Çevirmen : Clumsy 

Koyu altın rengi bir ışık, göğe yayılmaya başladı. Bunun Birleştirilmiş Ekipman Tanrı Koruması Aurası olduğu belliydi. Üstelik iki tanesi aynı anda belirmişti!

6-Cevherli Küçük Cadı, boğuk bir humph sesinden sonra, gri-siyah dumanını rakibinden geri çekti.

Zhou Weiqing ancak o zaman rakip kızın kol zırhlarını görebilmişti.

Kalın, katı zırhlar katmanlar halinde ilerliyor, kızın kollarını iki kat iri gösteriyordu. En dikkat çekici şeyse iki elinin de koyu altın eldivenlerle kaplanmış oluşuydu, aşırı iri bu eldivenlerin uçlarında da yedi inç uzunlukta parlak altın pençeler vardı. Aralarında büyük bir mesafe olmasına rağmen, Zhou Weiqing omurgasındaki soğukluğa engel olamıyordu.

İki tam set kol zırhı ve eldiven aslında yalnızca iki Birleştirilmiş Ekipmandan geliyordu. Ancak bu boyutlar ve yoğunluğu elde etmek için sıradan bir Cennetsel Cevher Ustasının üç parça kullanması gerekirdi. Yani ona bu avantajı sağlayan Tian’er’in de bahsetmiş olduğu mutasyondu.

Küçük Cadı neredeyse on yard gerileyerek şaşkın, neredeyse kendinden şüphelenen bir ifadeye büründü.

Kadın ZhongTian Mücadele Takımı üyesi, düşük, pis bir kahkaha attı, gece yarısı duyulan tiz bir çığlık gibiydi. “Faydasız, benim yakın menzilli saldırılarımın tamamlayıcı bir enerji etkisi var… o formdayken fiziksel saldırılara bağışıklık kazanıyorsun diye bana karşı da aynı durumda olacağını mı sanmıştın? Heh… Karanlık ve Şeytani Nitelikler. Cennetsel Şeytan Tarikatının en güçlü gencinin Turnuvaya katılacağını hiç beklemezdim.”

Küçük Cadı, bakışları donarak soğuk bir şekilde cevapladı: “Mutasyona Uğramış İkili Fiziksel Cevherler. Bunun yalnızca Cennetin Yayılma Sarayının genç jenerasyonunda olduğunu duymuştum, en güçlüsü Shangguan Xue’er, ardından da Zhan LingTian geliyor olmalı. İkisi de çoktan 7-Cevhere ulaştı. Sen 6-Cevherli olmana rağmen onlardan sonraki sıraya yerleşmiş olmalısın diye düşünüyorum. Senin kim olduğunu bilmek istiyorum… ismin ne?”

Kızın ağzından aynı korkunç kahkaha bir kez daha çıkmıştı: “İsmimin önemi yok. Şeytani Değişimini kullan, yoksa başka şansın olmayacak.”

Aslında Küçük Cadı yetişim seviyesi olarak bu kıza denkti. Ancak Birleştirilmiş Ekipman konusunda ciddi bir dezavantaja sahipti.

Küçük Cadı, Cennetsel Şeytan Tarikatının Kutsal Kızı olmasına rağmen yalnızca tek Birleştirilmiş Ekipmana sahipti, o da elindeki kısa kılıçtı. Aslında daha fazlasını da kolaylıkla Birleştirebilirdi, ancak Muhteşem-Olmayan Birleştirilmiş Ekipmanlarla hakkını ‘ziyan etmek’ istememişti. Cennetsel Şeytan Tarikatı Beş Büyük Aziz Araziden olabilirdi, ama güçleri kesinlikle diğer dördüyle kıyaslanamazdı. Artık bir Büyük Aziz Arazi olarak değerlendirilmeyecekleri iddiası pek abartılıyor sayılmazdı. Tarikatın Kutsal Kızının tek Birleştirilmiş Ekipmanı varken rakip kız iki tanesine sahipti… Üstelik bileklik ve eldivenlerin bir set olma ihtimali çok yüksekti. Küçük Cadı, az önce birleştiklerinde bir gariplik olduğunu sezip geri çekilmemiş olsaydı şimdiye yaralanmış olabilirdi.

