Çevirmen : Clumsy 

Zhou Weiqing pasif bir şekilde konuştu: “O zaman dizaynların kalitesini kıyaslarız, yüksek kalitede olan kazanır.”

Yun Li başını sallayarak onayladı: “Uygun. Ancak dizaynımı başka birinin görmesini istemiyorum, eminim sen de aynı düşüncedesindir. Sakin bir yer bulalım.”

“77. dükkanımız sessiz alanlara sahiptir, Ustalarımız orada rahatsız edilmeden işlerini görebilir.”

Qin Feng’in tepkisi oldukça hızlıydı. Az önce Zhou Weiqing kazandığında kalp atışları çılgınca hızlanmıştı ve bugün bu yetenekli dahi Birleştirilmiş Ekipman Ustasıyla karşılaştığı için piyango vurmuş gibi hissediyordu. Onu müşterisi yapmalıydı!  Zhou Weiqing’in her ihtiyacını ona maliyetine satacaktı. Onun gibi onurlu bir misafiri olduğu sürece dükkanının ziyaretçisi eksik olmazdı ve büyük kar ederdi. Gelecekte, Zhou Weiqing bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustası olduğunda, dükkanına bağlı bir Muhteşem Ustası olacaktı!

Bu yüzden, Zhou Weiqing ve Yun Li sessiz bir yere ihtiyaçları olduklarını söyleyince anında lafa atılmış ve Zhou Changxi’yi geçmişti.

Zhou Changxi pişmanlık doluydu ve Qin Feng’e öfkeyle bakıyordu. Ne yazık ki o belli bir duruşa sahipti ve kendisini kontrol etti. Sonuçta, Yun Li’nin tanınırlığı ona da bir isim katıyordu.

Zhou Weiqing, Yun Li’ye önden gitmesi konusunda bir hareket yaptı ve Yun Li başını sallayarak “Lütfen.” dedi.  Böylece ikili birlikte Qin Feng’i takip ederek 77 numaralı dükkana girdi.

İkili içeri girip kapıların ardında kaybolduktan sonra, dükkanı çevreleyen kalabalık kızgın homurtular çıkarmaya başladı. Zhou Weiqing ve Yun Li’yi gücendirmek istemiyorlardı, ancak bu mücadeleye tanık olmayı da çok istiyorlardı. Hatta bir kısmı onları takip etmeyi denedi, ancak 77 numaralı dükkanın çalışanları tarafından durduruldular.

“Üzgünüm millet, patron bize talimat verdi. Eğer bir şeyler almak istiyorsanız, iki Ustanın mücadelesini bitirmesini beklemelisiniz.”

Yalnızca Qin Feng ve Shangguan Bing’er iki Ustayı takip edebilmişti, Zhou Changxi’nin bile girmesine izin verilmedi.

Dükkana giren ikilinin malları takdir edecek hali yoktu. Qin Feng’i takip ederek ikinci kata gittiler ve en derindeki odaya ilerlediler. Qin Feng onları buraya getirdiğinde lafa girdi: “Ustalar, lütfen girin, burası benim kişisel dinlenme odam, burada rahatsız edilmeyeceksiniz. Dışarıda kalıp gözcülük edeceğim.” Burayı biliyordu ve içeri girip izlemeye niyetlenmedi.

Shangguan Bing’er de onunla birlikte dışarda kaldı. Şu anda Zhou Weiqing’e olan inancı tamdı, ama kalbi hala heyecanla atıyordu ve güzel yüzü kızarmış haldeydi. Olan bitene inanamıyordu. Eğer Zhou Weiqing bu iddiayı gerçekten kazanırsa Cennetsel Yay İmparatorluğunun Yüksek Seviye bir Birleştirilmiş Ekipman Ustası olacaktı … Hem de Fei Li İmparatorluğunun en genç Yüksek Seviye Birleştirilmiş Ekipman Ustası!

Odaya giren Zhou Weiqing ve Yun Li, hafif bir takdir ifadesi oluşturmadan edemediler. Oda pek büyük değildi, yalnızca 50 metrekare kadardı, ancak oldukça iyi dizayn edilmişti. Zemin tamamen halı kaplıydı ve yakından bakmadan bile bunun Cennetsel Canavar tüyüyle yapılmış olduğu anlaşılıyordu! Cennetsel Canavarların tüylerini halı olarak kullanmak aşırı bir gösteriş örneğiydi! En ucuz olanları bile kesinlikle ucuz olarak adlandırılamazdı; üstelik tüm halı aynı tip Cennetsel Canavara aitti, hem de aynı rengine.

Bunun dışında, içeride, geniş ve zarif görünümlü beyaz deri bir koltuk ve büyük bir yatak vardı. Odadaki ana mobilyalar bunlardan ibaretti. Sol tarafta, üzerlerinde çetrefilli dizaynlar olan bir dizi dolap vardı. Odanın tavanında ise Zun Aşaması Cennetsel Canavara ait bir Cennetsel Öz asılıydı ve odayı aydınlatmaktaydı!

Yun Li ağzını çarpıtarak mırıldandı: “Bu dükkan sahibi Qin kendini nasıl eğlendireceğini biliyormuş.”

Zhou Weiqing tereddüt etmeden koltuğa oturdu ve sordu: “Kardeş Yun Li, başlayalım mı?”

Yun Li’nin ifadesi ciddileşti ve Zhou Weiqing’e dönerek konuştu: “Dışarıdaki seslere bakılırsa ismin Zhou Weiqing, değil mi? Kardeş Zhou, bugünkü iddiadan sonra, kazansan da kaybetsen de bu mücadelenin içeriğini saklı tutmanı rica edeceğim. Sonuçta, çıkarmak üzere olduğum dizayn çok önemli. İkimiz de Birleştirilmiş Ekipman Ustalarıyız ve ne hissettiğimi anladığını düşünüyorum. Tabii ki bu senin için de öyle, çıkaracağın şeyden kimseye bahsetmeyeceğim.”

Zhou Weiqing kafasını sallayarak onayladı: “Anlaştık.”

Yun Li da koltuğa oturarak Zhou Weiqing’e döndü.  Sonuçta, yeni bir dizayn yaratmak için yüksek ruhani enerji harcamıştı.

Ani bir ışık parlamasıyla birlikte, Yun Li’nin ellerinde antika görünümlü bir Birleşim Kağıdı belirdi. Zhou Weiqing de ellerini Uzaysal Kolyesine götürerek kendi dizaynını çıkardı.

Birbirlerine bakarak eş zamanlı olarak dizaynları değiştirdiler.

O anda karşılıklı bir bağ ve takdir belirtisi verdiler. Tabii ki birbirlerini ne kadar takdir etseler de aralarında bir iddia vardı. İkisi de diğerini Takipçisi yapmak istiyordu, çünkü ikisi de harika ustalardı. Bir Birleştirilmiş Ekipman Ustasının kendisi gibi bir Takipçi alması da çok nadir görülen bir durumdu.

İkisinin bakışları da ellerindeki dizaynlara kaydı. Ve bir an sonra ikisi de aynı şeyle yüzleşmekteydi – elleri gördükleri manzara karşısında titriyordu.

Zhou Weiqing’in tahmin ettiği gibi, Yun Li’nin uzattığı kağıt bir Muhteşem dizayndı. Efsanevi olup olmadığını ise biraz daha incelediği zaman anlayacaktı.

Yun Li’nin şoku da Zhou Weiqing’inkinden az olmadı. Zhou Weiqing’in böyle bir dizayn çıkarmasını beklemiyordu. Bir kez daha ikilinin kafaları kalktı ve birbirlerine baktılar. Bir şey söylemeseler bile gözlerindeki gerginlikleri ve ciddiliği fark etmeleri yeterliydi.

İkisi de Muhteşem dizaynlara sahip olduğuna göre, sonucu belirleyen şey kalite olacaktı. Birleştirilmiş Ekipman Ustaları olarak dışarıdan bir yargıya ihtiyaçları yoktu, kalplerinde gerçeği fark edebileceklerdi.

Bakışları bir kez daha önlerine eğildi ve konsantre olarak dizaynları incelediler. İkisi de oldukça gergindi. Sonuçta bu mücadele ikisi için de çok önemliydi. Özellikle de ilk yarışı kaybetmiş olan Yun Li, bunu da kaybederse Zhou Weiqing’in Takipçisi olup özgürlüğünü yitirecek demekti. Ve pek çok şahidin varlığında verdiği sözden dönerek onurunu da kıramazdı. Bu yüzden elinden gelenin en iyisini yapmalıydı. Üçüncü mücadeleye geçebildiği müddetçe, başaracağına olan inancı tamdı.

Bir Muhteşem dizayn fazla karmaşık olurdu, böylesi bir dizayn da yüksek miktarda ve kuvvetli bir ruhsal enerji gerektirirdi.

Bu durum Yun Li için daha iyiydi, sonuçta o 4-Cevherli yetişim seviyesindeydi ve Yüksek Seviyeli bir Birleştirilmiş Ekipman Ustasıydı. Ama önceki tur tüm seti tamamlayamamıştı ve bu yüzden biraz kafası dağınıktı.

Ancak Zhou Weiqing'in de başı beladaydı. Uzun süredir Birleştirilmiş Ekipman Ustalığı yapmıyordu ve ruhsal eğitim olarak Yun Li’ye kıyasla çok zayıftı. Ellerindeki Muhteşem dizayna baktığında başının döndüğünü hissetti, bedenini bir uyuşukluk ele geçirdi, kalbi sıkıştı, neredeyse kan kusacaktı. Yalnızca yıldızları görebiliyordu.

‘Kul kurar, kader gülermiş’ derler. Zhou Weiqing başka bir şeyi nasıl bekleyebilirdi ki. Eğer dizaynı incelemeyi bile başaramıyorsa nasıl kalitelerini kıyaslayacaktı? Birkaç dakika boyunca kendisini konsantre olmaya zorlasa da ne yazık ki ruhsal enerjisi buna boyun eğmiyordu. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, yalnızca göğsündeki acıyı arttırmakla kalıyordu. Eğer daha fazla mücadele ederse, başı daha çok derde girebilirdi.

Zhou Weiqing, o anda Şişman Kedinin göğsünde kıpırdandığını hissetti. Bir an sonra da soğuk bir rüzgar beynine işledi. Ani, delici bir acı zihnini sararken neredeyse çığlık atacaktı. Ancak bu delici acı, onu bir şekilde uyandırdı ve gözlerini parlattı.

Bir dakika önce kendisine bulanık gelen ve başını döndüren dizayn şimdi tamamen açıktı ve Zhou Weiqing onu kolayca inceleyebiliyordu.

Zhou Weiqing inanılmaz mutlu oldu ve Şişman Kediyi okşayarak kendi kendine düşündü. Ahhh, evde bir Şişman Kediye sahip olmak harika!

Bu kısa süreli olaydan sonra, tüm oda ölümcül bir sessizlikle sarıldı ve ikili ellerindeki dizaynlara tamamen odaklandı. İfadeleri sürekli değişiyordu, en sık görülen ifadeyse takdir ve hayranlıktı. Bazen de kafalarını sallamadan edemiyorlardı.

Zhou Weiqing, ilk kez, bir Muhteşem dizayna bakarak bile ne kadar ilham alınabileceğini fark etti, sanki önünde yeni bir kapı açılmıştı. Çok hızlı bir şekilde, sanki bir bahsin ortasında olduğunu unutmuş gibi, incelemesine tamamen dalmıştı.

…

Dışarıdaki hava kararıyordu, akşam olmak üzereydi. Zhou Weiqing ve Yun Li içeride iki saat geçirmişti.

Zhou Changxi olanlara bakmak için 77 numaraya giremiyordu, ama zeki bir insandı ve hızlıca harekete geçmişti. Hava karardığında çalışanlarına yiyecek ve içecek hazırlatarak kalabalığa servis ettirdi.

İçeride neler olduğunu bilmeseler de kimsenin oradan ayrılası yoktu, herkes sonucu görmek için bekliyordu.

…

--Odanın içi--

…

“Phew.” Yun Li iç çekerek bakışlarını ellerindeki dizayndan uzaklaştırdı. Ruhsal enerjisi tükenmek üzereydi ve biraz daha incelerse kendisine zarar verecekti.

# Bu Şişman Kedi olmasa ne yapardı bizim çocuk! 
Her derde deva, hem tatlı hem yetenekli, keşke hep kaplan kalsa hep bizimle olsa :)

Ancak Şişman Kedinin yardımıyla dizaynı anlayabilir hale gelse de, bu yeterli olacak mı bilmiyoruz.
O zaman ikinci mücadelenin sonucunu görmek için okumaya devam!