Bölüm 100.3 : Siyah-Beyaz İki Şeytani Ruh (3)

avatar
6148 7

Heavenly Jewel Change - Bölüm 100.3 : Siyah-Beyaz İki Şeytani Ruh (3)


Çevirmen : Clumsy 

 

Zhou Weiqing gözlerini kırparak şöyle dedi: “Tian’er… açıkçası... Bu işe şöyle bakmalısın. Eğer seninle, Bing’er'le ve Küçük Cadıyla evlenirsem… bu Cennetin Yayılma Sarayının, Cennetsel Kar Dağının ve Cennetsel Şeytan Tarikatının beni destekleyeceği anlamına gelmez mi? Böyle güçlü bir dayanakla tüm anakarada hiçbir korku duymadan gezebilirim, kimse bana dokunamaz. Heh heh heh heh.”

 

“Utanmaz!”

 

“Canına mı susadın sen?”

 

İki kız da öfkeyle bağırmıştı. Az önce ikili arasında ‘seksi anlar’ yaşayan Zhou Weiqing, şimdi iki yanında da derin bir acı hissediyordu, çünkü belinin yumuşak kısımları iki kız tarafından 180 derecelik çimdiklemelere maruz kalmıştı! Bir an sonraysa havaya fırlatıldı ve büyük bir ağaca çarparak tepetaklak bir şekilde yere indi.

 

“Siz ikiniz çok zalimsiniz, müstakbel kocanıza nasıl davranıyorsunuz böyle? Ahh… Benim biricik Bing’er’im gibisi yok! O bana böyle davranmazdı!”

 

“Kapa çeneni!”

 

Bir kez daha iki kızın öfkeli bağırışları aynı anda yükselmiş ve Weiqing’in devam etmeye çekinerek ağacın arkasına korkuyla saklanmasına sebep olmuştu.

 

Küçük Cadı ve Tian’er ise birbirlerine bakıp senkronize bir humphlama daha çıkarttıktan sonra başlarını çevirerek birbirlerini görmezden gelmeye başladılar.

 

Son Beş Büyük Aziz Arazi toplantısı sekiz yıl önceydi. Küçük Cadı ve Tian’er o gün tanışmış, bir mücadeleye girdikten sonra da aralarında bir düşmanlık yeşermeye başlamıştı. Küçük Cadı Cennetsel Şeytan Tarikatından olduğu için Cennetsel Kar Dağı varisi Tian’er’le kıyaslanamazdı, ancak Tian’er o günlerde yaramaz bir kızdı ve sıkı yetişim yaptığı söylenemezdi. O yüzden kızlar oldukça başa baş bir mücadele geçekleştirmiş, bu sıkı mücadeleden sonuç alınamamıştı. O günden beri de rakip ve düşmanlardı. Ne zaman birbirlerini görseler gözleri kırmızıya dönerdi. Tian’er’in yetişim seviyesi Zhou Weiqing’le bir araya geldikten sonra büyük sıçramalar yapmış olsa da, Küçük Cadı hala ondan korkmuyordu.

 

Tabii ki Zhou Weiqing’in önünde bu kavgayı sürdürmeyeceklerdi. Zhou Weiqing’in şimdilik onların dengesini sağladığı, orta yolları olduğu söylenebilirdi, aksi takdirde içinde bulundukları duruma aldırmaksızın sert bir kavgaya girişebilirlerdi.

 

Zhou Weiqing ağacın arkasından çıkarak biri beyaz biri siyah iki kıza çaresizce bakmaya başladı. Acı bir şekilde gülerek şöyle dedi: “Siz ikiniz kavgaya devam edecekseniz ben önden gidiyorum.”

 

Küçük Cadının cevabı böyle oldu: “Kim ister onunla tartışmayı, ben narin, kibar ve sevimliyim, bir inekle tartışmam!”

 

“Ben kaplanım bir kere, inek değil. En asil İlahi Cennetsel Ruh Kaplanı.” dedi Tian’er hoppa bir şekilde. “Göğüslerin küçücük diye beni kıskandığının farkındayım… bu yüzden ablan seninle çekişmeyecek. Neyse, ben Küçük Şişmanın büyük göğüsleri sevdiğini biliyorum… değil mi Küçük Şişman? Ebatlarını tahmin etme konusunda  çok yetenekli değil misin? Ona söylesene, benim bedenim ne?”

 

Zhou Weiqing neredeyse bilinçsizce yanıtladı: “36E, kesinlikle etkileyici!”

 

Küçük Cadı ona dik dik bakarak karşılık verdi: “Aptal Weiqing, sen de ona katılıp bana zorbalık mı edeceksin?!”

 

Üçlü saçma sapan bir didişmeyi sürdürürken, ağaçların gölgeliğinde yoğun, kör edici bir parıltı yoğunlaştı ve hepsinin dikkatini çekti.

 

Zhou Weiqing hızlıca havaya sıçrayarak en yakınındaki ağacın tepesine ulaştı. Belli bir mesafedeki altın ışık yığınının göğe yayıldığını görmek onu oldukça şaşırtmıştı.

 

“Bu da ne?” diye sordu Zhou Weiqing bir hayli meraklı şekilde. Altın ışık büyüleyici bir güzellikte olsa da herhangi bir enerji dalgası yaymıyordu.

 

Küçük Cadı ve Tian’er de yanında sessizce belirmişti ve Tian’er kaşlarını çatarak şöyle dedi: “Bu Cennetin Yayılma Sarayının Işınlanma Sinyali, daha önce görmüştüm. Bu ışıklar çok eşsizdir, parlaktır, kolayca fark edilir ancak herhangi bir enerji belirtisi vermediği için Cennetsel Canavarların dikkatini çekme şansı düşüktür. Yapmak için büyük meblağlar gerekir ve bir Cennetin Yayılma Sarayı çırağı bunu kullandıysa çok önemli bir şey olmuş olmalı. Acaba bu kadar acil ne oldu? Biri bizim Cennetsel Kar Dağı çıraklarımızdan biriyle karşılaşmış olabilir mi acaba? Ama teleport daha yeni bitti, bu kadar sıra sürede bir olay çıkmamalıydı.”

 

Küçük Cadı, Zhou Weiqing’e dönerek sordu: “Görmezden mi gelelim, yoksa gidip ne olduğuna mı bakalım?”

 

Zhou Weiqing bir an sessiz kalarak seçeneklerini gözden geçirdikten sonra şu cevabı verdi: “Eğer birlikte çalışacağınıza, birbirinizi aşağı çekmeyeceğinize söz verirseniz gidip bir bakalım derim. Aksi takdirde hiç tereddüt etmeden arkamı dönüp koşmaya başlarım ve sizin de beni takip etmenize gerek kalmaz.” Bunu söylerken aşina olmadığı ciddi bir yüz takınmıştı ve kızlara bakmayı reddederek uzakları izliyordu.

 

Küçük Cadı, Zhou Weiqing’in yanına kayarak tatlı, narin bir sesle konuştu: “Weiqing, kızma ama… Onunla daha fazla tartışmayacağım, seni dinleyeceğim. Ben diğerleri gibi değilim, grubun genel durumunu önemsemeyen koca memeli aptal bir kız olmadığımı biliyorsun.”

 

Tian’er küçümseyici bir humph sesinden sonra lafa girdi: “Daha fazla seninle uğraşamam. Weiqing, önce kendimi gizleyeyim.” Bu sözlerden sonra hemen Şişman Kedi formuna geçip Weiqing’in göğsündeki yerini aldı. Diğer Mücadele Takımları Zhou Weiqing’in yanında Tian’er gibi güçlü birinin olduğunu bilmiyordu ve bunu sürpriz faktörü olarak kullanmanın büyük bir avantaj sağlayacağı kesindi.

 

Zhou Weiqing somurtmayı sürdürerek konuştu: “İyi o zaman, hadi gidelim.” Bu cümleden sonra harekete geçti ve yere atlayarak sinyalin verildiği yere ilerlemeye başladı.

 

İlerlerken çevresini kolaçan ediyor, aynı zamanda içten içe kahkahalar savuruyordu. İki güzel ama ölümcül kızın, ’Siyah-Beyaz İki Şeytani Ruhun’ karşısında ciddi davranması gerektiğinin farkındaydı, onlara kendini bu şekilde dinletecekti. Gelecekte ne olursa olsun önce Cennetsel Cevher Turnuvasının üstesinden gelmeliydi, gerisini ise… sonra düşünecekti.

 

“Biri geliyor. Tek kişi.” Şişman Kedinin sesi hafifçe kulaklarına ulaştı. Kız birkaç gündür hiçbir mücadeleye katılmamış olsa da mükemmel hisleri sayesinde yaklaşan tehlikeleri fark ediyor ve Zhou Weiqing’i uyarıyordu. Harekete geçmek istemiyor da değildi, yalnızca Weiqing’in önüne çıkan tecrübeleri değerlendirmesini istiyordu. Zhou Weiqing’in başa çıkamayacağı bir şey olursa o zaman dizginleri ele alacaktı. Tabii ki bu sadece bir kez olmuştu, o da Küçük Cadının saldırısıydı. Yani Şişman Kedi sayesinde, 3-Cevherli Zhou Weiqing’in cebinden bir 7-Cevherli, Büyük Aziz Arazi üyesi çıkaracağı söylenebilirdi!

 

Şişman Kedinin uyarısı sonrasında, Küçük Cadı siyah bir dumanla sarmalanıp incecik havaya karıştı. Zhou Weiqing de hızlıca bir ağacın arkasına saklanarak kendisini pusuya hazırlamıştı.

 

O anda uzaklardan bir figür belirdi, Zhou Weiqing bu kişinin üzerindeki açık mavi üniformayı seçebiliyordu – gelen kişi bir ZhongTian Mücadele Takımı üyesiydi!

 

Şişman Kedi onlara yalnızca tek bir rakip olduğunu söylediği için Zhou Weiqing mücadeleye hazırlanmış durumdaydı. Küçük Cadıyla birlikte Turnuvadaki herhangi bir rakibi indirebileceklerine olan güveni sağlamdı. Sonuçta ikiye bir olacaktı, ayrıca yedekte Şişman Kedileri de vardı.

 

İlerlemekte olan kıza önce Karanlığın Dokunuşu ulaştı, bedeni koyu siyah bir ışıkla sarmalanmaya başlamıştı.

 

*Poof**Poof**Poof**Poof* Karanlığın Dokunuşu kızı yalnızca bir anlığına duraklatabilmiş, güçlü Cennetsel Enerjisi tarafından hızlıca yok edilmişti.

 

Yaklaşan kişi, çılgınca hızlı bir tepkiyle karşılık verdi. Karanlığın Dokunuşundan sonra ileri atılmadı, bunun yerine parmak ucuyla yere dokundu ve tüm bedenini döndürerek orijinal yolundan üç yard sola kaydı.

 

O anda kızın bedeninin normalde olması gereken yolda siyah bir ışık patladı. Bu siyah sisin içerisindeki Küçük Cadı da sahneye çıkmıştı.

 

Küçük Cadı, daha önce Zhou Weiqing’e, Cennetsel Şeytan Tarikatı Efendisinin kızı ve Tarikatın Kutsal Kızı olarak herhangi bir Karanlık Mühürle bağlı olmadığını söylemişti. Bu yüzden Karanlık ve Şeytani Nitelikleri kullansa bile aynı Zhou Weiqing’in yaşadığı gibi o da Cennetin Yayılma Sarayı tarafından cezalandırılmayacaktı. Cennetsel Şeytan Tarikatının bizzat onu seçip buraya göndermesinin bir sebebi de buydu.

 

Ne yazık ki Küçük Cadının kendine çok güvendiği saldırı sonuç veremedi, yanlış yere ulaştığı için rakibini kendisini savunmaya bile zorlayamamış, bu da ani bir şekilde afallamasına yol açmıştı.

 

Bu noktada, Zhou Weiqing ve Küçük Cadı rakiplerini net bir şekilde görebilir hale geldi. Bu, ZhongTian Mücadele Takımının tek kadın üyesiydi.

 

Fiziksel görünüşü yüzeysel olarak çok sıradandı, ancak gözlerini ona dikkatlice diken Zhou Weiqing ve Küçük Cadı, kızın sağ bileğindeki Fiziksel Cevherleri görerek ciddi bir şoka uğramıştı.

 

Sebep basitti. Genç kızın sağ bileğinde gördükleri… On iki Fiziksel Cevherdi…

 

Yup, on iki. On iki Cevher. Zhou Weiqing gözlerine inanamadı, ağzı açık kalmıştı. Gözlerini ovalayarak yanlış görmediğinden emin olmaya çalıştı. Bileğindeki Fiziksel Cevherler çiftler halinde düzgünce dizilmişti, en üstteki Buzlu Yeşimdi, alttakiyse Kırmızı Yeşimdi. İkisinin de Saf Renkleri kızın bir Cennetsel Cevher Ustası olduğunu kanıtlıyordu. Tek fark her Cevherin sıradan Cennetsel Cevher Ustası Fiziksel Cevherlerinden biraz daha küçük oluşuydu.

 

“Bu mutasyona uğramış Fiziksel Cevher, daha doğrusu Mutasyona Uğramış İkili Fiziksel Cevher! Böyle bir şey senin altı Nitelikli Elementsel Cevherin kadar nadir görülür ve ben bırak görmeyi hiç bahsini duymamıştım bile. Cennetin Yayılma Sarayında böyle bir kız olabileceğini hiç düşünmezdim.”

 

Şişman Kedinin açıklamasını dinleyen Zhou Weiqing şu soruyu yöneltmeden edemedi: “Mutasyona Uğramış Fiziksel Cevher de ne?!”

 

Şişman Kedi yanıtladı: “Çok nadir durumlarda, bir Cennetsel Cevher Ustasının Fiziksel Cevherleri bir şekilde mutasyona uğrar, bu kızınkiyse iki katına çıkmış, yani mutasyonların en nadir görülen, en güçlü tipini yaşamış. İki tip Fiziksel Cevheri var, ikisi de biz Cennetsel Cevher Ustalarının Fiziksel Cevherleri kadar güçlü, ona 1.5 katlık bir güçlendirme veriyor. Örneğin sen Kuvvet Niteliklisin ve kuvvetin güçleniyor, o ise Esneklik ve Koordinasyon nitelikli, yani ikisi de güçleniyor. 12 Cevherli gibi görünse de aslında 6-Cevherli. Buna rağmen yakın dövüşte dehşet verici olmalı, sıradan 6-Cevherlilerle kıyaslanamaz. Kesinlikle eşsiz bir Cennetsel Cevher Ustası. Üstelik mutasyona uğramış Fiziksel Cevherlerinin iki tanesine tek bir Ekipman Birleştirebiliyor, ancak onun parçaları sıradan olanlarınkinden daha büyük. Kesinlikle kolay bir rakip olmayacak.”

 

Şişman Kedi Zhou Weiqing’i aydınlatırken, Küçük Cadı çoktan ZhongTian Mücadele Takımının üyesiyle çarpışmaya başlamıştı bile.

 

Küçük Cadının saldırısından kaçınan kız, havadaki rakibine öfkeli bakışlarını savurdu. Ve bunu eş zamanlı olarak gerçekleştirdikleri yeni bir saldırı daha takip etti.

 

Küçük Cadı kızı tamamen sarabilmek amacıyla siyah sise dönüştü, ama genç kızın buna tepkisiz kalmayacağı kesindi. Ellerini birbirine vurarak garip, metalik bir ses çıkarttı ve Küçük Cadının yarattığı siyah sisten kaçmak yerine sisin kendisini sarmasına izin verdi.

 

 

#Hahahahha! Küçük Cadı-Tian'er ikilisinin rekabeti mükemmel ya! Böyle bölümleri gerçekten çok keyif alarak çeviriyorum. Bu ara seri özellikle güzel ilerliyor bence, yeni bilgiler, komik olaylar, turnuva gerginlikleri, hepsi bir arada.
Bir de şu bölüm ismine bakıp Weiqing'in yeni yeteneğinin adı mı acaba falan diyordum, şu eski 'ölümcül silah' bölümü gibi oldu. 
Her neyse, hadi bakalım okumaya devam :)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr