Çevirmen : Clumsy 

Zhou Weiqing meraklı bir şekilde sordu: “Gizli Sanatlar Ateş Savaşçısı da ne?”

Xiao Yan ciddi bir şekilde açıkladı: “Basitçe Gizli Sanatlar Ateş Savaşçısı olmak için hem Ateş hem Kuvvet Nitelikli Cennetsel Cevher Ustası olmak gerekir. Yetişim esnasında tüm Fiziksel Cevherler Kuvvet tipli Ekipmanlarla Birleştirilir. Elementsel Cevherlere de aynı Yetenek Depolanır – Alev Gücü Patlaması. Bu Alev Gücü Patlaması Yeteneği aslında oldukça basit bir yetenektir, kişinin saldırılarının patlayıcılığını arttırır.”

“Bu yetenek yalnızca üç yıldızlı olsa da kuvveti oldukça iyi bir miktarda arttırır. Üstelik Gizli Sanatlar Ateş Savaşçısı bu yeteneği peş peşe depoladıkça etkisi artar, Patronun Birleşim Seti Kalkanı kadar olmasa da neredeyse dehşete düşürücü bir kuvvet sağlar. Tabii ki bu yetişim yöntemiyle 9 Cevherin üzerine çıkmak neredeyse imkansızdır. Yani bu çocuk gelecekte en fazla Üst Seviye Zong Aşamasına ulaşabilir. Bu yüzden üstün yetenekli hiç kimse bu ekstrem yetişim metodunu seçmez. Ama düşük seviyelerdeyken rakiplere karşı büyük bir avantaj sağlanır, özellikle de böyle savaş alanlarında kişi neredeyse durdurulamaz hale gelir.”

“Söylentilere göre birkaç yüz yıl önce Gizli Sanatlar Ateş Savaşçılarından oluşan bir ordu varmış, hepsi de Üst Seviye Zong Aşamasıymış. Yüz kişi olsalar bile savaş alanında yenilmez haldelermiş. Cennetsel Kral Aşaması güçler bile onlarla yüzleşmek istemezmiş. Bu Gizli Sanatlar Ateş Savaşçısı Xu Chuan’ın ise ne kadar uzmanlaştığını bilmiyoruz, ama fazla endişelenmemize gerek yok; sonuçta Gizli Sanatlar Ateş Savaşçılarının gerçek gücü ancak Zong Aşamasına ulaştıklarında kendisini gösterir.”

Xiao Yan’ın açıklamasını dinleyen Zhou Weiqing’in bu gizli sanatlara olan ilgisi kesinlikle kabarmıştı. Bu sözde gizli sanatlar aslında Birleştirilmiş Ekipmanlar ve Depolanmış Yeteneklere dayalıydı. Ateşin patlayıcı gücünü Kuvvet Niteliğiyle birleştirmişlerdi…

Başka bir deyişle Fiziksel ve Elementsel Cevherlerini aynı yönde güçlendirmişlerdi. Bu Nihai Çeviklikli Shangguan Bing’er gibi Nihai Cennetsel Cevher Ustalarının da faydalandığı bir yöntemdi.

Zhou Weiqing bir Birleştirilmiş Ekipman Ustasıydı ve bu Gizli Sanatlar Ateş Savaşçılarını duymak onun zihninde bir kapı açmış, ona düşünecek yeni bir malzeme çıkmıştı. Tabii ki bu düşünce kendisi için değil, takım arkadaşları ve Takipçileri içindi. Onlar Cennetsel Cevher dünyasına yeni girmiş sayılırlardı ve hala seviyeleri düşüktü, böyle bir birleşimle şekillenebilirlerdi!

Bu aşamada, sahnedeki mücadele doruğuna ulaşmaktaydı.

Bir Gizli Sanatlar Ateş Savaşçısı olan Xu Chuan’ın gücü Karga’dan aşağı kalır değildi. Her çarpışmada şok dalgalarıyla plazayı sarsarken sahnenin de titremesine neden oluyordu.

Karga’nın yüzü sakindi, ellerindeki baltalar tüm gücüyle Xu Chuan’ın çekiçleriyle buluşuyordu.

Böyle güçlerin çarpışması seyirciyi kesinlikle memnun etmişti, dalgalar halinde tezahüratlar yayılıyordu. İlk mücadeleye kıyasla bu mücadele herkesin kanlarını alevlendirmiş, ruhlarını canlandırmıştı.

Dinlenme evinde Zhou Weiqing, Lin TianAo ve takımın kalanı gülümsemekteydi. Büyük bir sürpriz çıkmazsa kızın kazanacağına eminlerdi.

Xu Chuan’ın gizli sanatları gücünü dehşet verici seviyelere taşıyabilecek olsa bile sonuçta bu güçlendirmeler onun Birleştirilmiş Ekipmanlarından ve Depolanmış Yeteneklerinden gelecekti.

Diğer taraftan Karga yalnızca Cennetsel Enerjisiyle kendisini güçlendiriyordu, gücünün kaynağı Altın Karga Kabilesinin mirasıydı. Birleştirilmiş Ekipman veya Depolanmış Yetenek bile kullanmıyordu!

Yani denk bir mücadele gibi gözükse de Cennetsel Enerji kullanımı olarak arada büyük bir fark vardı. Xu Chuan eninde sonunda yorulacaktı, Kargaysa daha küçük yetişim seviyesinde olmasına rağmen daha çok dayanacaktı… ve sonrasında galibin kim olacağı konusunda hiç şüphe yoktu.

Xu Chuan sürekli havadaydı ve yer çekimine direniyordu. Yeteneği olan herhangi biri Karga’nın onun aşağı inmesine izin vermediğini, kontrolü elinde tuttuğunu anlayabilirdi.

İnsanların güçleri fiziklerinden gelirdi ve toprağa bağlı olurdu. Kişi ancak yerdeyken bağlantıyı aktif tutup gücünü en iyi şekilde kullanabilirdi. Ve Karga dövüş yetenekleri sayesinde Xu Chuan’ı havada tutuyor, ona yavaşlayıp toparlanma fırsatı vermiyordu; rakibinin tek şansıysa aralıksız saldırılar gerçekleştirmek oluyordu.

Karga bunu mümkün olduğunca uzatmaya niyetliydi.

Xu Chuan da doğal olarak durumu anlamıştı. Ne yazık ki Karga’nın gücü fazla korkunçtu, kız baltaları kullanmadaki başarısıyla avantajı bir kez eline aldığında rakibi bu durumdan çıkma fırsatı bulamamıştı.

Xu Chuan daha önce Karga’nın mücadelelerini izlemişti, kızın çok güçlü olduğunu biliyordu, ama kendisinin de ona denk olduğunu düşünmüştü. Ancak şimdi şahsi olarak dövüşürken hatasının farkına vardı. Orada dikilen Karga, kıpırdatılamaz bir dağ izlenimi veriyordu. Xu Chuan’ın bedeni her darbede afallıyor, kolları yavaşça kontrolünü yitiriyordu.

Karga – 300 kilo ağırlıklı, 700 kiloluk efsanevi baltaları olan kız.

Bu birleşimin ne kadar saf bir gücü olduğunu ancak bizzat karşılaşan biri tarif edebilirdi. Bu kesinlikle insani değildi.

Saf kuvvetlerin karşılaşması Xu Chuan gibi bir Gizli Sanatlar Ateş Savaşçısının enerjisini yoğun miktarda tüketirdi. Sonuçta 4-Cevherli yetişim seviyesindeydi ve gizli sanatlarını maksimum kapasitede kullanamıyordu. Enerjisinin düzenli şekilde azaldığını hissedince endişelenmeye başlamıştı.

Bir sonraki çarpışmada Xu Chuan’ın havadaki bedeni geriye sıçradı, ani bir bağırış eşliğinde bedeninde yeniden alevler oluşturdu, yeni doğan alevler turuncuya dönmüştü. Aurası da bu değişime ayak uydurdu.

Garip bir şekilde Karga’ya yeniden saldırmadan önce havada bir saniye bekledi.

Bu kez belirgin şekilde yavaşlamıştı, ama ellerinde turuncu alevlerle parlayan çekiçler insanın ruhuna işleyen bir dehşet saçıyordu.

Fei Li Mücadele Takımı üyeleri galip geleceklerinden ne kadar eminlerse, Bai Da Mücadele Takımı da o kadar emindi. Xu Chuan galibiyet uğruna kendini feda etmekten çekinmiyordu.

Fei Li Mücadele Takımı Dinlenme Evindekiler bu manzara karşısında aniden ayağa kalktı. Xu Chuan’ın kullandığı yeteneğe çok aşinaydılar… bu Xiao Yan’ın daha önce Küçük Cadı’ya karşı kullandığı yetenekti – Yaşamın Alevleri!

Xu Chuan galip gelebilmek için Cennetsel Enerjisini tüketmeden önce Yaşamın Alevlerini kullanmayı seçmişti.

Fei Li Mücadele Takımının üyeleri yumruklarını sıktı, gözleri endişe dolmuştu. Karga’nın gücünün ve defansının kalitesini bilseler de Yaşamın Alevlerini kullanan Xu Chuan’a karşı direnebilecek miydi ki?

Ancak bir an sonra herkesin donakalmasına neden olacak inanılmaz bir sahne yaşandı.

*Swooosh* Karga hiçbir uyarı olmadan bir anda bir düzine kadar geriye sıçramış ve baltalarını koruyucu bir şekilde önüne almıştı. Kimse bunu ne zaman ve nasıl yaptığını bilmiyordu, yalnızca Fei Li Mücadele Takımı üyeleri, durdukları noktanın ayrıcalığı sayesinde, Karga’nın bir şekilde Birleştirilmiş Ekipman Zincirini sahnenin köşesine bağlamış olduğunu görebilmişti. Zinciri sayesinde böyle ani bir hamle yapabilmiş haldeydi.

*BANG*

Ne yazık ki… Xu Chuan’ın uğruna canını riske ettiği darbe boş zemine ulaştı. Bir meteorun elmasa çarpması gibi bir sahne yaşanmıştı, parçacıklar ve tozlar büyük patlama eşliğinde havaya sıçradı, sahne öfkeli bir volkana dönmüştü. Hava temizlendiğindeyse sahnenin merkezinde yirmi yard çaplı iri bir krater görüldü, atmosferin kendisi bile turuncu-kırmızı bir hale bürünmüş, ısınmıştı.

Patlama fazla vahşiydi, şok dalgaları hala plazada yankılanıyordu, neredeyse Dinlenme Evlerini parçalayacaklardı.

Xu Chuan yalnızca 4-Cevherli olsa da Yaşamın Alevleriyle güçlendirdiği bu saldırıyı 6-Cevherli bir Cennetsel Cevher Ustası bile kaldıramazdı.

Birkaç nefes alış süresi geçince ortamdaki yoğun ısı dağıldı, ancak hava hala tozluydu. Bu noktada yeni bir kırmızı ışık *wuuu* sesi eşliğinde uçmaya başladı. “TESLİM OLUYORUZ!!” Lang Xie anında bağırmıştı. Ne yazık ki… artık çok geçti.

Karga’nın 350 kilo civarı Efsanevi Baltalarından biri havada dönmüş ve Xu Chuan’ın göğsüne saplanmıştı. Zaten Yaşamın Alevleri yüzünden yenik düşmüş olan Xu Chuan darbenin etkisiyle yere yığıldı.

Ağırlık ve Karga’nın gücünün birleşimi yaklaşık bin beş yüz kiloluk bir saldırı sağlamıştı, buna bir de baltanın keskinliğini ekleyebilirdiniz.

Xu Chuan’ın sıradan bir Cennetsel Cevher Ustası olduğuna değinmiyoruz bile; o Karga gibi Altın Karga Kabilesinin bir üyesi olsaydı, kalın teni ve kemikleri ona benzeseydi bile bu saldırıdan kurtulamazdı. Göğsü tamamen delinmiş ve lime lime olmuş, kaburga kemikleri, ciğerleri parçalara ayrılmıştı. Xu Chuan’ın hayatı bir çığlık bile atamadan sona ermişti.

Karga sahnenin öbür tarafında ayağa kalktı ve hakeme masum bir şekilde baktı: “Aiiii, çok hiddetliydi, daha dövüşebilir sanmıştım. Lider Lang Xie, onun daha önce teslim olmasını sağlamalıydın, bak, çok kötü hissediyorum… ahh… bir hayat böylece uçup gitti. Bilerek yapmadım, ne yazık ki yenilgiyi kabul etme konusunda çok yavaş davrandınız.”

“Sen….!” Lang Xie gözlerinde alevlerle Karga’ya bakarken bir ağız dolusu kan tükürmek üzereydi. Diğer Bai Da Mücadele Takımı Üyeleri de aynı derecede öfkeliydi, Karga’ya atılmak üzerelerdi.

O anda ZhongTian Yetenek Depolama Sarayı görevlileri belirip Bai Da Takımı üyelerinin yollarını kesti.

Görevliler 6 setlik Cennetsel Cevherlerini gösterdiğinde, Bai Da Mücadele Takımı üyelerinin ne kadar kızgın olurlarsa olsunlar geri çekilmekten başka şansları kalmamıştı.

Sahnedeki hakem bile Xu Chuan’ın korkunç bedenine bakamıyordu. Karga cesede doğru yürüdü, baltasını çıkardı, kederli bir bakışla konuştu: “Aiii, seni öldürmek istememiştim… Neden Bai Da İmparatorluğunda doğmak zorundaydın ki? Gerçi kendine bir Gizli Sanatlar Ateş Savaşçısı dememeliydin; daha sırlarını doğru düzgün öğrenmeden sahnede oynamaya başlamıştın, ahh… benim ellerimde ölmen, çok da adaletsiz olmadı.”

Hakem Fei Li Mücadele Takımının galibiyetini ilan ettikten sonra Karga sahneden aşağı indi.

Böyle kanlı bir sahne tüm seyircileri sessizliğe boğmuştu. Heyecanlı bir mücadele bekledikleri doğruydu, ama iki imparatorluk arasında böylesine bir nefret olduğunu şimdi anlıyorlardı. Gerçekten de ölümüne bir mücadele olmuştu.

Görevliler bir kez daha sahneyi temizlerken Bai Da Mücadele Takımının gözleri kanlıydı. Kesin galibiyet bekliyorlarken Karga’nın Xu Chuan’ı öldürmüş olması; bu kesinlikle onları kızdırmıştı.

#İtiraf ediyorum bu bölümü açtığımda önce gidip sonunu okudum kim kazanmış diye. 
Kargaya büyük bir sempatim var ona bir şey olur mu diye korkmuştum.
Rakip çocuğun öldüğünü öğrenince de bölüme başladım ama tüh tüh vah vah ölecek çocuk az sonra diye mutsuz mutsuz çevirdim.
Yalnızca bir turnuvada öylece ölüvermesi üzdü. Karganın sözleri de acıttı. Öldürdü ama mutlu da olamadı, vicdanlı bir kız. Diğerleri yapsaydı çok daha mutlu mesut karşılarlardı gibime geliyor.
Neyse sustum, hadi sıradaki bölüme!