Bölüm 45.1 : Akademide Statü Kazanmak (1)

avatar
7650 9

Heavenly Jewel Change - Bölüm 45.1 : Akademide Statü Kazanmak (1)


Çevirmen : Clumsy

 

“Sevgili karıcım, gerçekten bu odayı ona vermek mi istiyorsun? Da Huang ve Er Huang’ı görmez mi o zaman?” Zhou Weiqing, Shangguan Bing’er’e bunu sormadan edemedi.

 

Shangguan Bing’er yanıtladı: “Bırakalım görsün. Asil ailelerin Cennetsel Canavarları yok mu sanıyorsun? Bu yaygın bir olay!”

 

Zhou Weiqing’in gözleri devrildi ve bir anda sırıttı: “Heh heh, sen onun tehdidinden mi korktun? Biricik kocana azıcık da mı güvenmiyorsun?”

 

Shangguan Bing’er soğuk bir humph sesinden sonra cebinden bir mendil çıkardı. “Ağzının suyunu sil o zaman. Humph! Ben gidip odamı seçeceğim.”

 

“Errr…” Zhou Weiqing mendili aldı ve konuşmaya devam etti. “Bing’er, açıklamamı dinle! Bilinçli yapmadım!”

 

Ming Hua tam odasına girmek üzereyken kahkaha atarak seslendi: “Açıklama mı? Açıklamak üstünü örtecek bir şeylerin olduğu anlamına gelir… gerçeği mi örteceksin? Haha… Odama gelip biraz oturmak ister misin? Az önce… çok canımı acıttın!”

 

“Seninle sonra görüşeceğiz! Madem burda kalmak istiyorsun, iyi… Ev sahibi amca, parayı bu kızdan alın!”

 

Ve Zhou Weiqing bunu söyledikten sonra Shangguan Bing’er’in peşinden gitti.

 

Shangguan Bing’er kendi odasını seçmişti. Bu ev kesinlikle yurt odalarından kat kat iyiydi, ayrıca mobilyaları da oldukça yeniydi.

 

“Bing’er, bana kızdın mı? O… Herkesin güzelliği takdir edecek gözleri vardır, ben de yalnızca bakıyordum. Onun hakkında başka bir şey düşünmedim.” Zhou Weiqing kızın yanına gitti. Onun kendisiyle ilgilenmediğini görünce gergin bir şekilde bunları söylemeden edememişti.

 

Shangguan Bing’er bir anda durdu ve acınası görünümlü Zhou Weiqing’e bakmak için arkasını döndü. “Küçük Şişman, seninle bir şey konuşacağım.”

 

“Ah?” Zhou Weiqing, Shangguan Bing’er’in silik gülüşünü görünce tedirgin oldu ve dürüst bir şekilde sordu: “Tamam, konu ne?”

 

Shangguan Bing’er hafifçe iç çekti ve cevap verdi: “Annem dedi ki, eğer çok güçlü birini kocam olarak seçersem bazı şeylere hazırlıklı olmalıymışım. Güçlü erkeklerin kadın hayranları hiç eksik olmazmış. Seni durdurmaya çalışmamın anlamı yok ya da annemin adımlarını izleyip onunla aynı hataları yapmaya da niyetim yok. Yalnızca bana bir söz vermeni istiyorum. Başka bir kızdan hoşlansan bile, beni asla unutmamalısın. Daha da önemlisi, o kız benim onayımı da almalı. Aksi takdirde bunu benden sonsuza dek saklayacak bir yol bulsan iyi edersin. Anlaşıldı mı?”

 

Zhou Weiqing onu dinlerken gözlerini kırptı ve kalbine bir bıçağın saplandığını hissetti. Shangguan Bing’er’e bakarken kalbi sevgi ve hassaslık doluydu. Kollarını açtı ve kızı sert bir şekilde kucakladı. Sebebini bilmiyordu ancak bir tehlike hissediyordu, sanki onun kendisini her an terk edebileceğinden korkuyor gibiydi.

 

Shangguan Bing’er de ona sarıldı ve konuşmasını hafif bir tonla sürdürdü: “Küçük Şişman, sana güvenmiyor değilim. Eğer kalbimizdeki sorunları çözemezsek, gelecekte mutlu olamayız. Senden yalnızca bana bu konuda asla yalan söylememeni istiyorum.”

 

Zhou Weiqing kekeleyerek yanıtladı: “Bing’er, sana yalan söylemeyeceğim, bunu kesinlikle yapmayacağım. Gelecekte neler olacağını bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum. Ama senin beni terk edeceğini düşününce, buna dair en ufak bir olasılığın varlığını hissedince kalbim dehşet doluyor, bu beni ölümden de çok korkutuyor. Bing’er, eğer gelecekte bir hata yaparsam, beni azarla, beni döv, ne istersen yap… Ama beni asla bırakma, olur mu?”

 

Zhou Weiqing genellikle kurnaz ve sinsi biri olsa da, Shangguan Bing’er bu kez samimi olduğunu anlamıştı ve bu sözler onun derinliklerine dokunmuştu. Eğer asla başka bir kızı beğenmeyeceğini falan söyleseydi biraz hayal kırıklığı içinde buna gülebilirdi. Ancak bu sözler samimiydi, kalbinden geldiği belliydi.

 

“En…” dedi Shangguan Bing’er hafifçe. Artık daha rahattı. Evden ayrılmadan önce, annesi onunla konuşmuş ve içini stresle doldurmuştu. Daha önce Zhou Weiqing’le yeni buluştuğu ve onu uzun zaman sonra gördüğü için çok heyecanlıydı, dolayısıyla bu konuyu fazla düşünmemişti. Sonrasında da birkaç günü eğlenerek geçirmişlerdi ve umursamazlığına devam etmişti. Ancak Ming Hua ortaya çıktığında kalbinde büyük tehlike kıvılcımları çakmıştı, artık içindeki stresi görmezden gelemezdi. Ve şimdi, Zhou Weiqing’in sözleri, aklındaki şüpheleri silmiş ve korkularını rahatlatmıştı. Bir şekilde kalpleri de yakınlaşmış gibiydi.  

 

Zhou Weiqing bir süre daha Shangguan Bing’er’e samimi bir şekilde sarıldı ve sonunda sakinleştiklerinde birbirlerini bıraktılar. Ancak Zhou Weiqing, Bing’er’in dudaklarına bir öpücük kondurmadan edemedi.

 

Shangguan Bing’er derinlemesine kızarsa da ona karşı koymadı, ta ki kerata daha ileri gitmeyi deneyene dek.

 

“Bing’er, burda birlikte kalalım, olmaz mı? Ben bir döşek getirip yerde yatarım. Seni görmem bile harika olacaktır.” Zhou Weiqing’in bastırılmış duyguları bir kez daha gün yüzüne çıkmıştı. Shangguan Bing’er’in güzelliğini ve yumuşak, ılık bedenini düşündüğünde kalbinde bir karıncalanma hissediyordu.

 

“İmkanı yok.” Shangguan Bing’er elini kaldırarak kafasına vurdu. “Sen başka bir odada kalacaksın, Da Huang ve Er Huang da benim odamı koruyacak. Hmph, seni tanımadığımı mı sanıyorsun kerata? Sana elini veren kolunu kurtaramaz, birkaç gün içinde yatağıma tırmanmanın bir yolunu bulursun. Git çabuk, kendi odanı bul, ben ortalığı temizleyip yerleşmek istiyorum.”

 

Evin bütünü oldukça genişti ve Zhou Weiqing doğal olarak Shangguan Bing’er’in odasının tam yanındaki odayı seçti. O günün devamını etrafı temizleyip eşyalarını yerleştirerek geçirdiler. İkisi de Rüzgar Nitelikli Cennetsel Cevher Ustası olduğu için işleri hızlandırdılar, yoksa işleri bu kadar hızlı tamamlamaları mümkün olmayacaktı.

 

Ming Hua ise tüm gün odasından dışarı adım atmamıştı, kapısı da kapalıydı. Bunu Zhou Weiqing de Shangguan Bing’er de sorgulamadı. Sonuçta kavgada pek çok yara almıştı ve enerjisinin büyük bir kısmı Zhou Weiqing tarafından tüketilmişti.

 

Bu sırada Da Huang ve Er Huang da sonunda yüzüklerinden çıkarılmış ve Shangguan Bing’er’in odasında yerlerini almışlardı. Bing’er’in odası evdeki en büyük odaydı, iç ve dış olmak üzere iki kısmı vardı ve bu iki iri yoldaş da doğal olarak dış kısımda uyuyor, muhafızlık görevlerini yerine getiriyorlardı.

 

İki küçük Buzlu Ruh Cennetsel Ayısı şu ara büyüme aşamalarının kritik bir periyodundaydı. Yetişkin olduklarında Zong Aşaması Cennetsel Canavarlar olacaklardı ancak henüz gençlerdi. Cennetsel Canavarların kendilerine özgü yetişim şekilleri olurdu; Zhou Weiqing, Buzlu Ruh Cennetsel Ayıların nasıl yetişim yaptığını bilmiyordu. Tek gördüğü bu iki iri yoldaşın uyumak ve yemek yemekten başka hiçbir şey yapmamalarına rağmen büyümeyi sürdürüyor oluşlarıydı. Bunu kendi Ölümsüz İlahi Tekniğiyle kıyaslamadan edemiyordu... Kıskançlık ve haset!!!

 

Evde kalmaya başladıktan sonra Zhou Weiqing’i meraklandıran yeni bir olay daha yaşandı. Gece vakti yetişim yapmaya başladığında, genelde onunla kalan Şişman Kedi, onu bırakarak sandalyeye atladı ve orada uyudu.  

 

Zhou Weiqing bu duruma alışık değildi, sonuçta her gece yatağa o sevimli tüylü küçük yaratıkla giriyordu. Şişman Kediye ne olduğunu bilmiyordu ancak ona sarılıp uyumayı ne kadar denerse denesin, reddediliyordu. Zhou Weiqing de ona çaresizce baktıktan sonra tek başına uyumak zorunda kaldı.  

 

--Şafak—

 

“Şişman Kedi, benimle akademiye gelmeyecek misin?” Zhou Weiqing sandalyede tembelce gerinen kaplana bakarak şaşkın bir şekilde bu soruyu sordu.

 

Şişman Kedi hızlıca başını salladı. Zhou Weiqing onun kendisini anlamasına şaşırmıyordu, sonuçta Da Huang ve Er Huang bile onun söylediklerinin yüzde altmış ila seksen kadarını anlıyordu.

 

Zhou Weiqing Şişman Kedinin alnına dokunmak için yaklaştı. “Ateşin mi var? İki yıl boyunca abine sırnaştıktan sonra şimdi beni terk mi ediyorsun? Kaçmaya mı çalışıyorsun? İmkanı yok, benimle okula gelmesen bile... hmm seni bağlayacak bir zincir bulmam lazım ki kaçamayasın.”

 

Uzun bir süredir Şişman Kedinin varlığına çok alışmıştı. Bir anda ayrılmasına katlanamazdı.

 

Şişman Kedi kafasında oluşan siyah çizgilerle bakıyordu. Birden ayaklarının üzerinde sıçradı ve ani bir hareketle masaya ulaştı ve küçük tüylü patilerini Zhou Weiqing’in bardağına soktu. Bir an sonra olanlar ise Zhou Weiqing’i şok etti – kaplan bardaktaki suyu yazı yazmak için kullanmıştı. “Hayır, sadece burada sessizce yetişim yapıyorum.”

 

Zhou Weiqing’in ağzı açık kaldı. “Ne!? Gökler tersine mi döndü, yer mi yarıldı, bir kaplan yazı yazmayı nasıl öğrenir?! Yanlış mı görüyorum? Şişman Kedi! Hadi bu hünerini kullanalım, eminim çok para kazanırız.”

 

Şişman Kedi bir süre ona baktı ve ardından küçük patileri masanın üzerinde bir kez daha dans etti ve ardından sandalyesine atlayarak uykusuna geri döndü. Zhou Weiqing masaya baktığında orada yazılı yeni bir kelime gördü. “Aptal.”

 

Ve sonunda Zhou Weiqing ile Shangguan Bing’er akademiye gidebildi. Gitmeden önce Ming Hua’nın çoktan evden çıkmış olduğunu gördüler ve Şişman Kediyi evde bıraktıkları için endişeli değillerdi. Sonuçta hem çoktan Zun Aşaması Cennetsel Canavarlar haline gelen Da Huang ve Er Huang evdeydi, hem de Şişman Kedinin garip güçleri olduğuna daha önce şahit olmuşlardı.

 

Bugün Fei Li İmparatorluk Ailesi Askeri Akademisinin resmi olarak ilk günüydü, ve tüm akademi oldukça canlıydı. İlk sınıflardan son sınıflara herkes okul üniformaları içindeydi ve ortalıkta dolanıyorlardı.

 

Sabahki açılış töreni tüm öğrenciler içindi ve herkes okul binasının ilk katına yönelmişti. Zhou Weiqing ve Shangguan Bing’er de doğal olarak kalabalığa katılmıştı.

 

Fei Li Askeri Akademisi sahiden de tüm Fei Li İmpatorluğundaki en iyi üç akademiden biri olmaya değerdi. Toplantı salonu en az 3bin kişiyi rahatlıkla sığdırabilecek boyuttaydı ve öğrencilerin sayısı bundan çok daha azdı.

 

Zhou Weiqing ve Shangguan Bing’er salona girdiklerinde oldukça dikkat çektiler. Bu ilginin sebebi Zhou Weiqing’in Zang Lang’le olan dövüşünün tüm okula yayılmış olması değildi, hala pek çok kişi onu tanımıyordu. Esas sebep, Shangguan Bing’er’in halka ait okul üniforması içinde haddinden fazla güzel görünüyor oluşuydu.

 

 

#Şişman Kediyi özlemiştim, onunla ilgili yeni sahnelerle karşılaşmak iyi oldu.
Ancak bir krallığın prensesi değil miydi bu kız, neden 2 yıldır kaplan halinde ve geri dönmeye niyet etmiyor?
Bu meselenin çözülmesini iple çekiyorum.

Bir de Bing'er meselesi var. Şimdiden kuma olayını kabullenmesi pek hoşuma gitmedi ama hadi bakalım.
Okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr