Çevirmen : Clumsy 

Zhou Weiqing acınası bir şekilde konuştu: “Millet… Kahramanlar… Biricik takım arkadaşlarım … yapmazsınız değil mi….”

Küçük Dört bir kaşını kaldırarak cevapladı: “Ehh… bu performansına göre değişir…”

Zhou Weiqing yalvarırcasına Karga’ya döndü: “Karga Kardeş, az önce benimle olmak istediğini söylüyordun… bu zavallı, güçsüz adama zorbalık edişlerini kalbin kaldıracak mı?”

Karga dalgın dalgın bakarak sordu: “Güçsüz mü? Sen mi?”

Ayyaş Bao vahşi bir şekilde bağırdı: “Yeter, bu keratayı daha fazla konuşturmayın… hadi başlayalım!”

“AHHHHH…. YOOOOO…..!” Çok geçmeden otelin etrafında çığlıklar yankılanmaya başladı.

…

Cennetsel Cevher Turnuvasının ön ısınmalarından sonra hayat sıradan vatandaşlar için normalleşmişti. Sonuçta çeyrek finaller normal seyrinde gerçekleşecekti; gerçi dört çekirdek takım biraz direniş görebilirdi, ama genelde sorun çıkmadan kazanırlardı.

Tabii ki bu yılki Turnuva bir hayli farklıydı; Fei Li Mücadele Takımının Dan Dun Mücadele Takımını yenmesi Dan Dun’un gücünü büyük ölçüde azaltmıştı, bu da çeyrek finallerin dinamiğini değiştirecekti. Yıllardır Turnuvanın ilk dördüne giren farklı bir takım olmamıştı, ancak bu sefer işler değişecek gibi görünüyordu.

İlk dörde giren Fei Li Mücadele Takımı da, onların çeyrek finaldeki rakibi de olsa turnuva için yaratılacak değişikliğin büyük olacağı kesindi.

…

Çeyrek final kuraları gerçek mücadelelerden bir gün önce çekilmişti. Fei Li Mücadele Takımı, şansını ön ısınmaların kurasında tüketmiş gibi görünüyordu, çünkü kura sonrası yüz ifadeleri hiç hoş değildi. Doğal olarak en çok endişelendikleri takımı, yani çekirdek takımlardan sonra en tehlikeli takım haline gelen Kalise Mücadele Takımını seçmişlerdi.

Tahminlerine göre Kalise Mücadele Takımı Cennetsel Şeytan Tarikatı tarafından destekleniyor olmalıydı. Toplam güçleri Dan Dun Mücadele Takımından az olabilirdi, sonuçta gizli sanatlarını kullanamayacaklardı, ama küçümsenemezlerdi, özellikle de içlerinde Küçük Cadı varken!

Aslında basit bir çözüm yolu vardı – Kalise İmparatorluğunun ardında Cennetsel Şeytan Tarikatı olduğunu ZhongTian İmparatorluğuna söylemek. Böylece rakiplerini diskalifiye edebilirlerdi. Ne yazık ki bunu yaparlarsa Cennetsel Şeytan Tarikatının kendilerine cephe almasını sağlarlardı, belki ölümüne düşman dahi kesilebilirlerdi.

Zaten Kan Kırmızı Cehennemi gücendirmişken üzerine bir de Cennetsel Şeytan Tarikatını eklerlerse Fei Li İmparatorluğu artık ömrünü nasıl geçirirdi? Cennetsel Yay İmparatorluğundan gelen Zhou Weiqing dışında tüm takım Fei Li İmparatorluğu vatandaşıydı ve ülkelerine olan sevgileri çok derindi, dolayısıyla böyle bir risk alamazlardı.

“Weiqing, stratejimizi ayarla o zaman. Yarınki mücadeleyi nasıl yürütelim?”

Zhou Weiqing birkaç günlük dinlenme sonrasında hemen hemen tamamen iyileşmişti. Çeyrek finallerden bir gün önceydi ve tüm takım Lin TianAo’nun odasında strateji için toplanmış durumdaydı.

Zhou Weiqing koltuğun kenarına oturmuştu, ‘suratsız’ bir ifadeyle humphlayarak şöyle dedi: “Plan falan yok, başınızın çaresine bakın!”

Onun üzgün suratına bakan takım kahkahalara boğuldu.

O gün arkadaşları tarafından kuşatılan Zhou Weiqing, tüm takım arkadaşlarına Cennetsel Cevher Adasına gittiklerinde birer Zong Aşaması Birleştirilmiş Ekipman Parşömeni Seti alma sözü vermek zorunda kalmıştı, bu da ona kalp krizi geçirtecek gibiydi.  

Sonuçta Zong Aşaması Birleştirilmiş Ekipman Parşömen Setleri çılgın fiyatlara satılıyordu, en sıradanları bile en az bir milyondu, kaliteli olanlarsa altı milyona ulaşıyordu! Bazıları on milyonu bile bulabilirdi! Gerçi Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Parşömenlerinden ucuzlardı tabii.

Zhou Weiqing’in yüz milyonu çok görünebilirdi, ama 6 tane Zong Aşaması Birleştirilmiş Ekipman Parşömeni Seti almak ona en az 20-30 milyona patlayacaktı!

Lin TianAo içten bir kahkaha atarak şöyle dedi: “Tamam, Weiqing, bırak poz yapmayı. Hadi planlamaya başlayalım. ”

Zhou Weiqing depresif, hor kullanılmış bir bakış attı: “Siz… siz çok zalimsiniz! Onlarca milyon altın! Sıradan Fiziksel ya da Elementsel Cevher Ustaları olsaydı o paraya koca bir Bölüğe Birleştirilmiş Ekipman veya Yetenek Depolama sağlayabilirdim!”

Takım bir kez daha kahkahalara boğuldu.

Gerçek şu ki Zhou Weiqing bu işe gönüllü olmasaydı kimse onu zorlayamazdı. Ama bu küçük kerata kolaylıkla kabul etmiş, sonra da böyle mutsuz pozlara girmişti; takımın bu kadar eğlenmesine şaşmamak gerekti.

Küçük Dört sırıtarak şöyle dedi: “Weiqing, gösteriş yapmayı bırak, acele et de stratejimizi belirle, alt tarafı Kalise İmparatorluğu değil mi karşımızdaki? Biz Dan Dun Mücadele Takımını bile yendik, onlardan nasıl korkabiliriz? En iyimizi gösterirsek kesinlikle kazanırız; bu noktaya kadar geldik, artık koşmayı kesemeyiz!”

Ayyaş Bao onaylayarak başını salladı: “Cidden Weiqing. Bu kez benim ve Xiao Yan’ın dövüşmesine izin vermek zorundasın. ZhongTian Şehrine girdiğimizden beri hiç görünmedik… bize çok cömert davranmış olduğun için bu mücadelede dinlenebilirsin! Harcayacak çok enerjimiz var!”

Zhou Weiqing rol yapmayı bırakıp kocaman sırıtarak cevap verdi: “Harcayacak çok enerjiniz mi var? O iş kolay! İki çıtır buldunuz mu tamamdır. Mmm, ama beni de götürmeseniz iyi olur! Zorlasanız bile gelmem, inanılmaz bir şekilde sadık ve dürüst bir erkeğimdir.”

Ayyaş Bao alaycı bir ‘bah’ sesinden sonra cevap verdi: “Sen misin sadık ve dürüst? Bu iki kelimeyi aşağılama, tamam mı? O masum suratla Küçük Şeytan Shen’in her yerine dokunan kimdi… senin yüzünden Dan Dun Mücadele Takımı hepimizle ölümüne kapışmak üzere değil miydi? Gördüğüm kadarıyla karşında bir kadın varken affetmiyorsun. Senin kitabına göre iki şeye ihtiyaç var. Nefes alsın, kadın olsun!”

Ayyaş Bao’nun sözlerini duyan Karga hızlıca atılarak lafa girdi: “Mevzu böyleyse, Weiqing, bizim Altın Karga Kabilemiz kesinlikle seni tatmin edecektir. Turnuvadan sonra benimle eve dönmeye ne dersin?”

Zhou Weiqing yüz ifadesini değiştirerek ciddi bir ifadeyle şöyle dedi: “Strateji zamanı geldi arkadaşlar. Ayyaş Bao, senin ilk mücadelede görünmene gerek olmadığını düşünüyorum, sen bizim gizli kozumuzsun, senin gücünü yarı finallere kadar saklamalıyız. Karga, sen ne diyorsun?”

Karga hazır bir şekilde hızlıca lafa girdi: “Eh, Altın Karga Kabilesine gelmek senin kararın olmalı, tabii ki seni zorlamayacağım.” Bu sözlerden sonra kikirdeyerek Zhou Weiqing’in omzunu kardeşçe bir tavırla tokatladı.

Acınası bir ifade takınma sıradı Ayyaş Bao’daydı.

Takım yine kahkahalar eşliğinde şakalaşmakla meşgulken kapının çalınışı bu ortamı dağıttı.

Sesi duyanların yüz ifadesi değişmişti. Birlikte olmalarına ve eğlenmelerine rağmen hisleri aktifti. Ancak buna rağmen, en güçlüleri olan Lin TianAo bile birinin yaklaştığını fark etmemişti. Gelen kişinin kendilerinden yüksek yetişimli olduğuna hiç şüphe yoktu.

Lin TianAo’nun sinyaliyle herkes sessizleşti. Ardından arkasını döndü ve kapıyı açtı.

Kapıda duran kişi siyah elbisesinin içindeki Küçük Cadı’ydı. Takımın kalanını görerek utangaç bir gülümsemeyle  “Merhaba millet.” dedi

Gelenin o olduğunu gören Fei Li Mücadele Takımı üyelerinin yüzleri soğuklaştı, özellikle de Ayyaş Bao ve Xiao Yan’ın. O olmasaydı bu kadar yaralanıp ön ısınmaları hiç mücadele etmeden tamamlamayacaklardı.

Zhou Weiqing kaşlarını kaldırarak sordu: “Neden burdasın? Bizi mi gözetleyeceksin?”

Wu Yuehan (Küçük Cadı) sinirli bir şekilde cevap verdi: “Sizin gözünüzde o kadar mı kötüyüm?” Acınası tavrına bir de insana dokunan güzelliği eklenince kalplerdeki öfkeyi biraz yumuşatmayı başarmıştı.

Wu Yuehan devam etti: “Hatırlatayım, ben olmasaydım o kadar kolay iyileşemezdin. Buraya sizi gözetlemeye değil, sizinle bir şey konuşmaya geldim. İçeri girebilir miyim?” Bunu söylerken işaret parmağını ısırarak aşırı sevimli bir resim çizmişti.

Lin TianAo içeriye girmesini işaret etti. Tüm Fei Li Mücadele Takımı üyeleri orada hazır ve nazır haldeydi. Yani Küçük Cadı bir şey yapmayı denese bile başarılı olamazdı. Sonuçta ona karşı gardları alınmıştı.

Wu Yuehan odaya girip cesur bir şekilde Zhou Weiqing’in yanına oturdu. Önündeki kupayı işaret ederek tatlı bir şekilde “Senin bardağın mı?” diye sordu.

Zhou Weiqing bilinçsizce kafasını sallayarak onayladı. Wu Yuehan, diğerlerinin bakışlarını hiç hissetmemiş gibi bardağı kaldırarak çok doğal bir şekilde içti ve geri koydu. Gözlerini Zhou Weiqing’in diğer yanında kışkırtıcı bakışlarla oturmakta olan Şişman Kedi'ye dikmişti.

Kızın kırmızı dudaklarını yaladığını gören Fei Li Mücadele Takımı üyeleri, tabii ki Zhou Weiqing de dahil olmak üzere, ağızlarının kuruduğunu hissetmişti. Kız fazlasıyla baştan çıkarıcıydı.

Zhou Weiqing kıza yandan bakıyordu, ama hala ayakta olduğu için, açısı gereği… çok fazla görünmüyor… ama mükemmel gibi…… *Gulp* Yüz ifadesini kontrol etmeye çalışarak şöyle dedi: “Uhh, Küçük Cadı, neden burdasın peki? Lafı dolandırmadan söyle.”

Küçük Cadı masum bir şekilde bakarak “Bana böyle bakmanıza gerek yok, utanacağım şimdi. Gerçekten kötü bir niyetle gelmedim.” dedi.

Zhou Weiqing sırıtarak şöyle dedi: “Heh… Kura sonuçlarını öğrenmiş olmalısın, çeyrek finalde takımlarımız karşılaşacak. Daha önce bize pusu kurup arkadaşlarımı yaralamamış olsaydın bile şimdi rakip olacaktık. Böyle bir zamanda bizi bulman nasıl endişe verici olmaz? Cennetsel Şeytan Tarikatının Cennetsel Cevher Adasına girmeyi gerçekten istediğini biliyorum, Kalise İmparatorluğunu öylece teslim oldurmayacaksınız, değil mi? Yani direkt olarak konuya girelim, senin iyi haberler getirdiğine cidden inanmıyorum.”

Wu Yuehan önce dudaklarını büzdü, sonra da tatlı bir şekilde kikirdedi. “Seni küçük kerata, aslında doğru tahmin ettin. Sana Kalise İmparatorluğu teslim olacak ve takımınız hiç dövüşmeden ilk dörde girecek desem ne dersin?”

Kızın bu sözleri tüm Fei Li Mücadele Takımını afallatmıştı. Ancak çabucak sakinleştiler ve lafa giren Lin TianAo oldu: “Bu dünyada bedavaya yemek yok… Bayan Wu, bizi test etmeye falan mı çalışıyorsunuz?”

Wu Yuehan hafifçe gülümseyerek başını salladı ve şöyle dedi: “Sırf sizi test etmek için o kadar çaba sarf edip buraya gelir miyim sizce? Dan Dun Mücadele Takımıyla olan maçınızda gücünüzü sergilediniz zaten. Ama en önemli şey stratejidir. Eğer işleri ciddiye alırsak inanıyorum ki takımlarımız birbirine çok yakın hale gelir ve bu durumda her şey olabilir. Sizi test etmeme gerek yok!”

#Yine çok eğlendim yaa, canım takım! Turnuva bittikten sonra bu insanları özleyeceğim.
Ve Küçük Cadı hiç mücadele etmeden çekilirim diyor, peki sizce ne isteyecek?
Öğrenmek için okumaya devam!