Bölüm 50.1 : Meydan Okuma! Üst Seviye Cennetsel Zong Aşaması Cevher Ustası! (1)

avatar
6939 9

Heavenly Jewel Change - Bölüm 50.1 : Meydan Okuma! Üst Seviye Cennetsel Zong Aşaması Cevher Ustası! (1)


Çevirmen : Clumsy 

 

Dokuz Buzlu Yeşim Cevher Zhou Weiqing’in gözleri önünde belirdiğinde, zihni tamamen boş bir sayfaya döndü.  

 

Bir kişinin ellerinde dokuz Buzlu Yeşim Cevheri görmenin anlamını biliyordu. Kişi üst seviye Zong Aşaması Cennetsel Cevher Ustası olmalıydı. Tüm Cennetsel Cevher Ustası dünyasına bakıldığında eşsiz değildi, ancak çoğunluğun gıpta edeceği biriydi.

 

Zhou Weiqing ise yalnızca 3-Cevherliydi ve Ming Hua’nın setleri bile onunkinden fazlaydı. Hatta ikisinin cevherlerini topladığınızda dahi karşılarındaki insanın – Ming Wu’nun gücüne ulaşamıyorlardı. Üstelik, mevzu yalnızca Cennetsel Cevher sayısı değildi... Yalnızca 4-Cevherli olan Ming Hua’nın bile Birleştirilmiş Ekipman Seti varsa, bu üst seviye Zong Aşaması Cennetsel Cevher Ustası nasıl daha iyi bir şeye sahip olmayabilirdi ki.

 

Aynı zamanda Ming Wu da sessizce Zhou Weiqing’i inceliyordu. Dokuz Cevherini saldığında, bakışlarını önündeki genç adama kilitlemişti ve Zhou Weiqing’in kısa süreli bir şaşkınlık yaşasa da ifadesinin hemen toparlandığını görmüştü. Ne kadar sakin bir genç adam...

 

Ming Wu içten içe oldukça şaşkındı. Zhou Weiqing’in göründüğünden fazlasına sahip olduğunu, şu anki sakinliğinin otuzlarında bir yetişkin seviyesinde olduğunu, yine de bunu ergen ve pislik bir imajla gizlemeye çalıştığını anlamıştı. Daha önce, Ming Hua kendisine, yalnızca 3-Cevherli olan Zhou Weiqing’e karşı kaybettiğini söylediğinde oldukça şaşırmıştı. Sonuçta kızının ne kadar güçlü olduğunu, onunla aynı seviyede olanlara karşı asla yenilmediğini biliyordu. Bu yüzden buraya herhangi bir astını göndermemiş, kendisi gelmeyi tercih etmişti.

 

Ve şu anda gördükleri de bu kararının haklılığını hissettiriyordu. Bu genç adam henüz harekete geçmemiş olsa da, Zhou Weiqing’in sözlerinden, özgüveninden ve duruşundan doğru karar verdiğini anlayabilmişti. Eğer bir astını gönderseydi bu herifin kaçacağına, sonrasında da onu bulamayacaklarına emindi.

 

“Şartlarımı nasıl buldun? Bir baba olarak, kızımın metresin olmasına izin veriyorum, kararlılık seviyemi anlamış olmalısın.” Ming Wu’nun sesi derin ve ciddiydi, Zhou Weiqing’in kalbini ürperten bir edası vardı.

 

Derin bir nefes alan Zhou Weiqing, Ölüm Akapunktur Noktalarındaki oniki enerji anaforunun atmosferden maksimum hızla enerji çekmeye başladığını hissetti. Kendisini en iyi formunda tutup her şeye hazırlıyordu.

 

Ve Zhou Weiqing acı bir gülümsemeyle kafasını sallayarak konuştu: “Kıdemlim, madem siz her şeyi ortaya döktünüz, benim de bir şeyler gizlememe gerek yok artık. Tahminleriniz doğruydu, Şeytani Niteliğe ve Şeytani Değişim Yeteneğine sahibim.” Zhou Weiqing’in sonunda kabullendiğini gören Ming Hua ve Ming Wu’nun gözleri açıldı ve Ming Wu’dan yayılan baskı azaldı.

 

Ming Hua konuştu: “Hmph, sonunda itiraf ediyor musun? Ölene kadar saklarsın diye düşünmüştüm.”

