Çevirmen : Clumsy 

Fei Li Mücadele Takımı bu mücadeleyi kazanabilirse ilk sekize kendi gruplarının bir numarası olarak girebilecekti.

Bu durumda çeyrek finallerde karşı takımların ikincisiyle karşılaşacaklardı. Başka bir deyişle, bu kritik maç ilk dördü belirleyecekti, bunu kazandıkları takdirde başka bir çekirdek takımla yüzleşmeden ilk dörde girebilirlerdi!

Zhou Weiqing takım arkadaşlarını bu analizle yönlendirmişti. Bu inanılmaz riskli bir plandı, hatta pervasızca da denilebilirdi. Ama hiç şüphesiz ki ilk dörde girmeleri için en uygun yol buydu. Dan Dun Mücadele Takımını yenme şansları, çeyrek finallerde diğer çekirdekleri yenme şanslarından yüksekti; biri yüzde otuz diğeri yüzde yirmi ihtimal olsa da aradaki yüzde on onlar için çok şey ifade ediyordu.

Bu yüzden bu mücadele onların ilk dörde girebilmelerinin önündeki en önemli basamaktı. Hepsi Dan Dun Mücadele Takımına karşı ellerinden gelenen en iyisini yapacaktı, iyi ya da kötü, nasıl bir sonuç elde ederlerse etsinler, ön ısınmalarda bir çekirdek takıma karşı mücadele ederek tarih yazacaklardı.

…

Bugünkü hava durumu pek iyi değildi, kara bulutlar gökyüzünde toplanıyor, her an bir fırtına patlayabilir izlenimi veriyordu. Ancak bu mücadelecilerin de seyircinin de ruhunu kıramazdı. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen ZhongTian Plazası insan deryasıyla kaplıydı.

Sonuçta ön ısınmaların son günüydü, yani halkın görebileceği son mücadeleler yaşanacak, son bahisler oynanacaktı. Final günü olduğu için birebir mücadelelerden ilk sekiz sıralamasına kadar türlü türlü bahis ayarlanmıştı. Tabii ki tüm bahisleri ayarlayan bizzat ZhongTian hükümetiydi.

İnsanların bahisten para kırma şansının olduğu son gün bugündü.

Bu yüzden de kalabalığın ihtiyaçlarını karşılamak adına birkaç bahis istasyonu daha açılmıştı.

…

Fei Li Mücadele Takımı Dinlenme Evinde ciddi bir atmosfer vardı, gerginlik ve heyecan karışımı ifadelerle sıralarını beklemekteydiler.

Zhou Weiqing dışında herkes oturuyordu.

“Weiqing, mücadelelerimizi ayarlamanı bekliyoruz.” dedi Lin TianAo ciddi bir şekilde.

Bugünden önce hiçbiri Zhou Weiqing’in bugünkü stratejisini sorgulamamıştı. Bai Da Mücadele Takımı galibiyetinden sonra ona olan güvenleri çok sağlamdı.

Zhou Weiqing başını sallayarak konuşmaya başladı: “Dan Dun Mücadele Takımıyla mücadelemiz kesinlikle kritik olacak, büyük bir kumar oynuyoruz. Onları yenmek için hepimiz ağır bedeller ödemek zorunda kalabiliriz. Bu yüzden aynı seçimleri tekrarlayamayız. Beş mücadele geçireceksek altı tanemiz dövüşmek zorunda.”

“İki takımın mutlak gücünü kıyaslarsak Dan Dun Mücadele Takımının bizden koca bir seviye yukarıda olduğu kesin. Onları yenebilmemiz için sürpriz faktörünü kullanmalı ve onlar tepki veremeden önce kazanmalıyız. Onlara karşı koyduğumuzda afallayacaklar ve tahminlerime göre ilk turda bizi denemek için ortalama bir üye gönderecekler. Tabii ki bana kalırsa bu ilk mücadeleyi kazanmak için büyük bir fırsat ve ne pahasına olursa olsun garantiye almamız gerek. Lider, ilk mücadeleyi sana bırakıyorum.”

Kimse Zhou Weiqing’in ilk turda takımın en güçlü üyesini ve dayanak noktasını çıkarmasını beklemiyordu ve herkes çok şaşırmıştı.

Zhou Weiqing ciddi bir şekilde konuşmayı sürdürdü: “Beş mücadelenin üçünü alan kazanacak, bu bir sayı oyunu, her galibiyet aşırı önemli. En güçlü üyemizle onların göreceli olarak zayıf üyesini karşılaştırırsak bu, ilk mücadeleyi kazanma ihtimalimizi arttırır. Bunu yaparsak ikinci turda daha ciddi olup eşitlenmek isteyecekler. Küçük Dört, ikinci mücadeleye sen çıkacaksın. Ama galibiyet için canını tehlikeye atacak şeyler yapma, sakın yaralanma. İlk sekize girdiğimizde sana ihtiyacım olacak.”

