Çevirmen : Clumsy

“Kaç çabuk!” Zhou Weiqing, Shangguan Bing’er’e öfke ve stres içinde bağırdı. Ne yazık ki, o esnada Kurt Kralı ona 12 yeni Rüzgar Bıçağı göndermişti. 

Her yönden gelen bu çoklu atak karşısında Zhou Weiqing’in mevcut hızıyla kaçınma şansı yoktu. Yeniden Göz Kırpma özelliğini kullanmaktan başka seçeneği kalmamıştı.

Shangguan Bing’er, Zhou Weiqing’in bağrışını bu kez de duymazdan  geldi. Aralarındaki mesafeyi 5 yarda indirmişti ve sol elini sallayarak arkasındaki 3 Orman Kurduna 3 Rüzgar Bıçağı gönderdi. Vücudu bulanıklaşıp bir kez daha belirdiğinde, Zhou Weiqing’in yanına varmıştı bile. Telaşsız ve sakin bir şekilde konuştu: “Biz… ölümü… ve… yaşamı …birlikte… kucaklamalıyız.”

Zhou Weiqing sınırlarının sonuna gelmek üzereydi, sonuçta yalnızca 4. Seviye Cennetsel Enerjideydi ve Derebeyi Yayını kullanmasa bile yüksek miktarda Cennetsel Enerji harcayan yeteneklerini sıklıkla kullanmıştı. Ama Shangguan Bing’er’in sözlerini duyduğunda, kanının yeniden kaynamaya başladığını hissetti.

Buna değer, kesinlikle değer. Hayatımda tek bir kadını kurtarma şansım varsa, ya da onun için ölebileceksem, buna değer.

Kurt Kralının bakışları soğuk ve zalimdi. Zhou Weiqing’e birkaç kez saldırdıktan sonra onun gerçek gücünü anlamıştı. Bu insan, sağ bacağı dışında bir tehdit oluşturmuyordu ve uzun süre daha Cennetsel Enerjisini muhafaza edemeyecekti. Bu yüzden Zhou Weiqing’le kolayca baş etmek için bir planı vardı ve bunun için acele etmiyordu. Zhou Weiqing’in herhangi bir yetenek kullanmasına veya yaklaşmasına izin vermeyecek, peş peşe 12şer Rüzgar Bıçağı göndermeye devam edecekti. Ve bu sefer daha da kurnaz davrandı. Hedefi Zhou Weiqing değil Shangguan Bing’er’di.

Zhou Weiqing’in Göz Kırpma yeteneği ne kadar iyi olursa olsun, yanında birini ışınlayamazdı. En azından mevcut güç seviyesinde bunu yapması mümkün değildi.

Shangguan Bing’er, kendisine her yönden yaklaşan ve tüm kaçış rotalarını kapatan 12 bıçağı görünce çaresizlik içinde gözlerini kapattı. Kaderine boyun eğdi; en azından ölmeden önce Zhou Weiqing’in yanına gelebilmişti.

“Kahretsin! Seni aptal kız!” Zhou Weiqing hemen sağ tarafını çevirerek atlayıp yaklaşan 6 Rüzgar Bıçağının önünü kapattı ve Shangguan Bing’er’i yere yatırdı.

Rüzgar Bıçakları, *Puff* sesi eşliğinde Zhou Weiqing’in sağ bacağına saplandı, pantalonu lime limeydi ve içindeki siyah kaplan dövmeli bacağını ortaya çıkarıyordu.

Şeytani Sağ Bacak gerçekten de gaddardı. Böyle bir saldırı altında bile en ufak bir hasar görmemişti. Ne yazık ki bu yalnızca onun sağ bacağı için geçerliydi…

Yere atlarken 6 Rüzgar Bıçağı tarafından hedeflenmiş ve 3ünü başarıyla atlatmıştı, ama diğer 3lü sağlam bir şekilde bedenine saplanmıştı.

Darbenin verdiği nahoş sesler eşliğinde, Zhou Weiqing, sırtındaki sıcaklığı hissetti, Titanyum Alaşımlı iç zırhı parçalara ayrılmıştı. Titanyum Alaşımı güçlü olsa da iç zırh inceydi ve Büyülü Yapışkan Yılan sadece Shi Aşaması Cennetsel Canavardı ve onun gücü Kurt Kralının Rüzgar Bıçaklarına dayanamazdı. Zhou Weiqing’e gelen etkinin çoğunu kesmiş olsa da, bunu yaparken parçalanmıştı.

Zhou Weiqing boğuk bir homurtu çıkardı, darbenin etkisiyle neredeyse kan kusmak üzereydi, sırtında 3 kuvvetli kesiğin derin izleri oluşmuştu.

Zhou Weiqing, gelen vızıltılı bir sesle, bir şeylerin beynini istila etmekte olduğunu hissetti, nitelik çarkı tamamen kan kırmızısına döndü ve Dantianındaki Cennetsel Enerji patlayıcı bir seviyeye ulaştı. Eşi benzeri olmayan derecede acımasız, kötü bir ruh hali onu teslim alıyor, kendisine her türlü negatif hissi yaşatıyodu.

Shangguan Bing’er de Zhou Weiqing tarafından yere yatırıldıktan sonra aynı garip sesi işitti. Bilinçsiz olarak gözlerini açtığında yalnızca Zhou Weiqing’in gözlerindeki kana susamışlığı ve bekaretini aldığı geceden daha da kızarmış haldeki gözlerini gördü. Ani, korkunç soğuk bir hava yayılırken bu şeytani hisler kızı ürpertti.

Shangguan Bing’er’in yüzüne bir sıcak hava vuruyor, ama kalbi titriyordu. O anda, Zhou Weiqing’in sağ eli vahşi bir şekilde yere vurdu, tam da kızın yüzünün yanına.

Donuk bir *Peng* sesiyle, zemin 3 adım kadar oyuldu ve Shangguan Bing’er de kendisini bu oyuğun içinde buldu, ama buna rağmen hiç yaralanmamıştı. Diğer taraftan Zhou Weiqing, darbenin gücüyle havaya sıçramıştı.

Zhou Weiqing’in vücudu aykırı bir şekilde kıpırdarken tüm kıyafetleri parçalandı, bedenindeki bütün kemikler garip bir patlama sesi eşliğinde çatırdıyordu, kasları oldukça belirgin bir şekilde büyüyor ve teninin her santimi siyah kaplan dövmeleriyle kaplanıyordu. En korkutucu şeyse, dövmelerin canlı gibi davranarak teninde hareket ediyor olmasıydı.

Zhou Weiqing’in bileklerindeki Cennetsel Cevherler de değişime uğradı, Buzlu Yeşim çok daha temiz ve transparan bir hale geldi. Alexandrite Kedigözü de orijinal gül renginden daha parlak ve daha saf hale geldi, damlayan bir kan gibiydi, etrafındaki parıltı ise gri bir ışığa döndü.

Zhou Weiqing, vücudu havada 3 kez döndükten sonra sonunda gürültülü bir çarpış eşliğinde yere düştü, sağ bacağı gökyüzüne dönüktü ve elleriyle sol bacağı sayesinde dengesini sağlıyordu. Sağ bacağının tamamen siyaha döndüğü ve etrafında kalın, gri bir havanın dolandığı açıkça görülebiliyordu. Kısa siyah saçları da griye dönmüştü ve kanlı gözleri dehşet vericiydi.

“Şeytani – Değişim – !” Bu sözler Shangguan Bing’er’in kalbinde yankılandı. Ve o anda tüm kalbi ani bir korkuyla doldu. Zhou Weiqing’in şu anki görünüşünün efsanedeki Şeytani Değişimle benzerliğine hiç şüphe yoktu. Bildiği kadarıyla Şeytani Değişimin meydana gelmesi için 2 olası durum vardı.

İlki, Şeytani Nitelikli bir Cennetsel Cevher Ustasının dışarıdan uyarılarak geçici bir Şeytani Değişim geçirmesiydi. Şeytani Değişim geçirme sürecinde Cennetsel Cevher Ustası çılgına dönerdi, ani bir güç artışı kazanırdı ama bunun bedeli mantığı ve akıl sağlığı olurdu, yaşayan hiçbir varlık kalmayana kadar düşüncesizce katliamlar yapardı.Bu durum, ne kadar kötü gözükse de aslında göreceli olarak daha iyi olandı. Çünkü bu katliamdan sonra Cennetsel Cevher Ustası bilincini geri kazanırdı, yalnızca bir süre için güçsüzleşirdi.

Ne yazık ki, ikinci durum, Cennetsel Cevher Ustası için bundan çok daha zararlı ve dehşet vericiydi. Bu geri dönüşü olmayan bir Şeytani Değişimdi. Bu tür Şeytani Değişimlerin meydana gelme olasılığı düşüktü, ama bir kez olduğunda, bunu ancak ‘facia’ kelimesiyle tarif edebilirdiniz.

Bir Cennetsel Cevher Ustası geri döndürülemez Şeytani Değişimi geçirdiğinde, tüm bedeni tamamen bir şeytana dönerdi, ta ki geriye insanlık namına hiçbir şey kalmayana kadar. Bu çılgına dönme ve öldürme açlığı hali ölene dek sürerdi ve böyle bir Şeytani Değişim, diğerine kıyasla beraberinde daha da büyük bir kuvvet ve yıkıcı güç getirirdi. Geçmişte, Sınırsız Anakaradaki çeşitli büyük ülkelerin Yetenek Depolama Saraylarının birleşerek Şeytani Nitelikli Cennetsel Cevher Ustalarını avlamasının nedeni de buydu.

 #Eveet siyah incinin sıradaki sürprizi 'Şeytani Değişim' oldu. 
Bing'er'in söylediğine göre oldukça korkutucu ve değişen kişiye bilincini kaybettirip saf bir ölüm makinesine dönüştüren bir olay.
Bakalım bizim kerata bu süreçte neler yapacak.
Ve aklını kaybedeceğine göre, benliğine dönebilecek mi ya da bu süreçte Bing'er'e zarar verecek mi?
Öğrenmek için okumaya devam!