Küçük Cadının gözlerinde gökteki yıldızları andıran parıltılar belirdi, şehvetli siyah saçları rüzgâr olmamasına rağmen salınıyor, bir şekilde köküne kadar maviye dönüyor ve ensesinden aşağıya doğru uzuyordu.  

Tenini mavi dövmeler sarmaya başladı. Ancak Zhou Weiqing’in yaşadığı gibi kasları fırlamadı, aksine daha gösterişli, güzel bir hal aldı ve arkasında, mavi bir hibiscus mutabilis çiçeği belirerek süzülmeye başladı.

Elementsel Cevherler ve Nitelikler konusunda Küçük Cadı da kendisine oldukça güveniyordu, bir hayli iyi durumdaydı. Şeytani, Karanlık ve Hayat Niteliklerine sahipti. Üçü de çok nadir görülen niteliklerdi. Kendiliğinden Uyanan ilk jenerasyon Şeytani Cevher Ustalarından değildi, ancak İkinci Jenerasyon denilebilecek saflıktaydı. Üç Niteliği de çok güçlüydü ve küçük yaşından beri Şeytani El Kitabına göre eğitim alıyordu. Muhteşem Birleştirilmiş Ekipmanlar toplamak için bekliyor olmasaydı, jenerasyonunun en iyisi olacağı kesindi.

Şeytani Değişim Aşaması. Küçük Cadı hiç tereddüt etmeden Şeytani Değişimini aktive etmişti. Rakibinin de söylediği gibi, kulağa ne kadar ‘çirkin’ gelse de, dönüşmediği takdirde ZhongTian Mücadele Takımının güçlü üyesine karşı hiçbir şansı olmayacaktı. Bu genç kızın Mutasyona Uğramış Fiziksel Cevherleri Küçük Cadıya büyük bir tehdit oluşturuyordu ve içindeki güçlü mücadele ruhunu kabartıyordu. Sonuçta Tian’er ve Zhou Weiqing kenardan izliyordu, nasıl zayıflık gösterebilirdi ki?

Şeytani Değişim Aşamasındaki Küçük Cadı garip bir çekicilikle dolmuştu. Zhou Weiqing gibi kaslanıp yapılanmamış olsa da uzamıştı, dört uzvu da boy atmış, hafif bir şeytanilikle insandışı bir güzellik birleşmiş ve kıza yepyeni bir hava katmıştı.

Bedeninden soluk mavi-gri arası ışıklar süzülüyordu, ellerini kaldırdığındaysa yaydığı baskı yoğunlaştı ve gözleri yeni bir ışıkla buluştu.

ZhongTian Mücadele Takımı üyesi de daha ciddi bir görünüme erişmişti. Küçük, yarım bir adım atarak bedenini eşsiz bir pozisyona soktu, dişi bir pantermiş ve her an atılabilecekmiş gibi görünüyordu.

Bir an sonra iki kız neredeyse aynı anda yıldırım hızıyla ileriye atıldı.

Mavi hibiscus mutabilis çiçeği, Küçük Cadıyla birlikte ilerliyor, parlak mavi ışık huzmeleriyle on yardlık bir mesafeyi aydınlatıyordu. Küçük Cadının hızı da dehşet verici bir seviyedeydi, elindeki kısa kılıç havayı keserken mavi-gri izleriyle küçük bir gökkuşağı yaratarak vahşi bir şekilde rakibine ulaşmaya çalışıyordu.

O anda ZhongTian Mücadele Takımı üyesi soğuk bir humph sesiyle misilleme yaparak ellerini havaya kaldırdı. Eldivenlerinin altın pençeleri garip bir ritimle titreşiyordu. Bedenini de yeşil bir ışık sarmış, kızın düşen bir yaprağa benzemesine sebep olmuştu. Yoğun mavi ışık huzmeleri kendisini tamamen sarmıştı, ancak yeşil ışığın izinden giderek rakip ışığın bulunmadığı kuytulardan ilerlemeyi sürdürdü.

*Clang*

Sol pençesini sallayarak parlak altın metali sert bir şekilde Küçük Cadının gri-mavi enerji bıçağına geçirdi, onu katı bir materyalmiş gibi yakalamıştı. Ve sağ pençesiyle de bir patlama gerçekleştirdi. Küçük Cadının güçlü saldırısı havada dağılmış durumdaydı.

Mavi hibiscus mutabilis çiçeği, genç rakibe ışıktan filizler göndermeyi sürdürüyor, saldırıdan sonraki dengeyi devam ettirmeye çalışıyordu. Ne yazık ki bir an sonra hiç beklenmedik bir şey yaşandı; rakip kızın bedeni inanılmaz bir açıya erişti ve sanki belinden kesilmişçesine geriye sıçrayarak tüm saldırılardan kurtulmayı başardı. Aynı zamanda kollarını ve pençelerini sarmal olarak kıvırmış ve parlak altın ışıkla mavi hibiscusun ışık yağmurunu engellemişti. Ve ardından Küçük Cadıya doğru uçarcasına atıldı.  

Böyle öfkeli bir saldırıyla karşılaşan Küçük Cadı, derin bir nefes aldı, bedenindeki mavi dövmeler o kadar parlıyordu ki devasa, mavi bir ampulü andırıyordu. Elindeki kısa kılıç bile maviyken bir an sonra kılıcı kavrayan sağ eli tamamen siyaha döndü.  Bu yeni bir ışık değildi, yaklaşan düşmanına bir karşı atak gerçekleştirecekti.

Füzyon Yeteneği! Zhou Weiqing, Küçük Cadının bu Yeteneği kullanışını ilk kez görüyor olsa da bunun Hayat ve Şeytani Niteliklerin karıştırıldığı ve kısa kılıca aktarılan bir Füzyon Yeteneği olduğunu anlamıştı; sıradan bir yetenek olmadığı kesindi.

Bıçak ve pençeler kavuşurken ortaya çıkan kulak tırmalayıcı metalik sesler, Zhou Weiqing’in acı içinde kulaklarını tıkamasına yol açmıştı.

Ayrıca ikilinin arasındaki çarpışmadan çıkan kıvılcımları da görebiliyordu. Küçük Cadı, aldığı güçlü saldırıyla dokuz adım gerilemek, yerde dokuz adet derin iz bırakmak zorunda kalmıştı.

*Clang**Clang* Gürültülü çarpışmalar sürmekteydi.

İki taraf da birbirinden ayrıldığında Küçük Cadının ifadesi bariz bir şekilde değişmişti. Sol elini bükerek gökleri işaret etti ve arkasındaki mavi hibiscus mutabilis çiçeği, kızı soluk mavi bir ışıkla yıkayarak onun gergin ifadesini sildi. Hala solgun görünen kızın ellerindeki kısa kılıcın titremekte olduğu da görülüyordu.

ZhongTian Mücadele Takımı üyesiyse çarpışma öncesinde olduğu alanın altı adım gerisine gitmişti. Yüzünde garip, mavimsi-gri ışıklar parlıyordu, ancak Cennetsel Enerjisini döndürerek bu etkiden kurtuldu.

Az önceki güçlü çarpışmanın sonucuna bakıldığında, dezavantajlı olan tarafın Küçük Cadı olduğu belliydi.

#Böyle olaylara uyuz oluyorum. Hiçbir kural yokken niye hep birlikte savaşmıyorlar anlamıyorum. Gerginliğe, enerji kaybına ne gerek var, kenardan izleyeceğinzie pat pat girin bitsin işte hızlıca.
Bu arada Bing'er'in haylaz kardeşi beni takımdaki 'tek kızın yerine' alın dememiş miydi?  Rakip kızın kim olduğunu bir netleştirsek iyi olacak.
Okumaya devam!