 

“Hua Hua… Sessiz ol… Şu andan sonra, benim iznim olmadan konuşamazsın...” Ming Wu bunu yüzünde hiçbir ifade olmadan, pasif bir şekilde söylemişti, ancak Ming Hua’nın yüz ifadesi anında değişti. Eğer şu dünyada birinden korkuyorsa, o da babasıydı. Ming Hua şu an oldukça kızgındı ve yanlış anlaşılmış hissediyordu. Neden bu adamın metresi olmak zorundaydı ki! Zhou Weiqing tarafından sinir edildiği anları düşündükçe iyice sinirlenmeden edemiyordu. Ancak babası burda olduğu için konuşmaya cesaret edemiyordu, aksi takdirde çoktan Zhou Weiqing’e parlamıştı.

 

Ming Hua’nın gönülsüzce çenesini kapattığını gören Zhou Weiqing ona alaycı bir bakış attıktan sonra Ming Wu’ya döndü. “Kıdemli Ming Wu, anlaşılan Bayan Ming Hua beni gerçekten beğenmiyor! Dürüst olmak gerekirse, o da benim metresim olmak için biraz fazla yaşlı, ben yalnızca onyedi yaşındayım.”

 

“Sen…” Ming Hua neredeyse çıldıracaktı. Bu herifin metresi olmaya zorlandığı yetmiyordu, bir de kendisine çok yaşlı demeye cüret mi ediyordu?! Nasıl bir piçti bu!

 

Ming Hua’nın gözlerindeki öldürücü bakışları sezen Zhou Weiqing yüzündeki silik gülüşü korumaya devam etti. Ancak içte içe oldukça hayal kırıklığına uğramıştı. Çünkü Ming Wu hala oldukça sakin ve ruhsuzdu, bu sözlerden etkilenmişe benzemiyordu. Bu şartlarda bile sakin kalabilen 9-Cevherli bir Cennetsel Cevher Ustasına karşı hiçbir şansı yoktu. 

 

Ming Wu gülümseyerek konuştu: “Eğer Hua Hua’yı beğenmediysen sorun yok. Tarikatımız pek çok güzel genç kızla dolu, istediğini seçebilirsin. Ancak bana artık bir cevap vermelisin...Daha fazla oyalamak yok...Bu senin için iyi olmaz, bu kadar ümit vaat eden bir gencin, potansiyelini gerçekleştirme şansı bulamadan, böylesine erken bir yaşta ölmesini istemem.”

 

Zhou Weiqing kalbine bir şeylerin saplandığını hissetti. Şeytani Niteliğini itiraf ederken hala bu durumdan kurtulmanın bir yolunu arıyordu.  

 

İlk jenerasyon Şeytani Cevher Ustası olduğunu söylemek Ming Wu’nun kendisini öldürme konusunda cesaretini kırmaya yönelikti. Ardından Ming Hua’yla dalga geçip adamdan bir tepki almaya çalışmıştı, böylece bir zayıf noktasını bulmaya niyetliydi. Ne yazık ki planları hiçbir sonuç vermedi.

 

Zhou Weiqing iç çekerek konuştu: “Anlaşılan köşeye sıkıştım… başka şansım yok…”

 

Ming Wu gülümsemeye devam etse de cevap vermedi.

 

Zhou Weiqing devam etti: “Kıdemli Ming Wu, ben ölümden gerçekten korkan biriyim. Ancak aynı zamanda özgürlüğüme de bir o kadar düşkünüm. Öğretmen Ming Hua’nın size bunu söylediğine inanıyorum. Bu yüzden, Fei Li Askeri Akademisinde sert bir mücadele verdim…”

 

Ming Wu başını salladı: “Özgürlük gerçekten de çok önemlidir. Ancak bir hayatın olmazsa özgürlüğün ne anlamı olur? Yine de sana söz verebilirim... Tarikatımıza katıldığın sürece seni çok fazla konuda kısıtlamayacağız. Yalnızca üst kademedekiler senin varlığını bilecek ve sana talimat verebilecek. Herhangi bir yardıma ihtiyacın olursa, bu konuda da sana destek olacağız.”

 

Zhou Weiqing sessizce başını salladı: “Bunun için teşekkür ederim Kıdemli. Ancak ben yine de risk almak istiyorum. Benimle bir iddiaya girmeye ne dersiniz?”

 

Ming Wu içten bir kahkaha atarak sordu: “Ne iddiasına girmek istiyorsun?” Zhou Weiqing’i daha çok sevmeye başladığını hissediyordu, aralarında büyük bir güç farkı olsa bile vazgeçmemişti ve hala elinden geleni yapıyordu.

 

Zhou Weiqing ciddi bir şekilde konuştu: “Siz şu ana dek gördüğüm en güçlü Cennetsel Cevher Ustasısınız. Gücünüzü tecrübe etmek isterim. İddiam şu şekilde, ben tüm gücümle kaçacağım, siz de beni kovalayacaksınız. Eğer Fei Li Şehrine ulaşmayı başarırsam, kazanacağım ve Kişisel Cevherlerim üzerine yemin ederim ki Cennetsel Şeytan Tarikatı hakkında hiçbir şeyi açığa çıkarmayacağım, ancak siz de beni katılmaya zorlamayacaksınız. Eğer beni yakalarsanız, kaybetmiş olacağım ve kendi irademle size katlılacağım.”

 

Ming Wu ona şaşkınlıkla bakarak konuştu: “Genç adam, anlaşılan gerçekten özgüvenin yerinde. Peki, madem iddiaya girmek istiyorsun, sana ayak uyduracağım. Bu sana güç farkı çok fazla olduğunda herhangi bir hile ya da strateji kullanamayacağını da göstermiş olur. Şimdi koşmaya başlayabilirsin, üçe kadar saydıktan sonra peşine düşeceğim. Az önceki sözlerini hatırla, bundan sonra başka bir dalavere görmek istemiyorum.”

 

Zhou Weiqing ona yanıt vermedi, saymaya başlamasını da beklemedi, arkasını dönerek yıldırım hızıyla koşmaya başladı. Muhtemel ölümle yüzleşen sevgili Küçük Şişmanımız, tüm yüreğiyle koşuyordu, bedenindeki her zerresini bu işe adamıştı. Elementsel Cevheri Rüzgar Niteliğindeydi, Cennetsel Enerjisini maksimum hızda döndürüyordu, Şeytani Sağ Bacağı durmaksızın ileriye sıçrıyordu ve böylece Fei Li Şehrine ilerliyordu. Şu anki hızı normal koşu şartlarında Shangguan Bing’er’inkinden dahi hızlıydı. Şeytani Sağ Bacak bu kadar inanılmazdı işte.

 

“Bir…” Ming Wu’nun sesi Zhou Weiqing’in kulaklarına ulaştı, hızına rağmen ses hiç yumuşamamıştı.

 

Bu esnada Ming Wu da oldukça şaşkındı. Doğal olarak Zhou Weiqing’in Rüzgar Niteliğini görmüştü. Ancak onu esas şok eden, keratanın Şeytani Sağ Bacağının gücüydü. Anlaşılan kızının kaybı boşa değildi! İlk jenerasyon Şeytani Cevher Ustası kesinlikle normal Cennetsel Cevher Ustalarıyla kıyaslanamayacak bir şeydi.

 

Gölden şehre olan uzaklık fazla değildi ve Zhou Weiqing bu hızla birlikte Ming Wu 3e kadar saymayı bitiremeden ulaşacağına inanıyordu. O noktaya ulaştığında tek ihtiyacı olan bir şekilde şehir duvarlarını aşmaktı ve böylece kazanacaktı.

 

“İki…” Ming Wu’nun sakin sesi hala hiçbir duygu belirtisi taşımıyordu. Ancak Ming Wu ne kadar sakinse, Zhou Weiqing’in kalbi de o kadar sıkıntılıydı. Başarı şansı ne kadar ufak olursa olsun, özgürlüğünü korumak için her şeyi yapardı. Bu iddiayla gelme sebebi de yalnızca denemeye ihtiyacı oluşuydu. Sonuçta Ming Wu’nun bilmediği bazı yeteneklere sahipti. Kaybetse bile, iddia sayesinde Ming Wu onu hemen öldürmemeyi seçebilirdi.  

 

Kısacık bir süre içinde Fei Li Şehri gözlerinin önünde beliren Zhou Weiqing, tüm enerjisini Şeytani Sağ Bacağına verdi ve yola onunla vurarak tüm bedenini fırlattı.

 

“Üç.” Ming Wu son numarasını söylemişti. Ve aynı anda harekete geçerek havaya sıçradı. Zhou Weiqing duvardan en fazla yetmiş metre mesafedeydi, iki üç sıçramayla ulaşacaktı. Ne yazık ki güçlü bir çekim kuvvetinin onu yakaladığını hissetti ve direnemedi.

 

Duvarlara sıçramaya çalışan bedeni uygulanan kuvvetle yön değiştirdi ve aşağıya doğru düşmeye başladı.

 

#'Basmışım amino asiti taş gibiyim' özgüvenindeki keratamız yine şansını zorluyor.
Galiba iddiasında başarılı olamayacak ama en azından denedi. 
Acaba bu işten ucuz kurtulabilecek mi?
Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr