Bölüm 32.1: Buzlu Ruh Cennetsel Ayısı (1)

avatar
8108 9

Heavenly Jewel Change - Bölüm 32.1: Buzlu Ruh Cennetsel Ayısı (1)


Çevirmen: Clumsy

 

Mu En yanıtladı: “Tabii ki var. Yeni doğan ejderhalar bile güçlü Zong Aşaması Cennetsel Canavarlardır, yetişkin olanlarsa Cennetsel Canavarların en üstünleridir. Wan Shou İmparatorluğu dışında pek görülmezler, orada ejderhamsı pek çok Cennetsel Canavar da var zaten. Geçmişte büyük bir parça ejderha derisi aldık ve bu zırhları özel olarak yaptırdık. Yalnızca hafif ve esnek olmakla kalmıyorlar, ayrıca savunma konusunda da oldukça güçlüler. Daha da önemlisi, şu anki görevimizde yaydıkları aurayla sıradan Cennetsel Canavarları kaçıracaklar. Kesinlikle süperler.”

 

Zhou Weiqing sırıtarak sordu: “Heh, öğretmenim, biraz daha ejderha deriniz kaldı mı acaba?”

 

Mu En tabii ki onun ne kastettiğini anlamış ve sinirlenmişti: “Nasıl başka ejderha derimiz kalmış olabilir. Daha fazla kalsaydı tüm bedenimizi onunla kaplardık herhalde.”

 

O anda ön taraftan Hua Feng’in sesi duyuldu: “Sessizliğinizi koruyun.”

 

Gizlice ormana girdiklerinde, kar bir ayak derinliğindeydi ve araziyi geçmek zordu. Hava aşırı soğuktu ve Zhou Weiqing yünlü kıyafetler giyiyor olsa da, Shangguan Bing’er beklenmedik bir şekilde yalnızca tek bir kıyafet giyiyordu. Kız Zhou Weiqing’e doğru baktığında, narin bakışları Zhou Weiqing’in kalbine dokundu.

 

Bundan bir süre önce, Amiral Zhou, oğluna Kar İpeği Tulumu denilen bir doğum günü hediyesi vermişti, hafif ve sıkıydı; yalnızca bir iç zırh olarak iş görmekle kalmıyor, ayrıca kişinin vücut sıcaklığını da sabit tutuyordu. Shangguan Bing’er’in üşümeme sebebi de Zhou Weiqing’in Kar İpeği Tulumunu ona vermiş olmasıydı. Onun sözleriyle, bu bir nişan hediyesiydi ve Shangguan Bing’er de hediyeyi reddetmemişti. Ne yazık ki, trajik bir şekilde, etrafları her zaman Cennetsel Yay Biriminin üyeleriyle sarılı olduğu için onunla samimileşme fırsatı bulamıyordu.

 

Ormana girdikleri anda, Luo Ke Di ince havanın içinde kayboldu. Geri kalanlar da belli bir düzende dizildi– Hua Feng öndeydi, Gao Shen ve Han Mo yanlardaydı, Mu En arkalarını koruyordu, Zhou Weiqing ve Shangguan Bing’er de diğer üyelerin ortasındaydı.

 

Yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra, Luo Ke Di bir anda meydana çıktı. Artık her zamanki tembel ayyaş görünümünde değildi, oldukça enerjik görünüyordu. Gözleri parlayarak Hua Feng’e döndü: “Patron, 5 km mesafeyi taradım ama bir şey bulamadım. İşverenimizin verdiği bilgiye göre, buradaki Buzlu Ruh Cennetsel Ayıları topluluklarından sürülmüş olanlarmış. Normalde burada yaşayan diğer Cennetsel Canavarların çoğu da Buzlu Ruh Cennetsel Ayıları tarafından kovulmuş.”

 

Hua Feng başını sallayarak konuştu: “Bu seferki görev genel olarak basit, ama ana zorluk Buzlu Ruh Cennetsel Ayısının gücü. Git ve gözcülüğe devam et, biz de derinlere ilerleyeceğiz.” Bunu söylerken elindeki okla kara bazı talimatlar çizdi. Luo Ke Di başını salladı ve bir süre konuştuktan sonra yeniden gözden kayboldu.

 

O gittikten sonra, Hua Feng’in emirleri altındaki ekip Cennetsel Enerjilerini hareketlendirip karar verilen yönde 5 km ilerledi ve sonrasında yavaşladılar. Zhou Weiqing, Hua Feng'in bunu yapma sebebinin, yoldaşların öngörülemeyen koşullara tepki vermek için kendilerini en iyi durumda tutmalarını sağlamak olduğunu anladı.

 

Ormanın derinliklerine ilerlemeye devam ederlerken 2 gün hızlıca geçmişti. Ormandaki ilerleyiş hızları oldukça yavaştı; günde yalnızca 30 km ilerleyebiliyorlardı ve aralarındaki en meşgul kişi hiç şüphesiz ki Luo Ke Di idi. Gözcü olarak her zaman onlardan öndeydi. Zhou Weiqing’in Mu En’e neden bu kadar yavaş ilerlediklerini sorduğunda aldığı cevap da basitti– güvenlik için.

 

Zong Aşaması Cennetsel Canavarların yaşadığı bir ormanda, hata yapmak kolaydı– 3 Zong Aşaması Cennetsel Canavar bile tüm ekibi mahvetmeye yeterdi. Bu nedenle Luo Ke Di sürekli önden ilerleyip gözcülük yapıyordu, yalnızca Buzlu Ruh Cennetsel Ayılarını aramıyor, aynı zamanda ekibi için güvenli rotalar da belirliyordu; ters giden bir şeyler olursa herkes kolayca bundan kaçabilecekti.

 

Zhou Weiqing, buzlu ormandaki arayışları iki güne ulaşmasına rağmen, hiç yiyecek içecek tüketmeyen Cennetsel Yay Birimi üyelerinin hala sakin ve ciddi olduklarını fark etmişti, böyle bir hayata uzun süredir alışmış gibilerdi. “Bir suikastçinin doğal düşmanı yalnızlıktır. Mükemmel bir suikastçinin en büyük yeteneği ise sabırdır.” Hua Feng ona bunları söylemişti.

 

Sonunda, 3. gün öğlen olmak üzereyken, Luo Ke Di, yüzünde heyecanlı bir ifadeyle belirdi, herkesi canlandıran haberleri vardı – bulundukları yerden yaklaşık 4 km uzaklıkta tek başına duran bir Buzlu Ruh Cennetsel Ayısı keşfetmişti.

 

Hua Feng ciddi bir şekilde konuştu: “Düzenbaz, tek bir tane olduğundan emin misin?”

 

Luo Ke Di başını sallayarak yanıtladı: “Onu gördüğüm anda kendisini ve çevresini gözlemledim, 1 km alanı incelediğimde de başka bir Buzlu Ruh Cennetsel Ayısına dair ize rastlamadım. Bu yalnız Buzlu Ruh Cennetsel Ayısı bir şeyler arıyor gibiydi. İri yarı ve güçlü, bir yetişkin olmalı. Şansımıza kış aylarında olduğumuz için, sıradan ayılar gibi kış uykusuna yatmasa bile duyuları normalden daha uyuşuk şekildedir.”

 

 

Hua Feng anında kararını aldı ve emirlerini verdi: “O zaman harekete geçiyoruz. Millet, unutmayın, Buzlu Ruh Cennetsel Ayısını mümkün olduğunca hızlı öldürecek ve anında geri çekileceğiz. Gao Shen, Han Mo, siz onun yeteneklerini engellemekten sorumlusunuz. Ben zayıf noktalarına saldıracağım.”

 

Bunu söyledikten sonra bakışları Mu En’e kaydı, “Yaşlı pislik, ön kısmı sana bırakıyorum.” dedi ve Mu En de kafasını sallayarak onayladı.

 

Hua Feng’in emir dağıtımını dinleyen Zhou Weiqing şaşırmadan edememişti. Aralarındaki en zayıf, en küçük bedene sahip kişi olmasına rağmen Buzlu Ruh Cennetsel Ayısına önden saldırma görevi öğretmenine mi verilmişti? Yoksa yanlış mı duymuştu?

 

Hua Feng, Zhou Weiqing’in ne düşündüğünü anlamış gibiydi ve hafif bir gülümsemeyle konuştu: “Küçük Wei, dövüş başladığında, sen ve Bing’er saklanacaksınız ve harekete geçmeyeceksiniz. İkiniz de destek sağlamakla ve geri çekilişimize yardımcı olmakla yükümlüsünüz. Yaptığım düzenlemeler sizi şaşırtmasın, Mu En size gerçek gücünü gösterecek ve 100 yardda nasıl yenilmez olduğunu anlamanızı sağlayacak.”

 

Zhou Weiqing, yüreğindeki kuşkularıyla birlikte arkada kaldı ve Luo Ke Di'nin liderliğinde ilerledi. Luo Ke Di yavaşlayıp onlara bir işaret verene kadar hızlı bir şekilde ilerlemişlerdi. O anda geri kalanlar da yavaşladı ve nefeslerini bile kontrol ederek temkinli ve sinsi bir şekilde yürümeye devam ettiler.

 

Gerçekten de kısa bir mesafeden sonra, birkaç kalın çam ağacını geçtiklerinde, hedefleri karşılarında belirmişti.

 

200 yard uzakta, büyük siyah bir ayı yatıyordu, 2 ön patisiyle yere vuruyordu, sanki bir şey arıyor gibiydi.

 

İri yaratığı gören Zhou Weiqing ve Shangguan Bing’er derin ve keskin birer nefes almadan edemedi. Zhou Weiqing, daha önce Yetenek Depolama Sarayında Zong Aşaması Cennetsel Canavarları görmüştü, ama onlar mühürlü ve zayıftı, iyi davrandıkları için kendisini şok etmemişlerdi. Ama bu önlerindeki Buzlu Ruh Cennetsel Ayısı tamamen farklıydı. En az 6 metre uzunluktaydı, yere vuran pençeleri düzenli *Dong* *Dong* sesleri çıkartıyordu. 200 yard mesafeden bile tüm ekip etrafın sallanışını hissedebiliyordu.

 

Buzlu Ruh Cennetsel Ayısının sırtında büyük beyaz bir kürk parçası başlıyor ve kuyruğuna kadar uzanıyordu. Bedeni hafif bir şekilde buzlu bir sisle sarılmıştı. Arkası onlara dönük olduğu için Zhou Weiqing ebatı dışında sıradan bir ayıyla arasındaki farkı söyleyemiyordu.

 

Mu En hafif bir sesle Zhou Weiqing’in kulağına fısıldadı: “Her Zong Aşaması Cennetsel Canavar, güçlü birer Cennetsel Cevher Ustası olarak değerlendirilebilir.”

 

“Örneğin, bu Buzlu Ruh Cennetsel Ayısına, Güç Tipi bir Cennetsel Cevher Ustası diyebiliriz, en az 2 niteliklidir– Buz ve Rüzgar.  Zong Aşaması Cennetsel Canavarlar arasında en güçlü olanlardandır ve baş etmesi oldukça zordur. Dahası defansı mükemmeldir. Sen ve Bing’er bu ağacın gerisinde kalmalı ve ne olursa olsun harekete geçmemelisiniz, anlaşıldı mı?”

 

Zhou Weiqing başını sallayarak sırıttı: “Anlıyorum, önce güvenlik.”

 

Hua Feng ellerini sallarken, parmaklarıyla çeşitli sinyaller verdi ve 5 ekip üyesi, hiçbir konuşmaya gerek duymadan harekete geçti.

 

Luo Ke Di hemen bir yana koşarken, Hua Feng, Gao Shen ve Han Mo da farklı yönlere koştu. Yalnızca Mu En sağ kolunu kaldırıp Fiziksel Cevherlerini salarken Buzlu Ruh Cennetsel Ayısına ön tarafından yaklaşıyordu.

 

Zhou Weiqing ve Shangguan Bing’er içten içe endişelenmeden edemiyordu. İlk defa bu kadar yüksek seviyeli bir Cennetsel Canavar görüyorlardı sonuçta. Zhou Weiqing ağacı işaret etti ve ağaca zıplamadan önce ellerini Shangguan Bing’er’in beline sardı.

 

Shangguan Bing’er, gözlerini devirse de karşı koymadı ve onun kucaklamasını kabullendi. Zhou Weiqing keyifli bir şekilde sırıttı ve kızın ellerini tuttu. Bu karlı ve buzlu arazide, onun bedeninden yayılan nefes eşliğinde, büyük bir savaşı gözlemlemek, onu garip bir şekilde tatmin etmişti ve 20 gündür taşıdığı keder bir anda silinmişti.

 

Diğer taraftan, Cennetsel Yay Birimi üyeleri çoktan harekete geçmişti. Sessiz Oklar Buzlu Ruh Cennetsel Ayısına farklı açılardan ilerlerken onun zayıf noktaları olan kulaklarını ve gözlerini hedef alıyordu. Hiç şüphesiz, bu noktalar yaşayan her canlının zayıf noktaları olurdu.

 

Ama, tam oklar hedeflerine ulaşmak üzereyken, bir anda, Buzlu Ruh Cennetsel Ayısının bedeninden loş mavi bir ışık tabakası yayıldı ve bütün oklar, yumuşak bir *Pssh* sesi eşliğinde etkisiz hale geldi.

 

Buzlu Ruh Cennetsel Ayısı, vahşi bir şekilde kükredi. Yaralanmamıştı, ama ani saldırı onu sinirlendirmişti ve okların geldiği bölgeleri görebilmek için önünü döndü. O döndüğü anda, Zhou Weiqing ve Shangguan Bing’er sonunda onu inceleyebilme fırsatı buldu. Gözleri buz mavisiydi, tamamen kana susamışlık ve öldürme niyetiyle doluydu, bakışları çakan şimşekler gibiydi.

 

*Wuuu* Buzlu Ruh Cennetsel Ayısının çevresindeki hava dönmeye, çevredeki karları kamçılayarak bir hortum oluşturmaya başlamıştı. Hortumun geçtiği noktada yoğun çatlama sesleri duyuluyor ve değdiği ağaçlar ve çalılar parçalara ayrılıyordu.

 

 

 

#Bir suikastçinin doğal düşmanı yalnızlıktır. Mükemmel bir suikastçinin en büyük yeteneği ise sabırdır.

Ve Cennetsel Yay Birimi, Buzlu Ruh Cennetsel Ayısıyla mücadeleye başladı.
Bakalım mükemmel suikastçilerimiz bu işin üstesinden başarıyla gelebilecek mi.
Anlaşılan önden saldırma görevi verilen Mu En de bize gerçek gücünü gösterecek.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43838 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr