Çevirmen : Clumsy 

Gümüş İmparator gibi güçlü bir Cennetsel Canavarın bile, hiçbir Yetenek kullanmadan karşılaştığı Yıldırım Eziyeti karşısında Cennetsel Enerjisini toparlaması zordu.  

Bir an sonra ise Zhou Weiqing’in okuna eklemiş olduğu ikinci Yetenek aktive oldu. Aslında ikinci ve üçüncü Yetenekler, birlikte işleyen bir Füzyon Yeteneğini oluşturuyordu. Bu da Gümüş İmparator’un ünlenmiş olduğu Gümüş İmparator Uzaysal Yırtığıydı!

Kulakları rahatsız edici bir patlamayla birlikte Gümüş İmparator, Shangguan Fei’er’in darbesinin üzerine bir de Weiqing’in en güçlü saldırısını yemiş oldu. Bu, bedenindeki gümüş tüylerin dökülmesine ve kuvvetli bir çığlık atmasına yol açmıştı.

Zhou Weiqing, okunu gönderdiği anda Derebeyi Yayını kaldırarak ileriye atılmıştı. Hiç tereddüt etmeden Susturucu Ejder Mührünü de tazelemişti, bu kez ziyan olup olmayacağını düşünemezdi. Aynı anda sağ elinde Devasa Ruh Yang Avcunu belirterek doğruca Gümüş İmparator’un bedenini hedefledi.

Tüketme Yeteneği o saniyede işlemeye başlamış ve Zhou Weiqing’in sol elindeki Devasa Ruh Ying Avcu da sert bir şekilde Gümüş İmparatora vurmuştu.

Zhou Weiqing’in hareketi sinsiceydi, alaycı da denilebilirdi.  

Bu herif sağ eliyle Gümüş İmparatorun Cennetsel Enerjisini Tüketiyor, sonra da sol elini kullanarak Canavarı kendi Enerjisiyle dövüyordu. Bir de bunu ona ait Uzaysal Yırtık Yeteneğiyle yapıyordu!  

Güçlü ve dirayetli Gümüş İmparator bile bu durumla daha fazla baş edemedi. Üç dört darbe sonra bayıldığında, Cennetsel Enerjisinin çoğu da Tüketilmişti.  

Zhou Weiqing, ancak o zaman derin bir oh çekebildi. Eğer bu Gümüş İmparator yoldaşlarına saldırsaydı kim bilir kaç kişi ölürdü. Gümüş İmparatoru Shangguan Fei’er’e uzatarak sordu: “Hayalet Şeytan Ormanında güçlü Cennetsel Canavar yok dememiş miydin? Bu ne peki?!”

Shangguan Fei’er dudaklarını büzerek cevap verdi: “Nerden bilebilirdim? Gümüş İmparatorun burada yaşamadığı kesin, onlar kuzey sınırın ötesinde yaşarlar. Arada bir nadir şartlarda anakarayı merak edebilirler ama bu da çok ender görülen bir olaydır. Şansımızın bu kadar kötü olacağını ve bir tanesine rastlayacağımızı nasıl tahmin edebilirdim?”

Zhou Weiqing sinirli bir şekilde karşılık verdi: “Hala böyle konuşmaya cüret mi ediyorsun? Bu Canavarın senin çığlıkların yüzünden geldiği çok bariz!”

Shangguan Fei’er ona kocaman açılmış gözlerle baktı: “Sen!! Hala bu meselenin icabına bakmadım ama sen konuyu açmaya cüret mi ediyorsun?”

İkili ayakta dikilerek tartışırken, grubun kalanı da şaşkın bir şekilde onları izliyordu.

Onları şaşırtansa ikilinin tartışması değil, az önce sergilemiş oldukları saf kuvvetti.

Zang Lang ve diğerleri Gümüş İmparatorun ne çeşit bir Cennetsel Canavar olduğunu bilmiyordu, yine de korkunç bir şey olduğunu sezebilmişlerdi. Hepsi de gökteki o gümüşi parıltıya ve saçtığı yoğun auraya şahit olmuş, bu korkuyla bacakları adeta jöleye dönmüştü.

Bunca yol boyunca onları takip eden kız… güzelliği ve alaycı doğasından başka bir şey sergilememiş olan kız, resmen Üst Seviye Zong Aşaması Cennetsel Cevher Ustasıymış! Cennetler! Fiziksel Cevherleri…normalin iki katı mıydı?! Gücü kesinlikle korkunçtu!

Zang Lang ve diğerleri, Zhou Weiqing’in dört set Cennetsel Cevherini ve ismini bilmedikleri korkunç Yeteneğini de fark etmişti. Şu anda ne kadar güçlü bir genci takip ettiklerini iyice anlamış haldeydiler.  

Lin TianAo ve Fei Li Mücadele Takımı ise Gümüş İmparatora ve gücüne aşinaydı. Bu Gümüş İmparator henüz Cennetsel Kral Aşamasına ulaşmamış olabilirdi ama hızı ve korkunç saldırıcı gücüyle Zong Aşaması Cennetsel Canavarların en iyilerinden sayılacağı kesindi.

Özellikle de saldırı gücü konusunda üstündü. Fei Li Mücadele Takımı üyeleri, Lin TianAo’nun Birleşim Set Kalkanının gücünü biliyordu ve 6-Cevhere ulaşmak bu defansı birkaç kat daha katlamıştı.  

Buna rağmen kalkan, Gümüş İmparatorun tek bir darbesiyle yok edilmişti. Bu da ne derece güçlü bir saldırı olduğunu anlatmaya yeterdi. Buna rağmen Zhou Weiqing ve Shangguan Fei’er kısacık bir sürede, LinTianAo’dan aldıkları ufacık bir yardımla Gümüş İmparatorun işini bitirmişti. Bu ikisi gerçekten inanılmazdı.

Aslında Zhou Weiqing ve Shangguan Fei’er bu mücadele esnasında büyük bir çaba harcamıştı. Her şey kısacık bir süreçte olup bitmiş gibi gözükebilirdi ama Zhou Weiqing bu süreçte tüm Cennetsel Enerjisini harcamış, büyük miktarda Enerjiyi de Tüketmişti. Shangguan Fei’er ondan bir tık daha iyiydi ama o da tüm Efsanevi Set Birleştirilmiş Ekipmanlarını salmıştı. Ufak bir katkı gibi gözüken Birleşim Kalkanı ise tüm başarıda kritik bir rol oynamıştı; o olmasaydı Gümüş İmparatoru yenseler bile, Shangguan Fei’er büyük bir darbe almış olabilirdi.

Lin TianAo sonunda gruba emir verdi. “Tamamdır, seyir bitti. Herkes dinlenmeye geri dönsün.” Böylece grubun kalanı, Zhou Weiqing ve Shangguan Fei’er’i yalnız bıraktı. Lin TianAo da müdahale etmeyi hiç düşünmedi. Sonuçta büyük bir mesele çıkmayacağı kesindi.

“Ee, ödeştik mi artık?” Zhou Weiqing kızla daha fazla tartışmaya niyetli değildi ve inisiyatifi alarak lafa giren o oldu.

Shangguan Fei’er de sinirli bir humph eşliğinde göğe baktı. Yoğun savaş utancını azaltmış olsa da o şeytani görünümlü şeyi düşündükçe bir garip oluyordu.

Zhou Weiqing sırıtarak devam etti: “Yakın dövüş yeteneklerinin cidden faydalı olduğunu fark ettim. Kim bilir, belki güçlü Kontrol Yetenekleri olan biriyle karşılaşırsam buna ihtiyaç duyabilirim. Her gücün ve yeteneğin kendine has bir kullanım alanı ve zamanı var. Rica etsem bana eğitim verebilir misin?”

Shangguan Fei’er, gözleri parlayarak sordu: “Cidden öğrenmek istiyor musun?”

Zhou Weiqing başını sallayarak onayladı.

Shangguan Fei’er, ellerine almış olduğu Gümüş İmparatoru sarsarak konuştu: “Yakın dövüşü öğrenmek dayak yemekle başlar.”

Zhou Weiqing sinirli bir karşılık verdi: “Ne? Beni zaten dövmedin mi? Bu arada Gümüş İmparatorla ne yapacağız? İşini bitirelim mi?”

Shangguan Fei’er cevapladı: “Karanlık Niteliğe sahipsin, hiç Karanlık Yeteneğin yok mu? Eğer bunu Mühürleyebilirsen çok iyi olur. Bu Gümüş İmparator henüz Cennetsel Kral Aşamasına ulaşmamış olsa da oldukça kıymetli. Cennetsel Cevher Adasına bir dahaki gelişinde onu satabilirsin. Yüksek Aşamalı Cennetsel Canavarlara çok ihtiyaç duyuyoruz.”

Zhou Weiqing’in ilgisi çekilmişti: “Kan Ayinleri – Karanlık Mühür denen bir Mührüm var. İşe yarar mı?”

Shangguan Fei’er şaşkın bir karşılık verdi: “Cidden o Yeteneğe mi sahipsin? Onu Mühürlemeyi başarırsan Gümüş İmparatoru kontrol edebilirsin. Gerçi yetişim seviyen onunkinin çok altında, bu yüzden başarabilir misin bilmiyorum!”

Zhou Weiqing, Shangguan Fei’er’e doğru yürüyerek şu yanıtı verdi: “Denemeden bilemezsin.” Zhou Weiqing, Cennetsel İmparator Aşaması Canavardan Yetenek Depolamış bir adamdı ve bu Gümüş İmparator ise yalnızca Zong Aşamasıydı. Haliyle yetişim seviyesi farkı konusunda pek endişeli değildi.

Shangguan Fei’er, ona küçümseyerek baktı ve karşılık verdi: “Fazla özgüvenli olma, bu Cennetsel Enerjiyle Gümüş İmparatoru mu köleleştireceksin?” Sebebini bilmese de Weiqing’i bu şekilde rahatsız etmek ona garip bir mutluluk veriyordu.

Kızın kışkırtıcı bakışlarını sezen Weiqing şöyle dedi: “Mühürlemeyi başarırsam ne yapacaksın? Ne dersin, bahse var mısın?”

Shangguan Fei’er bir müddet düşündükten sonra ilgilenerek sordu: “Nasıl bir bahis?”

Eğer Lin TianAo burada olsaydı, Zhou Weiqing’in bahis yoluyla üstünlük elde etmeye çalıştığını anlardı. Sonuçta o da Yun Li gibi bu oyuna gelmişti!

Zhou Weiqing cevap verdi: “Eğer kaybedersen sen de Bing’er gibi benimle evleneceksin. Eğer ben kaybedersem, seninle ve Bing’er’le evlenip Cennetin Yayılma Sarayına damat olacağım. Ne dersin?”

“Kaybol!” diyen Shangguan Fei’er, Weiqing’e tekme attı.

Zhou Weiqing içten bir kahkaha atarak çevik bir hareketle tekmeden kurtuldu. “Bana nasıl bir bahis olduğunu soran sendin, ben de gerçeği söyledim.”

Shangguan Fei’er tripli bir şekilde karşılık verdi: “Bing’er neyine yetmiyor? Benden faydalanmaya çalışmayı ve hayal kurmayı kes! Bir domuzla evlenirim de seninle evlenmem!”

Zhou Weiqing bir humph eşliğinde konuştu: “Aman, ben çok istiyorum sanki! Ne üzerine bahse gireceğiz peki?”

Shangguan Fei’er, gözleri bir süre yuvalarında döndükten sonra fettan bir şekilde yanıtladı: “Eğer başarılı olamazsan kampa döndüğümüzde benim atım gibi davranacaksın. Eğer başarılı olursan da daha önce yaptığın kötülükleri bağışlayacağım.”

Zhou Weiqing sinirlenmişti: “Hala avantaj sağlamaya çalışıyorsun.” Kızın kendisini at gibi kullandığını ve küçük kalçalarının yeniden bedenine değdiğini hayal eden Weiqing’in bedeni ısınmaya başlamıştı, gözleri de doğal olarak bahsi geçen kısımlara kayıyordu.

“Neye bakıyorsun sen?!” dedi Shangguan Fei’er sinirli bir şekilde.

Zhou Weiqing hızlıca konuyu değiştirdi: “Bahse giriyor musun, girmiyor musun? Eğer istiyorsan şartlar adil olmalı. Eğer sen kazanırsan söylediğin gibi yaparız, ben senin atın olurum. Eğer ben kazanırsam da sinirimi çıkartmak için on kez popona vurma hakkı kazanırım.”

“Pis düzenbaz!” Shangguan Fei’er yine kızarmıştı.

Zhou Weiqing mutluluk saçan bir gülümsemeyle karşılık verdi: “Göbek adımı nasıl da bildin? Ee, bahse giriyor musun? Hadi karar ver artık!”

Shangguan Fei’er bir süre düşündü. 4-Cevherli Zhou Weiqing’in, Gümüş İmparatoru Mühürleyebilmesine ihtimal veremiyordu. Sonuçta Karanlık Mühürler ne kadar güçlü olursa olsun Cennetsel Enerji konusunda bir sınırları olurdu. Arada beş seviyeden fazla Cennetsel Enerji varsa Mührü başarılı kılmak imkansıza yakındı…ve Zhou Weiqing ile Gümüş İmparator arasındaki fark neredeyse yirmi seviyeydi! Bir mucize olmadıkça başarı şansı olmamalıydı.

Kazanırsa Zhou Weiqing’ten intikamını alabileceğini ve onu yoldaşlarının önünde rezil edeceğini düşünen Shangguan Fei’er, kendisini daha iyi hissetmeye başladı. Ve dişlerini sıkarak “Tamam, bahse giriyorum.” dedi.

Zhou Weiqing onun göz alıcı küçük poposuna bir kez daha bakıp sırıtarak karşılık verdi: “Heh heh, tamamdır, izle de gör bakalım.”

Bunu söylerken Gümüş İmparatoru kavradı ve eğildi. Mücadele bittiğinden beri Şeytani Değişim Aşamasından çıkmamıştı ve sağ ayağını  Gümüş İmparatorun üzerine koyarak derin bir nefes aldı, Cennetsel Enerjisini kazandı ve harekete geçmeden önce meridyenlerini rahatlattı.  

#Yapma etme kızım, bu kerata kendinden emin olmadıkça bahse falan girmez! Yiyeceksin şaplağı!
Hayır yani bu bahsi kaybetse bile işine gelecek bizim düzenbazın, tanıyoruz sonuçta. 
Neyse hadi bakalım neler olacak! Bir sonraki bölümde görüşmek üzere :)