Çevirmen : Clumsy

Cai Cai soğuk bir şekilde konuştu: “Sahiden de bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Parşömeninin paha biçilemez olduğu söylenebilir. Ancak bu yalnızca bir dizayn. Bir Birleştirilmiş Ekipman Ustası olarak, bir dizayna sahip olmakla onu yaratmanın farklı şeyler olduğunu biliyor olmalısın. Yoksa bana bu Parşömeni yaratmayı başardığını mı söyleyeceksin? Benimle kafa bulma.”

Zhou Weiqing başını sallayarak cevap verdi: “Tabii ki hayır, henüz o yetenekte değilim. Ancak Müdire Hanım, size iki şey söyleyeceğim.”

“Öncelikle… yakın gelecekte bu Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Parşömenini yaratabileceğime güvenim tam. Nedenini sormayın, bu bir sır ve sizin bu konuda iddialaşmayacağınıza da eminim. İkincisi, henüz bu parşömenleri yaratamıyor olsam da bu, öğretmenimin bunu yapamayacağı anlamına gelmez. Oh doğru, unutmuşum, üçüncü bir şey daha vardı. Ellerinizdeki dizaynın bir setin ilk parçası olduğunu söylememişim. Bu sete gelince … Birleştirilmiş Ekipman Ustası dünyasında, herkesin dilinde olan ama kimsenin şahit olmadığı bir şey vardır – Efsanevi Birleştirilmiş Ekipman Seti.”

“Ne dedin sen?” Cai Cai sonunda sakinliğini kaybetmiş ve ayağa kalkarak gözlerini Zhou Weiqing’e dikmişti. Gözleri parlıyordu ve bedeninden yoğun bir baskı hissi yayılıyordu.

Kalın bir Cennetsel Enerji Zhou Weiqing’i sarmaya başlamıştı. Ming Wu’nunki kadar karşı konulamaz görünmese de, kızın yetişim seviyesinin Ming Wu’nunkinden çok daha fazla olduğu açıktı.

Onun ayağa kalktığını gören Zhou Weiqing, sakin bir şekilde yerine oturdu ve parmaklarını sandalyesinin kollarına vurmaya başlayarak hafifçe gülümsedi. “Size yalnızca bir tavsiye veriyorum Müdire Hanım, Fei Li İmparatorluğunun muhtemel bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustasıyla düşman olmasına izin vermeyin … özellikle de elinde Efsanevi Birleştirilmiş Ekipman Seti olan biriyle. Böyle bir senaryoda korkarım ki sorumluluk alamazsınız. Ayrıca  bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustası bu dünyada asla yalnız kalmaz. Sanırım ne demek istediğimi anlıyorsunuz.”

Zhou Weiqing’e bakmayı sürdüren Cai Cai’nin ifadesi oldukça çirkinleşmişti. Cennetsel Yay İmparatorluğundan gelen bu küçük herifin bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Parşömeni Dizaynı çıkaracağını, hatta Efsanevi bir Setin parçası olduğunu söyleyeceğini beklemezdi!  Doğal olarak ne gerektiğini biliyordu, eğer Zhou Weiqing’in söyledikleri doğruysa, tam gücüne ulaştığında tek başına bile Fei Li İmparatorluğuna büyük bir hasar verebilirdi. Üstelik onun da söylediği gibi, bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustası asla yalnız olmazdı … daha da kötüsü Zhou Weiqing’i yetiştiren ve ona Efsanevi Birleştirilmiş Ekipman Set Dizaynı veren öğretmeni ailesinden ya da grubundan olabilirdi! Birleştirilmiş Ekipman Parşömenlerinin nadir bulunduğu bu  zamanlarda yüksek seviye Birleştirilmiş Ekipman Ustalarını gücendirmek İmparatorluk için intihar demek olurdu. Cai Cai, yalnızca Zhou Weiqing için bunu kesinlikle yapamazdı.

Ancak Cai Cai birkaç dakika içinde sakinleşti ve bir kez daha koltuğuna oturarak soğuk bir kahkaha attı. Dizaynları Zhou Weiqing’e göstererek soğukça konuştu: “Beni bir parça kağıtla korkutmaya mı çalışıyorsun? Sen ya da öğretmenin bunu şans eseri bir yerlerde bulduysanız bu beni alay malzemesi yapmaz mı?”

Zhou Weiqing kendi kendine düşündü: Baş etmesi ne zor biri. Neyse ki hazırlıklıyım.

Zhou Weiqing kendine güvenen bir bakış attı: “Haklısınız Müdürüm. Dedikleri gibi, görmek inanmaktır. Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Dizaynını gördünüz sanıyorum ki?”

Cai Cai kafasını sallayarak cevap verdi: “Bir çift çekiç…”

O konuşmayı bitirdiği saniyede Zhou Weiqing’in sağ eli bir ışık çıkardı. Kalın altın-siyah renkli ışık yayıldı ve Zhou Weiqing’in bedenini sardı.

“Birleştirilmiş Ekipman Tanrı Koruması Aurası mı?!” Cai Cai ikinci kez duruşunu bozmuş ve bağırmıştı. Bir an sonrasında ise, Zhou Weiqing’in ellerinde iki çekiç belirdi. Çekiçlerin görüldüğü anda Zhou Weiqing’in açıklama yapmasına gerek kalmadı, Cai Cai onların Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman olduğunu anlamıştı. Sonuçta o aura sıradan ekipmanların sergileyeceği bir şey değildi.

Zhou Weiqing çekicini hafifçe masaya vurdu ve hafif bir *bang*sesi çıktı. Çekici kaldırdığındaysa masada hafif bir iz kalmıştı. Bu iz yalnızca çekicin sapındaki talimatlardan gelse de, farklı anlamlar taşıyor gibiydi.

“Müdire Cai Cai bunu bir Zong Aşaması Birleştirilmiş Ekipman Ustasıyla doğrulayabilir. O size anlamını söyler. Ah, ben de size söyleyebilirim, bu bir Efsanevi Birleştirilmiş Ekipman Ustası Setinin ilk parçası olduğunu anlatıyor … ve tüm set toplamda on parça.”

Zhou Weiqing bunu söylerken çekiçlerini ellerinde tutmaya devam ediyordu, aynı zamanda dizayn kağıdını da masadan almıştı. Bir saniye daha durarak derin düşüncelere dalmış olan Cai Cai’ye baktı ve odadan çıkmak için arkasını döndü. Kendi kendine de şöyle düşünüyordu: Çok acıktım, gidip yemek yiyeyim! Kim bana o kadar baskı uygulamanı, beni tehdit etmeni istedi ki! Hmph, seni böyle korkuturum işte. Zhou Weiqing Cai Cai’yle olan mücadelesini kazanmak uğruna çekiçlerini göstermekten çekinmemişti. Cennetsel Yay İmparatorluğundan gelmiş olsa bile zorbalığa tahammülü olmadığını göstermesi gerekliydi. Fei Li İmparatorluğunun dahi kolayca baş edemeyeceği biri olduğunu anlatmalıydı. Üstelik tamamen yalan söylüyor sayılmazdı. Gerçekten de tamamen geliştikten sonra Fei Li İmparatorluğundan intikamını alacaktı.

“Dur bir dakika.” Zhou Weiqing tam kapıya ulaşmak üzereyken, Cai Cai ona seslendi.

Zhou Weiqing arkasını döndü ve ifadesiz, sakin suratıyla sordu: “Müdire hanım, başka bir şey daha mı vardı?”

Cai Cai gülümseyerek yanıtladı: “Öğrenci Zhou Weiqing, gelecekte yaratacağınız Birleştirilmiş Ekipman Parşömenlerinizin bir kısmını akademimiz alabilir mi… Fei Li İmparatorluğumuz da tabii?”

Zhou Weiqing omuz silkerek cevap verdi: “Neden olmasın?” Ve bunu söyledikten sonra kapıyı çekerek uzaklaştı.

Aslında onu reddetmek ve yüzünü düşürmek konusunda güçlü bir dürtüsü olmuştu. Ancak ilk galibiyetini elde etmişti ve kadının pozisyonunun da kendininkinden yüksek olduğu barizdi. Burası Fei Li İmparatorluğuydu ve dört yıl boyunca burada olacaktı. Üstelik burada yalnızca o ve Shangguan Bing’er vardı, tüm üst kademeyi karşılarına almak mantıklı olmazdı, başlarına bela açmış olurdu. Bu yüzden de kadını utandırmamıştı. Bu kadını tamamen yenebilmesi ya da bastırabilmesi için gücünün onunkini aşacağı günlerin gelmesi gerekliydi.  

Zhou Weiqing ofisten ayrıldıktan sonra bile Cai Cai sessizce oturmayı sürdürüyordu. Bir süre sonra ise kafasını sallayarak kendi kendine mırıldandı: “Anlaşılan Cennetsel Yay İmparatorluğu yükselme şansı bulacak. Askeri karargahlara haber vereyim de onlara biraz yardım etsinler. O küçük velede gelince, gözüm onun üzerinde olmalı. Muhteşem Birleştirilmiş Ekipman Ustası … Efsanevi Birleştirilmiş Ekipman Seti… Zhou Weiqing, gerçekten sana farklı bir şekilde bakmamı sağladın.”

Zhou Weiqing kantine ulaşana kadar pek çok kişi yemeğini bitirmişti. Shangguan Bing’er ise masada tek başına oturmuş, sessizce onu bekliyordu. Kou Rui ona çok uzak olmayan bir mesafedeydi, Yan Zhexi’yle birlikte oturuyordu. Shangguan Bing’er’in güzelliği yüzünden doğal olarak pek çok kişi ona yaklaşmaya çalışıyor ancak bu ikili onlara engel oluyordu. Normal şartlarda bu imkansız olurdu ama asiller, dün akademi otoriteleri tarafından uyarılmıştı.

“Bing’er, daha yemek yemedin mi?” Zhou Weiqing masadaki iki tabak yemeği görerek merakla sordu.

Shangguan Bing’er hafifçe gülümseyerek karşılık verdi: “Seni bekleyip seninle birlikte yemek istedim.”

Zhou Weiqing, Cai Cai’yle olan tartışmasından sonra biraz yorgun hissediyordu. Ancak Shangguan Bing’er’in sevimli bakışlarını görüp söylediklerini işitince kalbinde bir sıcaklık hissetti. Ne zaman ve nerede olurlarsa olsunlar, Bing’er onu destekliyordu ve bu da çektiği tüm çilelere ve yorgunluklara değerdi!  

“Hadi yiyelim o zaman.” Zhou Weiqing ona derin derin baktı ve onunla alay etme fırsatını kullanmadı. Şu anda kalbi aşk ve sıcaklıkla doluydu, önündeki bu kızı sonsuza demek korumak istiyordu.

Kou Rui ve Yan Zhexi, Zhou Weiqing’in masaya ulaştığını görünce kantini hızlıca terk etti, diğer öğrenciler de onları takip etti. Shangguan Bing’er ve Zhou Weiqing bu dünyada yalnız gibiydi.

Yemeklerini yedikten sonra da akademinin ana bahçesine giderek bir bank bulup güneşin altında oturdular. “Bing’er, sabahki testten sonra yoruldun mu?”

Shangguan Bing’er cevap verdi: “Yo, yorgun değilim. Biz Cennetsel Cevher Ustaları nasıl böyle kolayca yorulabiliriz? Senin testin nasıldı?”

Zhou Weiqing oldukça çaresizce yanıtladı: “Tuvaletleri temizleme şansım yüksek gibi görünüyor.”

Shangguan Bing’er bir şey söylemek üzereymiş gibi kaşlarını kaldırdı ancak Zhou Weiqing bir parmağını kızın kırmızı dudaklarına yerleştirdi. “Benim için endişelenme, halledeceğim. Senin şimdiki görevin… bir öğleden sonra uykusu.”

Onu zorla kollarıyla sardıktan sonra tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi.

Shangguan Bing’er Difuya’yla olanları anlatmamıştı, çünkü Weiqing'in öfkesine aşinaydı. Eğer Zhou Weiqing olanları öğrenseydi bu işin peşini kolayca bırakmazdı. Şimdi ona yaslandığında kendini güvende hissediyordu ve güneş ışıklarının altındaki bu rahat ortamda yavaşça gözlerini kapattı, nefes alış verişi düzenlileşti.

Zhou Weiqing onu ancak öğleden sonraki dersin vakti geldiğinde uyandırdı. Kendisi uyumamış olsa da, tüm öğlen boyunca ona sarıldığı için dinlenmiş hissediyordu, zihni de tazelenmiş ve bir netliğe kavuşmuştu.  

 #Bir tehdit daha ortadan kaldırıldı gibi görünüyor.
Bizim kerata iki yıl içerisinde gerçekten olgunlaşmış, gücünü nasıl kullanacağını öğrenmiş.
Ve bölümün son kısımları beni anlamsızca duygulandırdı. Onları hep böyle sakin ve huzurlu görmek isterim. Tabii mümkünse.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!