Çevirmen : Clumsy 

Şaşırtıcı bir şekilde, yalnızca Orta Seviye Birleştirilmiş Cevher Ustası olan Zhou Weiqing, hala dizaynı incelemekle meşguldü. Yüzündeki odaklanmış ve dalmış görünüşe bakılırsa, yakın zamanda bırakacak gibi de görünmüyordu.

Bu gencin ruhsal enerjisi benden çok olabilir mi? Yun Li gerçekten şoktaydı. Kendi ruhsal enerjisine olan güveni oldukça fazlaydı; sonuçta Büyükusta seviyesine ulaşmamış olsa da aradaki mesafe azdı. 16 yıllık Birleştirilmiş Ekipman Ustalığı deneyimi boşuna değildi.

Ne yazık ki, Zhou Weiqing’in bunca zaman boyunca Şişman Kediden yardım aldığını nerden bilecekti. Ancak Yun Li onu izlemeye başladıktan sonra, Zhou Weiqing zihnindeki soğukluğun aniden yok olduğunu hissetti ve dalgınlığı kayboldu.

“En?” Zhou Weiqing artık çevresindeki bulanıklığı seçip nerede olduğunu, ne yaptığını anlayabilecek hale gelmişti.

“Kardeş Zhou, nasıldı?” Yun Li onun kendine geldiğini görerek hemen sorusunu yöneltti.

Zhou Weiqing’in ifadesi takdir doluydu ve başparmağını kaldırarak yanıtladı: “Emsalsiz bir iş, eşi benzeri olmayan bir iş! Yanılmıyorsam bu bir Efsanevi Setin ilki olmalı, Çeviklik tipli Cennetsel Cevher Ustaları için.” Sahiden de Yun Li’nin elindeki dizayn, Yun Li ve Shangguan Bing’er gibi Çeviklik tipli Cennetsel Cevher Ustaları için oluşturulmuş bir Efsanevi Setin ilk parçasıydı.

Yun Li başını sallayarak onayladı: “Kardeş Zhou iyi incelemiş. Senin dizaynın da aynı şekilde emsalsiz! O da bir Efsanevi Setin ilk parçası! Gerçek bir çizim. Birleştirilmiş Ekipman Ustaları arasında, böyle Efsanevi Setlerin 10dan az olduğunu söyleyebilirim! Gerçekten de böyle bir şeyle karşılaşmayı beklemiyordum, Kardeş Zhou’nun benimle iddiaya girme konusunda bu kadar rahat olmasına şaşmamalı.”

Zhou Weiqing içten bir kahkaha atarak konuştu: “Gerçekten öyle! Şansım kötü. Ama ikimizin dizaynı da Efsanevi Setlerin ilk kısımları olduğuna göre, hangi Efsanevi Setin daha kaliteli olduğuna karar vermemiz gerek.”

Yun Li irkilerek sordu: “Nasıl kıyaslayacağız ki? Onları Birleştirmediğimiz sürece kıyaslama şansımız yok. Sonuçta farklı niteliklerdeler, ben hız avantajını öne sürebilirim, sen de güç avantajını öne sürebilirsin.”

Zhou Weiqing kafasını sallayarak cevap verdi: “Kastettiğim bu değil. Kardeş Yun Li’nin unuttuğu bir nokta var, miktar. Bir setin kalitesini belirlemenin bir yolu da miktardır. Bir Set ne kadar Parşömenden oluşuyorsa o kadar güçlüdür. Haksız mıyım?”

Yun Li’nin kalbini bir korku saldı ve konuştu: “Haklısın, sahiden de öyle. Ancak, Muhteşem Efsanevi Setler 9 parçadır … acaba seninki… farklı olabilir mi?”

Zhou Weiqing sırıtarak yanıtladı: “Heh heh… Kusura bakma.” Bunu söyledikten sonra elini Uzaysal Kolyesine atarak tüm setin dizaynlarını çıkardı ve koltuğa yerleştirdi.

Yun Li bakışlarını o noktaya çevirdiğinde şok içinde yutkundu. “O…On… On parça mı?”

Zhou Weiqing gurur dolu bir yüzle karşılık verdi: “Geçmişte Kurucu Öğretmenim bu Seti dizayn etmiş, ancak yaratmayı başaramamış, ruhunu aşırı dozda tükettiği için vefat etmiş. O saygılı bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustasıydı ve bu 10 parçalık Set de türünün tek örneği olabilir. Yaratması oldukça zor, ama aynı zamanda, Birleştirilmiş Ekipman Parşömeni Setlerinin de tepe noktası! Bu yüzden miktarı kıyaslayacaksak, korkarım ki galibiyet benim.”

Zhou Weiqing, Yun Li’nin de bir Muhteşem Birleştirilmiş Seti olduğunu gördüğünde bir anlığına donakalmıştı. Ancak sakinleşmesi kısa sürdü. Sonuçta Yun Li’ye karşı kaybetmeyecekti, en kötü senaryoyla son kısma geçerlerdi. Sakinleştikten sonra da, Huyan Aobo’nun ona geçmişte söylediklerini hatırlamıştı–  bu Efsanevi Set, yaratılması tamamlanamamış olsa da türünün tek örneğiydi! Bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustasının ruhu ve kanıyla yapılmıştı ve hiç duyulmamış bir şekilde on parçaydı.

Efsanevi Setler, Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustaları tarafından yapılırdı ve en az 8 parça olurlardı. Genellikle 9 parçaya ulaşırlardı. Bir parçanın yaratacağı farkı küçümsemeye kalkmayın. Bu 10. Parçanın katkısı, Zhou Weiqing’in Kurucusunun tüm ruhunu ve enerjisini aktarmasına, ölmesine neden olmuştu, burdan da o tek parçanın ne kadar zor üretildiğini anlayabilirdiniz.

Zhou Weiqing’in sözlerini duyan Yun Li’nin ifadesi çirkinleşti, yüzü karardı. Artık mücadele sona ermişti. Ama kendisinin de Muhteşem Kurucu Öğretmeni olan biri, nasıl Zhou Weiqing’in Takipçisi olmayı kabul edebilirdi? Bu onurunu yitirmek, aşağılanmak anlamına gelirdi, bundan kaçış yoktu. Ömürlük Takipçilik ömür boyunca Mühürlenmek demekti. Bunu düşününce bile kalbi acıyordu, yılanlar tarafından saldırıya uğruyor gibi hissediyordu. Yüzünü yavaşça sertleştirdi, yumruklarını sıktı. Masadaki on dizayna bakarak kendi kendine düşünmeye başladı.

Öldür onu, öldür onu! Yun Li’nin aklında bu cümle tekrar edilip duruyordu. Zhou Weiqing’i öldürdüğü sürece hem iddiadan kurtulmuş olurdu, hem de bu on parçalık inanılmaz Efsanevi Sete sahip olurdu!  En kötü ihtimalle Fei Li İmparatorluğundan dönmemek üzere ayrılmak zorunda kalırdı; bu yetenek ve becerilerle kendisini kabul edecek bir yer bulması kolay olmaz mıydı?

Kalbindeki karanlık onu ele geçirmeye başladıkça, ahlaki duyguları tamamen siliniyordu. Sınırını geçtiği anda Zhou Weiqing’e saldırabilirdi. Ona göre, 4-Cevherli yetişim seviyesiyle, 3-Cevherli Zhou Weiqing’i öldürmesi çok kolay olurdu. İkisi de Uzaysal Nitelikliydi ve kendisi Çeviklik Niteliğiyle onu öldürdükten sonra kolayca kaçabilirdi de.  

Ancak Yun Li, bu düşüncelerine rağmen harekete geçmiyordu. En derinliklerinde bu düşüncelerle boğuşup kendisiyle mücadele ederken bedeni titriyor, gözlerinde kana susamışlık beliriyordu. Yine de harekete geçmiyordu.

Gururuna düşkün olsa da, bugüne kadar hiç sözünden dönmemişti! Tüm gönülsüzlüğüne, kötü hislerine rağmen, dönek olmayı, başkaları tarafından böyle adlandırılmayı kabul edemezdi. Sonuçta dışarıda bu iddiaya tanık olan büyük bir kalabalık vardı. Gerçekten de böyle bir hamle yapabilir miydi? Daha da önemlisi, bunu yapsa bile kalbinde hep bir gölge kalacaktı. Kalbindeki bu gölgeyle asla Birleştirilmiş Ekipman Ustalığının tepesine ulaşamazdı … uzun zamandır istediği tepeye … Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustalığına.

Zhou Weiqing ise yüzünde silik bir gülüşle orada oturuyordu. Yun Li’yi zorlamaya ya da etkilemeye çalışmadı, yalnızca onun karar vermesini bekliyordu. Bir Mühürle onu kısıtlayabilecek olsa da, bunu istemiyordu. Sonuçta bir Takipçi olmaya gönüllü olmakla, Takipçiliğe zorlanıp bunu istememek farklı şeylerdi. Zhou Weiqing’in esas isteği, bu işe kalbini adayarak kendisiyle çalışacak bir Takipçiydi. Aslında Zhou Weiqing oldukça gergindi. Bu Yun Li’nin kendisine saldırmasına yönelik bir gerginlik değildi. Ona göre, Yun Li 4-Cevherli olsa da bir Efsanevi Set dizaynına sahipti. Yani iki Birleştirilmiş Ekipmanı olabilirdi. 4 parçalık Setli Ming Hua bile Zhou Weiqing’e rakip olamamışken, Yun Li nasıl olacaktı! Eğer kavga ederlerse, Zhou Weiqing’in onu yenebileceğine, ya da öldürebileceğine dair inancı vardı.

“Kaybettim.” Sonunda, büyük bir zorluk ve acılıkla birlikte, Yun Li’nin ağzından bu sözler döküldü. Bu sözleri söyledikten sonra, havası inmiş bir balon gibi kendini koltuğa attı, kapalı gözlerinin ardından kontrolsüzce dökülen yaşlar yanaklarına iniyordu.

“Gururum beni mahvetti. Öğretmenim, seni utandırdım. Kaybettim … yetişim seviyesi ve rütbesi benden düşük olan birine kaybettim.” Yun Li bir anda daha da yoğun şekilde ağlamaya başlamış, bedeni kontrolünü kaybetmişti.

Zhou Weiqing ise rahatlamış bir şekilde gülümsüyordu. İlk Takipçisini aldığının farkındaydı. Bu gerçekten de güvenebileceği bir yoldaş olacaktı. Bu şartlar altında, Zhou Weiqing, aynı kararı verebileceğinden emin değildi, sözünden dönebilirdi. Ama Yun Li zor olanı seçmişti. Sonuçta aralarında bu iddia için belli bir kontrat yoktu. Eğer kaçmak isteseydi, Zhou Weiqing onu durduramayabilirdi.

Zhou Weiqing orada sessizce oturarak dizaynlarını toplamaya başladı.

Acelesi yoktu, Yun Li’nin içini dökene dek ağlamasına izin verecekti. Sonuçta zavallı adam ömrü boyunca özgürlüğünü yitirmişti, nasıl ona zaman vermezdi?

Şu anda sevgili Zhou Weiqing'imiz içten içe sırıtıyordu. Çok çaba harcasa da, sonunda bir Yüksek Seviye Birleştirilmiş Ekipman Ustası Takipçi kazanmıştı! Böyle iyi bir şansı ikinci kez elde edemeyebilirdi, en azından daha güçlü olana dek böyle bir şeyle karşılaşmayacağı kesin gibiydi.  

Dışarıda beklemekte olan Qin Feng ve Shangguan Bing’er, içeriden gelen ani çığlıkları ve ağlayışları duymuştu. Shangguan Bing’er bu sesin Zhou Weiqing’e ait olmadığını anlasa da gerginleşmekten kendini alamadı.

“Genç bayan, sakin olun, henüz içeri giremeyiz.” Qin Feng hızlıca onun içeri girme çabasını durdurdu. Sonuçta onları rahat bırakacağı sözünü vermişti.

Shangguan Bing’er içten içe oldukça endişeliydi, ama o anda, kulaklarına giren yumuşak bir sesin varlığını hissetti. Çok geçmeden sakinleşti. Soluk, korkmuş yüzü bir kez daha eski kırmızılığına erişti ve dudaklarının kenarları hafif bir gülümsemeyle kıvrıldı.  

#Veee mücadele sonuçlandı!
Küçük keratamız mükemmel şansının meyvesini bir kez daha yemiş oldu. 
Her şeye rağmen onurlu ve yetenekli bir Takipçi kazandı. 
Bakalım bu Takipçiyi daha fazla tanıyacak mıyız, nasıl bir yol çizeceğiz.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!