Küçük Dört acı bir gülümsemeyle şöyle dedi: “Anlaşılan bu turda Ye Paopao’nun görevini alıp kaybedeceğim…”

Zhou Weiqing içten bir kahkaha attı: “Bu galibiyetimiz için yapılması gereken bir fedakarlık. İkinci turda gücünü fazla göstermemeye çalış. Hem gücünü ileriye saklamanı istiyorum, hem de Dan Dun Mücadele Takımının Liderimiz dışında güçlü bir üyemiz olmadığını sanmasını istiyorum.”

Küçük Dört başını sallayarak onayladı: “Anladım. Lider onlara güzel bir saldırı yapacak, ben de sonrasında kafalarını karıştıracağım.”

Zhou Weiqing onayladı. “Aynen öyle. Üçüncü tur 2ye2 olacak. Onu da kesinlikle kazanmalıyız.”

Bunu duyan Ayyaş Bao şöyle demeden edemedi: “Weiqing, bu doğru gelmiyor. Toplam gücümüz onlardan azken 1e1i kazanamıyoruz, 2ye2de aradaki fark daha da açılacak. Onları nasıl yeneceğiz ki?”

Zhou Weiqing cevap verdi: “Bunu iyice düşünüp taşındım ve rakibin de senin gibi düşüneceğine karar verdim. Toplam güçleri bizden yüksek ve ikinci mücadeleyi kazanacaklar, dolayısıyla galibiyetlerine emin olacakları için 2ye2 de en güçsüz üyelerini gönderecekler. En güçlü üyeleri, yani muhtemelen liderleri ise dayanak noktası olarak son iki mücadeleden birine kalacak. Bizim takımımızda lider dışındaki en güçlü iki üyeyse sen ve Xiao Yan. 2ye 2 maçta sizin çıkmanızı istiyorum. İkiniz Cennetsel Cevher Akademisinde birlikte çalıştınız, daha önce görülmediğiniz için de size dair bir fikirleri yok. Bu mücadelede ne pahasına olursa olsun, bir kez daha Yaşamın Alevlerini kullanmanız gerekse bile kazanmanızı istiyorum.”

Xiao Yan ve Ayyaş Bao birbirlerine bakarak başlarını salladılar. Daha önce hiçbir mücadeleye katılmadıkları, özellikle de Bai Da Mücadele Takımıyla yüzleşemedikleri için çok hevesliydiler. Günler süren dinlenme sayesinde bedenleri de tamamen iyileşmiş, tam forma kavuşmuştu. Gün, onların parlama günüydü.

Zhou Weiqing devam etti: “Her şey planlarıma uygun giderse ilk üç mücadelenin ikisini kazanırız ve iyi bir avantaj elde ederiz. Son iki mücadelenin hangisine liderin çıkacağından emin değilim. Ama o mücadelelere Karga ve ben çıkacağız. Birimiz kazandığı sürece seriyi de kazanmış olacağız.”

Zhou Weiqing bu sözlerden sonra duraksadı. Elini kaldırıp yumruk haline getirdi ve göğsüne koyarak devam etti: “Hepinizin bildiği gibi başarı şansımız çok az. Sürpriz faktörüne, tüm planlarımıza, stratejilerimize rağmen böyle güçlü bir rakibi indirmek kolay olmayacak. Ama bu ilk dörde girmek için en büyük şansımız, bu şansı sonuna dek kullanmamız gerekiyor. Lider, Küçük Dört , Ayyaş Bao, Xiao Yan, bunun Cennetsel Cevher Turnuvasındaki son şansınız olduğunu biliyorum. Herhangi bir pişmanlığa sahip olmak istemediğinizi de biliyorum.”

Zhou Weiqing bu şekilde konuşmasını sonlandırdı ve elini uzattı. Lin TianAo ve kalanlar da ellerini bu elin üzerine koydular, o anda moralleri tavan yapmıştı, kanları inanılmaz bir mücadele ruhuyla kaynıyordu.

Hakemin ilk mücadele başlıyor anonsuyla Turnuvanın son günü resmi olarak başladı. Fei Li Mücadele Takımı Dinlenme Evi ölümcül bir sessizliğe bürünmüştü, nefeslerini ve Cennetsel Enerjilerini ayarlayarak mümkün olan en iyi kondisyona ulaşmaya çalışıyorlardı.

Mücadeleye katılmayacak olan Ye Paopao ise haliyle aynı şeyi yapmıyor, sessizce kapıda durup mücadeleleri izliyor ve sıralarının gelmesini bekliyordu.  

Artık pek çok mücadele, anlamsızlaştığı için uzun sürmüyor, hızlıca sona eriyordu. Fei Li Mücadele Takımı ve Dan Dun Mücadele Takımı maçı bugünkü yedinci mücadeleydi, sıraları gelene dek iki saatin geçmesi gerekti.

“Vakit geldi.” Ye Paopao’nun ciddi sesi Dinlenme Evinde yankılanırken üyeler toparlanmaya başladı.  

Ardından hakem de kuvvetli bir şekilde anonsunu gerçekleştirdi: “Üçüncü Grup. Dan Dun Mücadele Takımı Fei Li Mücadele Takımına karşı. Taraflar, lütfen ilk üyenizi sahneye gönderin.”

Hakeme göre bu anons yalnızca formalite icabıydı. Sonuçta Fei Li Mücadele Takımı zaten ilk sekizdeki koltuğunu garantiye almıştı, yani Dan Dun Mücadele Takımıyla dövüşmelerine gerek yoktu. Kalise Mücadele Takımı da çoktan aynı şeyi yapmıştı, çekirdek takıma teslim olmuş ve hiç dövüşmeden ilk sekize girmişlerdi.  

Ama hakemin beklediği teslim oluş gerçekleşmedi. Bunun yerine Fei Li Mücadele Takımı Dinlenme Evinden salona doğru yavaş adımlarla yaklaşan iri, kaslı bir erkek görüldü.

Diğer tarafta da Dan Dun Mücadele Takımının bir üyesi ilerlemekteydi. Fei Li Mücadele Takımından bir üyenin sahneye gelmekte olduğunu gördüğündeyse afallamıştı. Şaşıran yalnızca hakem değildi, Dan Dun Mücadele Takımının hiçbir üyesi Fei Li’nin kendileriyle mücadele edeceğini beklemiyordu.

Lin TianAo’ya bakan hakem şaşkın bir şekilde sordu: “Dövüşmek mi istiyorsunuz?”

Lin TianAo ciddi bir şekilde yanıtladı: “Bu bizim Dan Dun Mücadele Takımıyla ayarlanmış maçımız, neden dövüşmeyelim ki?”

Lin TianAo’nun sesi derin ve toktu, sözleri seyirciye ulaşmamış olsa da diğer takımların üyeleri duyabilmişti. O anda aralarında bir tartışma başladı, hepsi sohbete girişmişti; bazıları Fei Li Mücadele Takımının yerlerini bilmemesine, bu anlamsız davranışına küçümseyerek bakmaktaydı.

“Siz Fei Li Mücadele Takımı kendinize fazla güveniyorsunuz ha? Bizim Dan Dun İmparatorluğumuzla mücadele etmeye cesaret mi ediyorsunuz?” Dan Dun Mücadele Takımının temsilcisi oldukça şaşırmış haldeydi, biraz da öfkeliydi, aşağılanmış hissediyordu.

Onun bu şekilde hissetmesi de çok normaldi. Sonuçta Cennetsel Cevher Turnuvasının başından beri ilk defa bir çekirdek takım bir ‘sıradan’ takım tarafından gerek olmadığı halde mücadeleye davet ediliyordu.

Lin TianAo pasif bir şekilde karşılık verdi: “Ben yalnızca Turnuvanın kurallarına uyuyorum, siz çekirdek takım olarak isterseniz mücadeleden vazgeçebilirsiniz?”

Dan Dun üyesi sinirliydi: “İyi, madem yerini bilmiyorsun ve çiğneyebileceğinden fazlasını ısırmak istiyorsun, biz de Dan Dun İmparatorluğu olarak sizi yok etmekten çekinmeyeceğiz.”

Hakem şu ana dek duruşunu düzeltmiş, ifadesini sakinleştirmişti.

Ciddi bir şekilde seslendi: “Taraflar, lütfen kendinizi tanıtın.”

“Fei Li Mücadele Takımı, Lin TianAo.”

“Dan Dun Mücadele Takımı, Lan Feng.”

“Mücadele başlasın.”

#Planlar çok iyi. Tamamen turnuvanın kaderini belirleyecek bir maç. Uzun uzun okuruz gibi geliyor. 
Şahsen ben çok heyecanlandım. Şu anda hiçbir şey yapamadan olanı biteni ağzı açık izleyecek Ye Paopao gibi hissediyorum. İnşallah yazar kardeşimiz takımımızın eksilmeyeceği bir senaryoyla gelmiştir. 
Neler olacağını görmek için okumaya devam! Mücadele başlasın!