Bölüm 82.2 : Evrim! Şeytani Değişim mi Zhou Weiqing mi? (2)

avatar
6726 11

Heavenly Jewel Change - Bölüm 82.2 : Evrim! Şeytani Değişim mi Zhou Weiqing mi? (2)


Çevirmen : Clumsy 

 

Lin TianAo’nun söylediği bir şey kesinlikle doğruydu. Zhou Weiqing’e yeterli vakit verilirse ve düzenli bir şekilde çalışabilirse, kesinlikle dünyayı sarsacaktı.  

 

Siyah ışık odayı doldurmaya devam ederken, Karanlığın Dokunuşu yayıldı. Oda büyük değildi ve Zhou Weiqing’in bedeninden yayılan dokunaçlar odanın her köşesine saçılmıştı.

 

Zhou Weiqing bununla oynuyor, zihinsel kontrolünü ve ruhunu kullanarak Karanlığın Dokunuşuna değişik şeyler yaptırmaya çalışıyordu. Aynı zamanda yeteneğin dayanıklılığını, esnekliğini, sertliğini tecrübe ediyordu.

 

Bu esnada karanlık Niteliğin Uzaysal veya Rüzgar Niteliklerinden farklılığını da hissetmeye başlamıştı.

 

Uzaysal Nitelik Yetenekleri, özellikle de Uzaysal Yırtık anlık bir kuvvet salınımı gerektiriyordu. Üç saniye geçerli olsa da anahtar nokta salındığı andaki kuvvetti.

 

Karanlık Nitelik ise oldukça farklıydı. Salındığı andan tükeneceği ana kadar süren kontrol en önemli şeydi.

 

İlk deneme Zhou Weiqing’i gerginleştirdi, kontrol edecek çok fazla dokunaç vardı. Hepsini kontrol edip farklı şeyler yaptırabilmek inanılmaz zordu, bu kontrolü sağlamak için Cennetsel Enerjisini ve Karanlık Niteliği çok işlevsel ve doğru bir şekilde yönlendirmeliydi.  

 

Sanki tüm beyni bir düzine parçaya ayrılmış gibiydi, Zhou Weiqing bu Yeteneğin gerçek zorluğunu hissetmişti. Bu kontrol seviyesi yalnızca Cennetsel Enerjisini değil ruhunu ve bilincini de yoğun miktarda tüketiyordu.  

 

İlk Karanlığın Dokunuşu sona erdiğinde Zhou Weiqing yenisini salmak için acele etmedi. Bunun yerine oturup tüm süreci gözden geçirdi, hislerinin ve tecrübelerinin üzerinden geçti, yorumunu yaptı.

 

Karanlığın Dokunuşunun ‘en iyi’ tarafıysa kullanıcısının hislerini arttırıyor, nadir görülen bir güçlendirme sağlıyor oluşuydu. Hislerin artışı sayesinde daha önceki yeteneklerin de gizemlerini çözebiliyor, her şeyi daha iyi hissediyor, anlıyor ve özümsüyordu.

 

Zhou Weiqing bu şekilde Karanlığın Dokunuşunu ardı ardına kullanarak sindirmeye başladı, her Karanlığın Dokunuşunda kavrayışı daha da artıyordu.

 

Zhou Weiqing bu kez yalnızca bir gün sonra eğitimini sonlandırdı. Daha suyunun yarısını bile tüketmemiş olsa da durmak zorunda kalmıştı – çünkü bayılmıştı.

 

Karanlığın Dokunuşunun zorlu kontrol süreci Zhou Weiqing’in ruhunu sömürmüş ve bilincini yitirmesine neden olmuştu. Üstelik daha önce bu bağlamda bir eğitim yapmamış olduğu için Yetenekleri Kontrol edebilmenin önemini bilmiyordu. Cennetsel Cevher Ustalarının çoğu ruhlarını ve bilinçlerini eğitmezdi; yetişim seviyelerini yavaşça ilerletmekle ilgilenirlerdi.

 

Karanlık Nitelik yetenekleri diğer yetenekler gibi bedeni ve fiziği etkilemiyor, daha çok ruhu tüketiyordu. Weiqing de şu ana dek ruhunu neredeyse tamamen tüketmiş haldeydi, aklı da otomatik bir koruma sağlayarak bedeni bayıltmıştı.

 

Zhou Weiqing’in kendisi bile bilinçsizce yeni bir yol açtığının farkına varmamıştı.

 

Bir Cennetsel Cevher Ustasının ruhu, yüzeysel olarak kritik bir karakteristiğe sahip olmazdı, yalnızca İlahi Nitelikli kişiler bunu önemserdi. Ancak gerçekte üç Aziz Nitelikten olan Ruh Niteliği nasıl faydasız olabilirdi ki?

 

Kişinin ruhu ve bilinci ne kadar güçlü olursa, Cennetsel Enerjisi, yetenekleri, hatta vücudu üzerindeki kontrolü bile o kadar güçlü olurdu. Kişi, aynı miktarda Cennetsel Enerjiye, aynı Yeteneğe, ama daha güçsüz ruha sahip olan bir kişi karşısında birkaç kat daha güçlü durabilirdi!

 

Zhou Weiqing bayılıp derin bir uykuya daldığında, Şişman Kedi hızlıca gözlerini açtı. O anda bakışlarında bir gariplik, şaşkınlık taşıyordu.

 

Bunu nasıl yaptı? Şişman Kedi kendi kendine bunu düşünüyordu. Birkaç gün önce Zhou Weiqing ilk üç bin sağlamlaştırma eğitimine başladığında şaşırmıştı. Bin sağlamlaştırma eğitimi Cennetsel Cevher Ustaları tarafından bilinirdi, ancak pek kullanılmamasının bir sebebi vardı. Kimse bırakın Zhou Weiqing gibi üç bini, bin kez bile kolay kolay tamamlamazdı!  

 

Beş Aziz Arazinin üyeleri bile bin sağlamlaştırma tekniğini duyunca kafalarını sallardı. Bu metot kişinin zindeliğine, yaşam gücüne çok zarar verirdi, tamamlanana dek ciddi ve kalıcı hasarlar oluşturabilirdi. Bu nedenle çok fazla faydası olsa da kötü olasılıklar insanların bu tekniği kullanmasının önüne geçiyordu.  

 

Cennetsel Cevher Ustalarının çoğu böyle ekstrem bir metot yerine daha geniş bir sürede Yeteneklerinin pratiğini yapmayı seçerdi.

 

Birkaç gün önce Şişman Kedi, Zhou Weiqing’in Uzaysal Yırtığı yaklaşık bir günde bin beş yüz kez tamamladığına şahit olmuş, her zerresiyle şaşırmıştı. Bunun ne kadar imkansız olduğunu, nasıl etkiler doğurması gerektiğini biliyordu. Ama uzun süredir Zhou Weiqing’in yanındaydı, onun yetişimi konusunda net bir fikir sahibiydi. Haliyle onun kendisi için mükemmel bir eğitim metodu bulduğunu fark etmişti.  

 

Gerçekler tam da düşündüğü gibiydi. Zhou Weiqing’in gelişmiş Uzaysal Yırtığı ve Gümüş İmparator Kanat Kesiği, önemli mücadelelerde galibiyeti sağlamasında büyük rol oynamıştı, ayrıca Cennetsel Enerjisinin yeni yetişim hızı da nefes kesiciydi.  

 

Şişman Kedi buna rağmen bir kez daha Zhou Weiqing yüzünden şok olmuştu. Kuvvetli hisleri sayesinde Zhou Weiqing’in ruhunun dengesiz bir akışa sahip olduğunu sezebiliyordu. Bu akışa çok aşinaydı; sonuçta kendisinin ana Niteliği ve odağı Ruh Niteliğiydi. Hiç şüphe yok ki Zhou Weiqing Karanlık Nitelikli Karanlığın Dokunuşunu Sağlamlaştırırken bir şekilde ruhunu ve bilincini de geliştirmeye başlamıştı!

 

Bu çocuk bir çeşit canavar mı yoksa inanılmaz bir dahi mi? Şişman Kedinin aklında dönen soru buydu. Zhou Weiqing güçlendikçe onun üzerindeki gücü ve kontrolü azalacaktı, ancak ona karşı bir öldürme isteği gütmüyordu, aksine garip bir şekilde mutlu olmuştu. Bu noktada Zhou Weiqing tarafından defalarca ‘zorbalığa uğramış’ olduğunu bile unutmuş gibiydi.

 

Belirsiz bir süre geçtikten sonra Zhou Weiqing yavaşça, garip hisler eşliğinde derin uykusundan uyanmaya başladı.

 

Hissettiği ilk şey soğukluktu; tüm bedeni buz gibiydi ve bu soğukluk içinden yayılıyordu. Sanki tüm bedeni bir buz küpüydü ve teninden dünyaya etki ediyordu.

 

Böyle bir soğukluk kesinlikle dışardan kaynaklanıyor olamazdı. Zhou Weiqing uyandığı anda kontrolsüzce titremeye başladı, dişleri gürültülü bir şekilde birbirine çarpıyordu.

 

Ne oluyor? Bana neler oluyor? Zhou Weiqing şaşkındı, hisleri tamamen canlandığında bedeninin kontrolünü yitirdiğini fark etti.  

 

Kendisini inceleyen Zhou Weiqing herhangi bir Cennetsel Enerji izi hissedemediğini fark etti. O anda cehennemi tatmış gibi oldu.

 

Yetişim Sapması!

 

Zhou Weiqing’in şu anki haline dair yürütebildiği tek fikir bu oldu, ama bu da mantıklı değildi. Bu eğitim esnasında yetişim sapmasına gireceğine inanmak istemiyordu, ama buna inanmaktan başka çaresi yoktu.

 

Yetişim sapmasına tam olarak nasıl girdiğini sorgulayacak vakti ya da durumu yoktu, buz gibi soğuk düşüncelerini işgal ediyor, onu garip, boş bir fikirsizliğe sürüklüyordu.

 

Tüm bedeni, kasları, meridyenleri, iç organları, hepsi donmuş gibiydi, hissettiği yoğun acı daha önce Ölüm Akapunktur Noktalarını aşışında yaşadıklarından çok daha fazlaydı; ama bunun da imkansız olduğunu düşünüyordu.

 

Boş bir histi, nefesi bedeninden zorla çıkıyor gibiydi. Koca bir buz yığınına dönüşecek gibi hissediyordu.

 

Zhou Weiqing neredeyse kemiklerinin çatlama seslerini duyacak haldeydi. Ne yazık ki zihni garip bir şekilde uyanıktı, acının yoğunluğu onu Cehennem Laneti tarafından hisleri arttırılmış gibi bir eziyete maruz bırakıyordu.

 

Zhou Weiqing uyandığında Şişman Kedi de yerinden kalkmıştı.

 

Mor gözleri tamamen açık bir şekilde Zhou Weiqing’i derinlemesine inceledi, o anda gözlerinde bir hoşnutluk ifadesi belirdi. Bedenini silkeledi ve üç metrelik formuna geçti.  

 

Zhou Weiqing’e dokunmadı, ama onun bedenindeki değişiklikleri izlerken gözlerindeki mutlulukla, orada sessizce duruyordu.

 

Şişman Kedinin gözlerindeki Zhou Weiqing tamamen gri bir renk almıştı. Sahiden de saçından tenine, gözlerine, tırnaklarına, tamamen griydi!

 

Kalın bir Şeytani Aura katmanı her yerini sarmıştı. Şişman Kedi ona kendi gözleriyle bakıyor olmasaydı böyle bir şeye inanamayacaktı.

 

Eğer orada Lin TianAo ya da başka bir takım üyesi olsaydı, ne olup bittiğini asla anlayamazdı. Hatta Cennetsel Şeytan Tarikatından, Büyük Aziz Arazilerin birinden gelen Küçük Cadı bile bu yaşanan şeyi tanıyamayabilirdi. Ama Şişman Kedi farklıydı. Tek bir bakışla Zhou Weiqing’in ne yaşadığını anlayabilmişti, çünkü kısa bir süre önce aynı şeyi kendisi de yaşamıştı!  

 

Evrim geçiriyordu! Zhou Weiqing resmen evrim geçiriyordu!

 

Şişman Kedi gerçekten de Zhou Weiqing’in bir Cennetsel Canavar gibi evrim geçirişine tanık oluyordu.

 

Zhou Weiqing gibi bir insanın nasıl evrim geçirdiğini anlayamıyor olsa da bunun ucunun kendisine de dokunacağının farkındaydı. Nasıl kendisinin evrimi Zhou Weiqing’e büyük katkı sağladıysa, Weiqing’in evrimi de kendisinin işine yarayacaktı.

 

Ancak kafasını karıştıran bir şey vardı, o da aynı evrimleşme sürecinden geçen Zhou Weiqing’in, Cennetsel Canavarları çeken aurayı yaymıyor oluşuydu.  

 

#Böyle bir şey beklemiyordum. Başlığı okuyunca seviye atlar ne bileyim Şeytani Değişime girer falan diye düşünmüştüm. Ama bir Cennetsel Canavar gibi evrim geçirme kısmı şaşırttı. Gerçi çok güçlü bir Cennetsel Canavarın özünü yuttuğunu biliyoruz, Şeytani Sağ Bacağını bazen o Canavarın kuyruğu gibi falan kullandığını da okumuştuk. Acaba tamamen dönüşebileceği bir gün falan gelebilir mi?
Neyse teorileri bırakıp gerçeğe dönelim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

# Ufak bir hatırlatma da eklemek istedim.
Aziz Nitelikler : Zaman, İlahi/Kutsal, Ruh/Ruhsal.    - Şeytani de bunlardan sayılabilir.
Üstün Nitelikler : Hayat, Karanlık, Uzaysal, Işık
Normal Nitelikler : Su, Ateş, Toprak, Rüzgar, Yıldırım






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44223 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr