Çevirmen : Clumsy

İri herif Ma Qun, klasik dürüst ve naif görüntüsünden vazgeçerek, garip bir ifadeyle Zhou Weiqing’e bakıyordu. Kou Rui’nin bakışlarıysa tutkulu, delici ve hayranlık doluydu. Bir *swoosh* sesiyle yatağından zıpladı.

“Patron! Senin yardımcın olmak istiyorum, izin ver bundan sonra seni izleyeyim!” dedi Kou Rui doğrudan.

Zhou Weiqing irkildi. “Neden? Yaptığım şey hata değil miydi? O Zang Lang tipi aslında diğer halkı korumuyor muydu? Neden beni takip etmek istiyorsun? O herif iyi mi?”

Kou Rui yanıtladı: “O gün sen ayrıldıktan kısa bir süre sonra kendine geldi, ağır bir yarası yok. Ayrılırken de hiçbir şey söylemedi. Belki geri kalan son sınıfların söylediği doğruydu ve daima halkı koruyordu. Ancak bana kalırsa, zorbalığa uğrayan bizdik ve yurdumuzda bizi korumak için öne atılan kişi yalnızca sen oldun. Sen Uzaysal Nitelikli bir Cennetsel Cevher Ustasısın, Göz Kırpma yeteneğini tanıdım... Dahası, 3 set Cevherin var ve Birleştirilmiş Ekipmana da sahipsin. Biz halk öğrencileri çoktan bastırılmış durumdayız ve ben seni takip etmeye gönüllüyüm. Eğer benzer bir şeyle karşılaşırsak, Zang Lang’ten daha iyisini yapabileceğine inanıyorum.”

Zhou Weiqing içten bir şekilde güldü: “İyi. İleride seninle ilgileneceğim, senin gibi zeki tipleri severim. ” Bunu söyledikten sonra yataktaki döşeği kaldırdı. “Ancak bu yurtta kalmaya devam etmeyeceğim, yarın derste görüşürüz.”

Kou Rui irkildi. “Patron, taşınıyor musun?”

Zhou Weiqing başını sallayarak yanıtladı: “Bir ev kiraladım Kou Rui. Oh bu arada, sen Fiziksel Cevher Ustası mı yoksa Elementsel Cevher Ustası mısın?”

Kou Rui oldukça hüzünlü bir şekilde cevap verdi: “İki cevherli, hiç Birleştirilmiş Ekipmanı olmayan bir Fiziksel Cevher Ustasıyım. Niteliklerim yarı çeviklik yarı koordinasyon, Fiziksel Cevher Ustalarının en işe yaramaz kombinasyonlarından, hiçbir saldırı yeteneğim yok. Öyle olmasa seninle birlikte dövüşe katılırdım.”

Zhou Weiqing başını salladı: “İşe yaramaz güç veya yetenek yoktur, bu yalnızca senin eğitim yolunu bulmanla alakalı. Gelecekte bu konuyu ayrıntılı konuşuruz, şimdi gidip evimi kontrol etmem lazım. Derste görüşmek üzere.” Bunları söyledikten sonra da odayı terk etti. Konuşmanın başından beri Kou Rui dışında hiçbir oda arkadaşı tek bir söz etmemişti. Ma Qun dışındakiler korku ve tereddüt doluydu.

Zhou Weiqing yurt binasından çıktığında, Shangguan Bing’er’in kendisini beklediğini gördü. Ve birlikte çıkış kağıtlarını kullanarak akademiden ayrıldılar. Birkaç dakika sonra küçük bir yolu geçtiler ve Zhou Weiqing’in bulduğu binaya ulaştılar.

Girişe yaklaştıkları anda ufak bir tartışmaya kulak misafiri oldular.

“Hayır, üzgünüm genç bayan, mümkün değil. Çoktan başka birinin depozitosunu kabul ettim. Daha fazla ödeseniz bile sözümden dönemem, üzgünüm.”

Başka bir ses daha duyuldu: “Ev sahibi amca, bana bir bak, böyle yalnız bir kızı sokaklara atmana gönlün el verecek mi? Hem... İstediğin ücretin iki katını ödeyebilirim.” Ses son derece yumuşak ve baştan çıkarıcıydı, yine de içinde son derece ilgi çekici ve eşsiz bir soğukluk da barındırıyordu.

“Uhhmm….”

“Hayır, iki kat falan ödemeyeceksin! Önce gelen kaparın nesini anlamıyorsun?” Zhou Weiqing bu esnada kapıyı itti ve içeri girdi.

Ev sahibi, neredeyse 50 yaşlarına gelmiş orta yaşlı bir adamdı ve yüzünden nasıl bir ikilem yaşadığı belli oluyordu. Yanında da beyaz elbiseli genç bir kız duruyordu.

Genç kıza bakan Zhou Weiqing irkilerek kendi kendine düşündü: Bu Ming Yu’nun kız kardeşi değil mi? Neden evinde kalmak yerine burada oda kiralamaya çalışıyor?

Sahiden de ev sahibiyle pazarlık yapmaya çalışan kişi Ming Hua’ydı.

Ming Hua da Zhou Weiqing’i gördüğü anda bariz bir şekilde irkildi. Yanında duran Shangguan Bing’er’i gördüğündeyse, yapmacık bir şekilde gülümsedi.

Zhou Weiqing, Ming Hua’nın şehvetli, seksi vücuduna, şeftali gibi olgunluğuna bakarken yutkunmadan edemedi. Kahretsin, çok ateşli!

Ming Hua 20li yaşlarında görünüyordu. Shangguan Bing’er’le kıyaslandığında, onun güzelliği daha olgun görünümlüydü, Shangguan Bing’er’in tatlı ve zarif güzelliğine nazaran daha meydandaydı.  

“Burayı kiralamak isteyenler sizler misiniz?” Ming Hua, gözlerinde baştan çıkarıcı bir parıldamayla yumuşak bir tonda konuştu. “Burayı bana bırakmaya ne dersiniz?”

Zhou Weiqing onun görünüşüyle başı dönmüş haldeydi ve neredeyse kabul edecekti, ancak Shangguan Bing’er belini çimdiklediğinde yaşadığı keskin acıyla kendine geldi. “Hayır, burayı önce biz kiraladık. Küçük Şişman, kirayı öde.” Shangguan Bing’er ilk kez böyle kararlı ve ciddiydi, Ming Hua’nın güzelliğini tehlike olarak algıladığı çok açıktı.

Ming Hua silik bir gülüşle salyalarını yutmakta olan Zhou Weiqing’e bakarak bir kez daha iyice yumuşak bir sesle rica etti: “Bana bırakamaz mısınız, lütfen?” Bunu söylerken kendi kendine düşünüyordu. Abim bu herif için tehlikeli demişti, ancak yeteneklerini bir yana bırakırsak karakteri pek tehlikeli görünmüyor.

“İmkanı yok. Karım hayır diyorsa, cevap hayırdır.” Tam Ming Hua içinden onu küçümsemekle meşgulken, şehvetli görünüşlü kerata Zhou Weiqing, bir centilmene dönüşerek cesur bir şekilde konuştu. Değişim hızı gerçekten etkileyiciydi.

Ming Hua biraz gerilse de yüz ifadesi hiç değişmedi. Ona boşuna Cehennem Çiçeği Yeraltı Dünyası denmiyordu. “Peki ya ben gitmek istemezsem ne olacak?”

“Errr…” Zhou Weiqing, kafası karışmış bir şekilde Shangguan Bing’er’e baktı. Güzel kızlardan hoşlansa da, Shangguan Bing’er’in kalbindeki yeri sarsılmazdı, bu sayede kolayca tavrını değiştirebilmişti. Ancak Ming Hua’nın ‘umrumda değil’ ifadesi karşısında ne yapacağını bilemiyordu.  

Shangguan Bing’er, Ming Hua’nın baştan çıkarıcı bakışlarına daha fazla katlanamadı ve ciddi bir tonla konuştu: “Hanımefendi, lütfen kendinizi kontrol edin ve saygınlığınızı düşünün. Ayrılmaya niyetiniz yoksa, bunu şahsi olarak istemek zorunda kalacağız.” Bunu söyledikten sonra sağ elini kaldırdı ve bileğindeki parlak ışıklar saçan üç Ejdertaşı Yeşimi Fiziksel Cevheri gösterdi.

Ming Hua’nın gözlerinde şaşkınlık belirdi. Başka bir 3- Cevherli Cennetsel Cevher Ustası mı? Ne şaşırtıcı! Bu yılın halk öğrencileri gerçekten etkileyici! Fei Li Cennetsel Cevher Ustası Akademisindeki birinci sınıflarda bile 3- Cevherli Cennetsel Cevher Ustası olmayabilir.

Shangguan Bing’er’in Fiziksel Cevherlerini saldığını gören ev sahibinin yüzü solgunlaştı. Bu saf beyaz parlaklık onun Cennetsel Cevher Ustası oluşunun kanıtıydı! Herhangi bir Cennetsel Cevher Ustasını gücendirmeye cüret edemezdi. Böylece son tereddüt kırıntısını da bir kenara attı ve Ming Hua’dan ayrılmasını istemek için ağzını açtı. Ancak yeni bir ışık parlaması, 4 sütümsü mumlu Yeşim Cevheri gözler önüne serdi – Esneklik Fiziksel Cevherleri.

Bu kez şok olma sırası Zhou Weiqing ve Shangguan Bing’er’deydi. Shangguan Bing’er şaşkınlık içinde bağırmadan edemedi: “Düşük Seviye Zun Aşaması Cennetsel Cevher Ustası mı?!”

Ming Hua’nın güzel yüzü bir utangaçlık parçasıyla kızardı, herkeste onu koruma içgüdüsü uyandıracak bir görünüme kavuşmuştu. “Kendimi korumam gerek değil mi?”

“*Mastürbasyon mu… ” Zhou Weiqing, kanının beynine sıçradığını hissetti ve Ming Hua’ya garip bir şekilde bakarken burnu kanamak üzereydi.

*## Çincede kendini korumakla kendini tatmin etmek aynı şekilde yazılıyormuş, dolayısıyla bizim keratanın aklı o anlama kayıyor.

Ming Hua tamamen kızardı ve bu kez samimiydi. Zhou Weiqing’in ne söylediğini nasıl anlamazdı. “Hmph, yalnızca 16 yaşındasın ama kafandan geçenlere bak! Senin yanındaki bu güzel kıza yazık. İyi, daha fazla rol yapmayacağım, bu evi kesinlikle kiralıyorum. Eğer yeteneğiniz varsa beni yenersiniz ve ben burayı size bırakırım, aksi takdirde burası benimdir!”

Ev sahibi çoktan kenara çekilmişti. İki taraf da Cennetsel Cevher Ustasıydı ve bu tartışmada rol oynamaya hiç niyeti yoktu, kararı onların vermesini bekleyecekti.

Ming Hua’nın sözlerini duyan Zhou Weiqing kafası karışık bir şekilde sordu: “16 yaşında olduğumu nerden biliyorsun?”

Ming Hua soğuk bir humphlamadan sonra devam etti: “Biliyorsam biliyorum, boş konuşmayı bırak. Bu evi kiralamak istiyorsan önce beni dövmelisin. Sen dövüşmekte çok iyi değil miydin ha?”

Zhou Weiqing bir süre sessiz kaldıktan sonra şöyle dedi: “Güzel bayan, çok mantıksız davranmıyor musun?”

Ming Hua büyüleyici bir kahkaha attı: “Sen bir kadının mantıklı davranmasını mı bekliyorsun? Hayal kuruyor olmalısın.”

Bunları söylerken Zhou Weiqing’e doğru süzüldü, ince beli rüzgarda sallanan bir dal gibiydi, sanki her an kırılabilirmiş gibi bir izlenim veriyordu.

Zhou Weiqing onun şehvetli figürüne bir kez daha yutkunarak baktı ve cesur bir tavır takındı. “İyi, dövüş olsun o zaman! Sanki senden korkacakmışım gibi!? Bing’er, birazcık kenara çekil.”

Shangguan Bing’er onaylayarak hafif bir ses çıkardı ve kenara çekildi. Daha önce Zhou Weiqing’i bela çıkarmaması için uyarmış olsa da, böyle mantıksız davranan ve bela arayan biri karşısında başka şansları yoktu. Sonuçta o nazik biriydi, aptal değil. Dahası, Ming Hua’nın Cennetsel Cevherlerini görmüştü, kendisi ona uygun bir rakip olmayabilirdi. Ancak Zhou Weiqing farklıydı, Shangguan Bing’er onun ne kadar güçlendiğini biliyordu, özellikle de üçüncü set Cennetsel Cevherini aldıktan sonra kendisiyle aynı güçte olmadığına şahit olmuştu. 6 Nitelikli ve Şeytani Sağ Bacaklı Zhou Weiqing’in kendisiyle aynı seviyedeki kişiler karşısında yenilmez olduğunu söyleyebilirdi. Hatta 4 Cevherli Ming Hua bile onu yenemeyebilirdi. Basitçe, Cennetsel Yay Biriminin yaklaşık yarım yıl önce onları bırakma sebebi de kendilerine öğretecek bir şeylerinin kalmamış olmasıydı, özellikle de Zhou Weiqing’e.

# Şu kızcağıza Cehennem Çiçeği Yeraltı Dünyasından daha insancıl bir takma ad bulsalarmış iyiymiş.
Yalnız bu kız biraz Difuya'yı andırıyor, güzel ve küstah. Tabii güzelliğini nasıl kullanacağını bildiği için diğer kızlarımızdan  farklı.

Neyse, bakalım gerçekten bir kavga olacak mı, yoksa işler tatlıya bağlanacak mı.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!