kadar zamanın geri alınacağının bir önemi yoktu. Yani tek bir dakikayı geri almak bile kullanıcının tüm enerjisine mal olurdu. Bu kadar nadir görülen Zaman Niteliğine sahip olan bir Cennetsel Cevher Ustası, böyle bir Yetenek için bir Yetenek Hakkını harcar mıydı? Sonuçta Zhou Weiqing kadar çok Nitelikli olmak, inanılmayacak kadar az görülen bir olaydı.  

 

“Mutlak… Mutlak…”

 

Zhou Weiqing, bu kelimenin ne kadar da sevilesi olduğunu düşünüyordu. Bu kelime, Shangguan Fei’er’i geri getirmenin anahtarı olabilirdi!

 

Etraftaki her şey parlıyor ve gerçek dışı bir hal alıyordu. Görünmez anaforun hızı vahşi bir derecede artmıştı. On metre çaplı dünya bükülüyor ve Zhou Weiqing’in gözleri önünde dönüyordu. Bu on metre çaplı dünyanın odağı ise Shangguan Fei’er’di.

 

Zhou Weiqing’in bedeni de sarsılıyordu, her şey yavaşça geri dönmeye başlamıştı. Ancak ruhu inanılmayacak bir netlikteydi.

 

Yeteneğin kullanıcısı olarak konuşmak dışında bir şey yapamazdı ve etki alanıyla kısıtlanmış olan bedenini bir santim dahi kıpırdatamıyordu.

 

Shangguan Fei’er, Zhou Weiqing’in göğsüne düşmüştü ve tüm süreç ters bir şekilde yeniden başlamıştı, her şey eski haline dönmekteydi.

 

Silinmiş olan yoğun acı da geri dönmüştü ama Zhou Weiqing’in kalbi, duyduğu başka bir kalp atışıyla kuvvetleniyordu.  

 

Zamanı Geri Alma Yeteneği çalışmaya devam ettikçe Zhou Weiqing’in bedenindeki acı artıyor, silik kalp atışının güçlenişi de buna eşlik ediyordu.

 

“Fei’er, Fei’er, beni duyabiliyor musun? Fei’er!”

 

Zhou Weiqing, tüm gücüyle bağırıyor ve Fei’er’in ismini sesleniyordu. Bu Yeteneğin tüm enerjisini tüketeceğini biliyordu ve tek şansını kullanmıştı. Sonuçta zamanı en fazla iki saatliğine geriye alabilirdi ve biten enerjisini iki saat içerisinde toparlaması imkânsızdı. Eğer bu seferinde başarılı olamazsa, Shangguan Fei’er’i sonsuza dek kaybedecekti.

 

“En?” Shangguan Fei’er, hafifçe mırıldandı ve yavaşça gözlerini açtı.



#Zamanı geri alarak, zamanı geri alma yeteneğini almadan önceye dönemez miydi acaba? 
Ki bence mükemmel bir yetenek. Tamam savaş esnasında kullanamıyor olabilir ama zaten savaşta kullanacağı yeteneklerinin sayısı çok fazla. Bu yetenekse böyle özel anlarda resmen diriltme etkisi yaratıyor. Bir de bizim keratanın envai çeşit pislik yapabileceğini düşününce zamanı geri alabilmesi harika olmuş bence.
Veee 'baldız' geri döndü! Dönüşü fazla muhteşem olmaz inşallah dedim ve bir sonraki bölüme geçtim, orada görüşmek üzere!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr