Çevirmen : Clumsy 

Küçüklüğünden beri çok hırslıydı, kendisinden 9 yaş büyük olan abisine karşı bile– ki o bir Tanrı General olarak biliniyordu. Yenilgiyi asla kabul edemezdi! Aslında, Ming Yu, yetişim seviyesi ve savaş gücü olarak, küçük kardeşinin yaşındayken onunla kıyaslanamazdı, aynı şekilde kötü şöhret olarak da. Bu şöhret onun saf savaş gücüne dayalıydı. Daha önce Zhou Weiqing’in Zang Lang’le olan kavgasını gördüğünde ilgisi uyanmıştı, burada onunla tesadüfen karşılaşmış olsa da onun gücünü test etmek için kavga etme fırsatı bulmak çok sevindirici olmuştu. Ancak kavga başlayınca, kendisinden 7 yaş küçük olan bu gencin, abisinin söylediği gibi oldukça şaşırtıcı olduğunu keşfetmişti. Yine de kaybetmek istemiyordu, kendisinden düşük yetişim seviyeli birine yenilemezdi.

Parlak kırmızı çiçek havalanarak dans etmeye başladı. Cehennem Çiçeği, parlak kırmızı ışığıyla dans ederek Zhou Weiqing’e doğru ilerliyordu.

Zhou Weiqing’in gözleri kısıldı. Diğer Niteliklerini gizlediği sürece bu kavgayı kazanamayacağının farkındaydı.

Saldırıyı ilk başlatan taraf, havada dönmekte olan kırmızı çiçek oldu. Tam Zhou Weiqing’e uzanmak üzereyken, aniden önceki boyunun on katına ulaştı, artık neredeyse 60 santimdi. Ve bu şekilde Zhou Weiqing’in kafasına doğru alçaldı. Zhou Weiqing, bedenindeki Şeytani auranın yankısını hissetti. Cehennem Çiçeğinde silik bir Şeytani auranın varlığını hissedebiliyordu, ama kendi bedenindekinden çok daha zayıf olduğu aşikardı.

Zhou Weiqing’in sol elindeki çekiç havaya kalktı ve bir çarpma sesi duyuldu. Zhou Weiqing yeni bir Uzaysal Yırtık daha yaratmış ve Cehennem Çiçeğinin saldırısını durdurmuş, garip bir manzara doğurmuştu. Çiçek, Uzaysal Yırtığa rastlamasına rağmen beklenmedik bir şekilde emme kuvvetine kapılmamış, bunun yerine geri uçmuştu ve saçtığı kırmızı ışık artık daha da parlaktı.

O anda, Ming Hua’nın elinden Cehennem Çiçeğine doğru parlak yeşil bir ışık ilerledi ve bir anda wuu wuu sesleri eşliğinde dönmeye başladı. Ancak yine de doğrudan Uzaysal Yırtığa vurmaya cesaret edememişti.

Aynı anda Zhou Weiqing de harekete geçti. İki eliyle de kavradığı çekiçleri döndürdü ve iki devasa siyah-altın çekici Ming Hua’ya doğru gönderdi.

Ming Hua’nın esnekliğine şüphe yoktu, elastik ve narin bedeniyle zekice adımlar atıyordu, belki de Cennetsel Yay Biriminde bu hareketleriyle ünlü olan Luo Ke Di’den bile iyiydi.

Ne yazık ki tüm kabiliyetine rağmen, karşısında bir çift iri ve ağır çekiç vardı. Kaçış manevraları ne kadar iyi olursa olsun bu şekilde mücadeleye devam edemezdi, ancak durmaksızın geri çekilebilirdi.

Direkt olarak Kuvvet tipli kullanıcılar için üretilmiş olan Muhteşem Birleştirilmiş Ekipmana karşı en zayıf yönünü, gücünü, kullanması için delirmiş olması lazımdı!

Bu saldırıya karşılık olarak, havadaki Cehennem Çiçeği, dokuz küçük parçaya bölündü ve hepsi son hızlarında *wuu wuu* sesleri eşliğinde Zhou Weiqing’e doğru uçmaya başladı. O anda, tüm ev garip, tüyler ürpertici bir sesle dolmuştu, hayaletli bir ev gibiydi.  

Her normal insan bu tüyler ürpertici sesten ve şeytani auradan etkilenirdi ve bu ani değişim karşısında güçsüzleşirdi. Ancak Zhou Weiqing kimdi? Onun bedenindeki Şeytani aura, Cehennem Çiçeğininkinden çok daha güçlüydü ve dolayısıyla en ufak bir şekilde etkilenmemişti.

Tam Zhou Weiqing çekiçleriyle dokuz küçük Cehennem Çiçeğini karşılamak üzereyken, Ming Hua’nın ellerinden yeni bir yeşil ışık kümesi çıktı. Dokuz ışık çizgisi dokuz çiçeğe dokundu ve hepsi dokuzar çiçeğe bölündü! Artık toplamda 81 çiçek vardı ve eskisinden çok daha küçük olsalar da baş döndürücü bir hıza ulaşmışlardı! Ve bir kez daha her köşeden atağa geçtiler.  

Zhou Weiqing hepsinden kaçmasının mümkün olmadığı sonucuna vardı. Dahası, bu 81 çiçek, onun Göz Kırpma kullanmasını engellemek için aynı anda saldırmıyordu ve farklı köşelere yayılmışlardı, haliyle Göz Kırpma ile gidebileceği bir nokta kalmamıştı.  

Bu şartlar altında, Zhou Weiqing’in savaşçı ruhu alevlendi. Bir anda, sol elindeki çekiç garip yeşil bir ışıkla aydınlandı ve Ming Hua’nın bedeni dondu, artık hareket edemiyordu. Aynı anda, sağdaki çekiç titredi ve siyah-altın bir ışık patlaması görüldü. Bir *Weng* sesiyle, odadaki hava garip bir bükülme yaşadı ve 81 Cehennem Çiçeği de bir anlığına yerlerinde donakaldı.

Çarpıcı Yankı – Bu Efsanevi İkili Tanrı Güçlü Çekiçlerin barındırdığı yeteneklerden biriydi. Rakiplerin donakaldığı bu anda, Zhou Weiqing fırsatı değerlendirdi ve Şeytani Sağ Bacağının tüm kuvvetiyle sıçradı. Çekiçleriyle önündeki yolu temizleyerek, aşırı bir hızla tüm Cehennem Çiçeklerinin arkasındaki Ming Hua’ya ulaşmaya çalışıyordu.

Tam Ming Hua artık kımıldayabileceğini hissederken, Zhou Weiqing’in sol elinden yeni bir siyah ışık yayıldı. Birkaç el Ming Hua'yı kavrıyordu, kız, bedeninin bir kez daha donduğunu hissetti ve o anda Zhou Weiqing’in çekici vahşice kafasına inmek üzereydi.  

Bu olaylar esnasında Ming Hua sakinliğini korudu ve göğüslüğünden ani bir koyu yeşil ışık çıktı. Aynı anda sol elinden de kalın bir yeşil ışık çıkıp göğüslüğündekiyle birleşerek bir kalkan oluşturdu. Böylece hem Karanlığın Dokunuşunun kontrolünü kırmıştı, hem de kendisine koruyucu bir katman oluşturmuştu.

Bu Ming Hua’nın 4. Elementsel Cevherinin Yeteneğiydi, ismi Hayat Kalkanıydı. Birleştirilmiş Ekipmanı da aynı yeteneğe sahipti ve ikisi birlikte çalıştığında tam bir kalkan hali alıyorlardı. Bu esnada, uyuşturulmuş Cehennem Çiçekleri de kendilerine geldiler ve Zhou Weiqing’in arkasından bir arı sürüsü gibi yaklaşmaya başladılar.

Ming Hua’nın tepkisi gerçekten de etkileyiciydi ve yeteneğini maksimum seviyede kullanmıştı. Sonuçta, Zhou Weiqing’in iki ani kontrol yeteneği karşısında afallamıştı. Ne kadar kendi yetişim seviyesi Zhou Weiqing’inkinden 4-5 basamak yüksek olsa da, böyle bir durumda kontrolü kaybettikten hemen sonra toparlanmak büyük bir başarıydı. Ancak, bu başarılı kurtuluşa rağmen, Zhou Weiqing’in Şeytani Sağ Bacağının gücü fazla sarsıcıydı. Ve Hayat Kalkanı yerini aldığında, iki çekiç de eş zamanlı olarak ona ulaşmıştı.

Normal şartlar altında, Ming Hua asla böyle ağır çekiçleri karşılayamazdı. Ne yazık ki, bu noktada başka şansı yoktu.

*Bang* İlk çekiç vahşi bir şekilde Hayat Kalkanına çarptı. Dehşet verici bir manzara eşkiğinde delici koyu altın ışık, tüm Hayat Kalkanını yuttu. Kalkan, kırılarak yavaşça dağılma fırsatı bile bulamadı, bir anda yok oldu. Ming Hua da çekiçlenmiş bir çivi gibi yere çakıldı ve ağzından kanlar dökülmeye başladı.

Ming Hua’nın zihni tamamen dağılmıştı. Hayat Kalkanının bir Muhteşem Birleştirilmiş Ekipmanı tamamen durduramayacağını tahmin etmişti, ancak böyle dehşet verici bir güçle karşılaşmayı beklemiyordu. Çekiçte herhangi bir Elementsel Nitelikli Cennetsel Enerji bile yoktu, bu onun saf kuvvetiydi! 3-Cevherli Zhou Weiqing’in, 5. Seviye Hayat Kalkanını böyle kolayca kırabilmesinin şoku, darbenin etkisiyle birleşerek ona bir ağız dolusu kan kusturmuştu.

İkinci çekiç de ilkini izlerken Ming Hua pişmanlık doldu. Abisini dinlemediği, böyle bir ölüm tehdidiyle karşılaştığı için pişmandı.

Uzak bir mesafeden olayları izleyen Shangguan Bing’er şok dolu bir çığlık attı. Devasa çekicin vahşi bir şekilde Ming Hua’nın başına gelişini görünce hızlıca gözlerini kapattı. Böyle bir çekici başına yemek… büyük ihtimalle ölümcül olacaktı.

Ming Hua da aynı şeyi düşünüyordu ve bundan kurtulabileceğini sanmıyordu. Son anda, tüm enerjisini Cehennem Çiçeğine aktararak, ölmeden önce Zhou Weiqing’e hafif de olsa bir zarar verebilmeyi umdu.

Zhou Weiqing’in sakin bir şekilde hareket eden ilk çekici, Hayat Kalkanını parçaladıktan sonra geri dönmüştü ve kulak tırmalayıcı bir ses eşliğinde bir Uzaysal Yırtık belirmişti. Yırtık yaklaşık 1.2 metreydi, normalden büyüktü. Zhou Weiqing’e doğru uçmakta olan Cehennem Çiçeklerinin çoğu bu Yırtık tarafından engellense de birkaç tanesi geçmeyi başardı. Sonuçta bu, Ming Hua gibi kuvvetli bir Düşük Seviye Zun Aşaması Cennetsel Cevher Ustasının son saldırısıydı. Ve Zhou Weiqing, yırtığı aşabilen çiçeklerden kaçmayı başaramadı.

Efsanevi İkili Tanrı Güçlü Çekiçlerin soketleri yoktu, çünkü pek gerek duyulmuyordu. Zhou Weiqing onları kullanırken sahip olduğu tüm Elementsel Cevher Depolanmış Yeteneklerini kullanabiliyordu. Dahası, çekiçler tarafından kullanılan her yetenek tam kuvvetinde oluyordu ve fazla Cennetsel Enerji gerektirmiyordu. Bu, Muhteşem Birleştirilmiş Ekipmanın gerçek gücüydü.

Bu esnada, 7 Cehennem Çiçeği tarafından vurulmuş olan Zhou Weiqing, bedeninin uyuştuğunu fark etse de, pek acı hissetmedi. Aynı zamanda, Ming Hua’ya çarpan çekicini de geri çekti.

Ming Hua öldü mü? Hayır, ölmedi. Hala orada duruyordu, gözleri kapalıydı, tüm bedeni şok ve korku içinde titriyordu. O esnada uzaktan onları izlemekte olan ev sahibi de tamamen donakalmış haldeydi.

İlk kez Cennetsel Cevher Ustaları arasındaki böyle bir kavgaya tanık oluyordu. Ancak, Zhou Weiqing dışında hiç kimse son anda olanları görememişti.

O anda, Zhou Weiqing’in sağ elindeki çekiç, Hayat Kalkanını kırıp Uzaysal Yırtığı saldıktan sonra, sol elindeki çekiç de Ming Hua’nın kafasını hedeflemişti. Böylesi bir çekiç kızın kafasını püreye çevirmeliydi.

#Bu tür kavgaları düzgün bir şekilde çevirmek zor oluyor. Paragraflarda biraz konudan konuya atlanıyor ve saldırıların anlatım şekli de yaşananı çok iyi vermiyor gibi. 
Yine de siz kafanızda canlandırabilmişsinizdir diye umuyorum.

O zaman devam edelim de bizim kerata kıza neler yapmış bir görelim.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!