Bölüm 94.3 : Üçüzler... (3)

avatar
6053 9

Heavenly Jewel Change - Bölüm 94.3 : Üçüzler... (3)


Çevirmen : Clumsy 

 

Yumuşak… ıslak… hoş kokulu… bir dakika… bir şeyler yanlış gibi? Zhou Weiqing öpücüğün etkileri içerisinde öylesine kaybolmuştu ki bir şeylerin ters olduğunu neredeyse fark edemeyecekti.

 

‘Shangguan Bing’er’in’ arkasındaki dört koruma da tamamen şoka girmişti, akıllarında tek bir soru vardı.  Kim … kim bu? Cennetin Yayılma Sarayının küçük şeytan kızını öpmeye cüret ediyor…

 

Zhou Weiqing tarafından öpülen ‘Shangguan Bing’er’in’ de gözleri genişlemişti, bedeni titriyordu. Bir an sonraysa garip bir sahne yaşandı.

 

‘Shangguan Bing’er’ Zhou Weiqing’in kollarında hareketlendi ve aralarına sıkışmış olan kollarını esnek hareketlerle aradan çıkarttı. Ve sol bacağını Zhou Weiqing’in sağ ayağına geçirip ona acılı bir sürpriz yaşattı.

 

Ardından Weiqing’in omzunu yakalayarak kendi sol omzunu onun göğsüne vurmak için kullandı ve Zhou Weiqing’i geriye doğru havalandırdı.

 

Bu sahiden de muazzam bir saldırıydı. Sonuçta Zhou Weiqing inanılmayacak kadar güçlüydü, Shangguan Bing’er’e karşı durmuyor olsa da sonuçta belli bir kuvveti ve beden ağırlığı vardı. Yine de  ‘Shangguan Bing’er’ hiç Cennetsel Enerji kullanmadan Weiqing’i fırlatıp atabilmişti, bu da onun gücünün, esnekliğinin ve koordinasyonunun göz kamaştırıcı bir seviyede olduğunu kanıtlıyordu.

 

Zhou Weiqing’in fırlatıldığını gören Lin TianAo irkilerek hızlıca onu yakalamaya çalıştı. Aynı zamanda ‘Shangguan Bing’er’ de havaya sıçramış, havadaki Zhou Weiqing’e bağırmaya başlamıştı: “Zhou Küçük Şişman, sen canına susamışsın!”

 

“İkinci kardeş! Merhametli ol!” O anda yankılanan sesle birlikte Birleştirilmiş Ekipman Tesisinin dördüncü katında yeni bir figür belirdi.

 

Bu sesi duyan ‘Shangguan Bing’er’ bir anlığına tereddüt ettikten sonra Zhou Weiqing’e ulaşmak üzere olan kollarını geri çekti.

 

Zhou Weiqing bu sayede Lin TianAo tarafından güvenli bir şekilde yakalandı, ancak hem şaşkın hem de sinirliydi.  Shangguan Bing’er ona resmen vurmuştu ve kavradığı kısım da Clavicle(Köprücük Kemiği) Akupunktur Noktasıydı. O noktadan kavrandığı anda iki Cennetsel Enerji öbeğinin Akupunktur Noktasını işgal ettiğini, büyük bir kısmını enerji anaforuyla engellemiş olsa da tüm omzunun bu darbe yüzünden uyuştuğunu fark etmişti, aksi takdirde böyle kolayca fırlatılamazdı.

 

Lin TianAo Zhou Weiqing’i yere bıraktığında, ileriye atılan yeni figür doğruca Weiqing’in kollarına erişti.

 

“Küçük Şişman!” Şaşkınlık, aşk ve bağlılık dolu bir çığlıkla birlikte Zhou Weiqing’in önünde beliren kişi Shangguan Bing’er’di.

 

Ancak Zhou Weiqing bu kez ona sarılmaya cüret edemedi. Bilinçsizce bir adım geriledi ve kollarını tedirgin bir şekilde önüne doğru kaldırdı. “Sen…”

 

Zhou Weiqing tam Shangguan Bing’er’e neden böyle davrandığını soracaktı ki dikkati dağıldı, çünkü merdivenlerde kendisine öfkeli bir şekilde bakan üçüncü bir ‘Shangguan Bing’er’ daha vardı.

 

“Nn… Cennetler… Bana neler olup bittiğini kim anlatacak?!” Zhou Weiqing yüz kasları seğirerek çaresizce Shangguan Bing’erlere bakıyordu.

 

Tam önündeki Shangguan Bing’er ağlarcasına karşılık verdi: “Aptal Küçük Şişman, ben senin Bing’er’inim! O benim ikinci kardeşim Shangguan Fei’er’di!”

 

Zhou Weiqing çenesi kocaman açık bir şekilde bakakalmıştı: “Sen… sen cidden benim Bing’er’im misin? Ebeveynleriniz sizi nasıl yapmış böyle! Üçünüz de aynısınız…”

 

Bunu söylerken önündeki kolları gardını indirerek aşağı indi ve Shangguan Bing’er ona sımsıkı bir şekilde sarıldı.

 

Tanıdık koku, kollarında hafifçe titreyen beden, bunlar öylesine gerçekti ki Zhou Weiqing sonunda kollarını Shangguan Bing’er’e sarıp mırıldanmaya başladı: “Bing’er… benim Bing’er’im…”

 

O anda belli bir mesafeden soğuk bir ses duyuldu: “Ne gürültü ama.” Dördüncü kat merdivenlerinden gelen bu sesin sahibi buz soğuğu ifadeli kızdı–Shangguan Xue’er.

 

Xue’er, Fei’er, Bing’er. Üç kız kardeş tıpatıp aynıydı, üçünü bir arada gören Lin TianAo bile şaşkına dönmüştü. İçinden şunları geçiriyordu: Weiqing’in geçen sefer tokatlanıp bu sefer fırlatılması cidden onun suçu değilmiş! Onun yerinde olsam ben de aynı hatayı yapabilirdim.

 

Shangguan Xue’er’in sesini duyan Shangguan Bing’er hızlıca başını kaldırdı, güzel yüzü hafifçe kızarmış olsa da Zhou Weiqing’i bırakamıyor, onun kucaklayışından ayrılamıyordu. O da ayrı oldukları süreçte darmadağın olmuştu, sonunda Küçük Şişmanını görmüşken nasıl onu bu kadar kısa sürede bırakabilirdi ki?

 

Zhou Weiqing’i gören Shangguan Xue’er’in yüzüyse iyice soğuklaşmıştı. Zhou Weiqing’e dönerek pasifçe konuştu: “Fei Li Mücadele Takımı ilk dörde girerse Bing’er’i görmene izin vereceğimi söylemiştim. Görüştüğünüze göre… artık gidebilirsin.”

 

Shangguan Bing’er “Büyük kardeşim…” diye aniden bağırmıştı.

 

Ona bakan Shangguan Xue’er’in yüzündeki soğukluk yumuşadı ve daha nazik bir şekilde konuşmayı sürdürdü: “Bing’er, kritik bir andasın. Ustalar senin için günlerdir çok uğraşıyor, Fiziksel Cevherlerini yeniden biçimlendirmeye çalışıyorlar, bu çabaları boşa çıkaramazsın. Hadi gel, Yeniden Biçimlendirme Parşömeni hazır olmak üzere.”

 

Shangguan Bing’er Zhou Weiqing’in ellerini tutuyor, ondan ayrılmak istemiyordu.

 

Shangguan Xue’er kaşlarını kaldırarak devam etti: “Hadi Bing’er, gitmemiz gerekiyor. O burda beklesin, senin Fiziksel Cevherlerinin biçimlendirilmesi bitince dönüp onunla biraz daha konuşabilirsin, buna ne dersin? Gece Saraya dönmen yeterli.”

 

Bu sözleri duyan Shangguan Bing’er fazlasıyla keyiflenip mutlu bir şekilde gülümseyerek şöyle dedi: “Teşekkürler Büyük Kardeşim. Küçük Şişman, burda beni bekle tamam mı, işim biter bitmez döneceğim.”

 

Zhou Weiqing kızın ellerini tutarak inatçı bir şekilde karşılık verdi: “Hayır, gitmeni istemiyorum.”

 

Shangguan Bing’er afallamıştı, ancak Shangguan Xue’er soğuk bir şekilde araya girdi: “Onun için en iyisini istiyorsan onu bırakmak zorundasın. Yeniden Biçimlendirme Parşömeni ancak yaratıldığı anda kullanılabilir, bu Bing’er’in Fiziksel Cevherlerinin temizlenmesini sağlayacak, böylece yeni şeyler Birleştirebilecek.”

 

Shangguan Xue’er’in sözlerini dinleyen Zhou Weiqing, bir hayli duygusal bir anda olsa da çok şaşırmıştı. Fiziksel Cevherleri yeniden biçimlendirmek mi? Böyle bir şey mümkün müymüş? Fiziksel Cevherler bir kez Birleştirildiğinde sonsuza dek sabit kalmıyor muydu?

 

Shangguan Bing’er Zhou Weiqing’e yalvarırcasına bakarak şöyle dedi: “Küçük Şişman, Fiziksel Cevherlerimi Yeniden Birleştirmek için çok kişiye zahmet verdik, Ustaların bunca çabasını boşa çıkaramam. Sen beni bekle, mümkün olduğunca kısa sürede döneceğim.”

 

Zhou Weiqing Shangguan Bing’er’in gitmesini hiç istemiyor olsa da onun bu fırsatı kaçırmasına izin veremezdi. Cennetin Yayılma Sarayı bu zenginlikle Bing’er’in Yeniden Biçimlendirilen Fiziksel Cevherlerine Muhteşem Ekipmanlar hatta belki Efsanevi Setler Birleştirecekti, buna hiç şüphe yoktu! Shangguan Tianyue kızlarını çok seviyordu, özellikle de uzun yıllar sonra gördüğü Shangguan Bing’er’e öyle bağlıydı ki onun için elinden gelenin en iyisini yapacağı kesindi.

 

Tüm bunları düşünen Zhou Weiqing, Bing’er’in ellerini gönülsüzce bıraktı.

 

Shangguan Bing’er, kızarmış yüzüyle parmak uçları üzerinde yükselerek Weiqing’e bir öpücük kondurduktan sonra hızla merdivenlere yöneldi.

 

Shangguan Xue’er de Zhou Weiqing’e asabi bakışlarını fırlatmış ve içeri dönmüştü, geride kalan yalnızca Shangguan Fei’er’di.

 

Zhou Weiqing ve Lin TianAo’yu durduran korumaların ifadeleri iyice meraklı bir hal almıştı. Kimdi bu genç, nasıl hem İkinci hem Üçüncü Bayanı öpebilirdi!

 

Ablasının ve Kardeşlerinin ayrıldığını gören Shangguan Fei’er dişlerini sıkarak Zhou Weiqing’e baktı. “Zhou Küçük Şişman, benim ilk öpücüğümü çalmaya cüret ettin, artık kendini ölü bil!”

 

Zhou Weiqing oldukça yanlış anlaşılmış bir suratla karşılık verdi: “Bunun için nasıl suçlanabilirim?! Annem ve babam dışında yalnızca Bing’er bana Küçük Şişman der. Kim sana tamamen ona benzemeni ve beni o isimle çağırmanı söyledi, Bing’er olmadığını nerden bilecektim? Üstelik zaten ayağıma basıp beni fırlattın, bence ödeştik sayılır.”

 

Shangguan Fei’er’in güzel iri gözleri oldukça sinirliydi, şaşkın bir şekilde şöyle dedi: “Ödeştik mi?! Bir genç kızın ilk öpücüğünü çaldın ve böyle kolayca ödeşeceğini mi sanıyorsun? Rüyanda görürsün! Üçüncü kardeşimin erkek arkadaşı olsan da sana ölmeyi dileyene dek işkence edeceğim, yapmazsam benim adım Shangguan Fei’er değildir!”

 

Zhou Weiqing kalpten bir kahkahayla karşılık verdi: “Bu iyi bir fikir değil, sonuçta Bing’er’in kardeşisin, eğer ölmemi dileyene kadar yatakta oynaşacaksak, ahh… ne mükemmel bir his… ama bu Bing’er’i hayal kırıklığına uğratır! Bing’er beni suçlamasa bile ben kendimi perişan hissederim! Sonuçta bir centilmenim! Sırf Bing’er’e benziyorsun diye sana aşık olacağımı sanma.”

 

Shangguan Fei’er Zhou Weiqing’in alayları karşısında tamamen sessiz kaldı, dilini yutmuş gibiydi. Gençliğinden beri Cennetin Yayılma Sarayının genç bayanı olarak kötü bir şekilde ünlenmişti, ona Küçük Şeytan Kız diyorlardı. Cennetin Yayılma Sarayı çırakları haliyle yaptığı pisliklere karşılık veremiyordu. Ama önündeki bu genç onun avantajını çalmıştı, buna rağmen bu şekilde karşılık vermeye cüret ediyordu. O anda kalbinde garip bir ferahlık duydu, bu daha önce tatmadığı bir histi ve sinirinin de bir miktar dağıldığını hissederek şaşırdı.

 

Fıldır fıldır dönen gözlerinin ardından aklına gelen sinsi planla Zhou Weiqing’e dönerek şöyle dedi: “İyi, Zhou Weiqing, bekle bakalım. Bugünkü sözlerini unutma, bağışlamamı dileyip bana yalvaracağın günü bekliyor olacağım.”

 

Zhou Weiqing ciddi bir suratla karşılık verdi: “Sorun değil! Sen bana – ‘Daha fazlasını istiyorum’ dediğin sürece ben de bağışlamanı dileyeceğim.”

 

Bing’er’in gidişi Zhou Weiqing’i kötü bir moda sokmuştu. Üstelik  Shangguan Tianyue ve Shangguan Xue’er hakkında iyi bir izlenime sahip olamamıştı, bir de Shangguan Fei’er tarafından tahrik edilince nasıl sessiz kalabilirdi, sessiz kalsaydı o Zhou Weiqing olur muydu? Hazır cevaplık konusunda Shangguan Fei’er’in ona rakip olması mümkün müydü?

 

Shangguan Fei’er öyle sinirliydi ki neredeyse titreyecekti: “Bugün Bing’er yakınlarda, o yüzden bu meseleyi daha fazla uzatmayacağım. Bekle de gör! Hmph!” Bu sözlerden sonra arkasını dönerek uzaklaştı.

 

#Bizim keratamız tam bir 'centilmendir' arkadaşlar lütfen ama!
Ya sonunda Bing'er'i gördüğümüz için çok mutluyum. Resmen özlemişim onun naifliğini.
Bir de bu Ekipmanların Yeniden Biçimlendirilmesi olayı çok iyi değil mi? Adamlar zaten dünyanın en zengin topluluğu, Bing'er'e efsane bir şeyler gelecektir kesin. Ama artık bu kraliyetin çocuğu, güçlense de Cennetsel Yay İmparatorluğuna fayda sağlayabilecek mi bilemiyorum. 
Neyse, hadi bakalım okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44260 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr